Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Akıllı telefon nesli “manyak bi’şeydi” şeklinde ifade ediyor ya “çılgın ile tuhaf” arasındaki her hadiseyi.
İşte aynen öyle bir şeydi Fenerbahçe-Balıkesirspor mücadelesinin ilk devresi!
Uzun soluklu bir fıkra gibi...
Bir kere ezber dışıydı...
Ligin dibindeki Balıkesirspor, şampiyonluk mücadelesindeki Fenerbahçe ile Kadıköy’de nasıl oynar?
Savunmasına dikkat eder her şeyden önce değil mi?
İki tarafta da savunma diye bir şey yok. Pres asla... Orta saha, hiç arama.
Bol geniş alan, bol bireysel hata.
Resmen “doğaçlama futbol”!..
İlk yarı 3-3 bitti, Sow ve Isaac son vuruşlarda biraz dikkat etseydi 5-5 olması işten bile değildi. Oysa Fenerbahçe’nin Kadıköy’de yediği gol istatistiği “1” bile değildi.
Maçı “tuhaf” sınıfına sokan sadece sistemler, bireysel hatalar olsa iyi... Daha da ilginci, kimin “iyi oynadığı” bile belli değildi.
Webo şahane bir pas veriyor Sow’a, üç dakika sonra saçma bir yerde durup Kuyt’ın golünü ofsaytla geçersiz kılıyordu mesela.
Diego sadece ilk yarıda iki asist, bir golle oynuyor ama orta sahada kaptırdığı her top ecel terleri döktürüyordu defansına.
Caner, golüyle, enerjisiyle şahaneydi mesela... Lakin onun boşalttığı koridor Balıkesirspor gollerinin yol haritasıydı.
İlk yarıdaki üç golün ikisini Volkan ikram etti rakibe; o da ayrı bir mesele!
Maçtan mutlaka bir “kıssa” çıkarmak gerekirse; ilk yarıdan anlaşılan şu ki, Emre Fenerbahçe gömleğinin doğru iliklenen ilk düğmesi. Onun yokluğunda Topal ve Alper biraz aksarsa, yaka paça oluyor, orta saha hatta defanstan kaleciye kadar dağıtıyor Fenerbahçe.
İkinci yarı daha farklı tabi. Balıkesirspor da Fenerbahçe de soyunma odasında “ne yapıyoruz biz” demişti sanki... Misafir takım biraz savunmaya dönüyor, ev sahibi ekibin hocası Selçuk ve Emenike ile tamir etmeye çalışıyordu takımını.
Yok hükmündeki orta sahayı “Emre bulamadık, Selçuk verelim” şeklinde sağlamlaştırmak ve Balıkesirspor ilk yarıdaki kamikaze tavrında ısrar ederse Emenike ile meyveleri toplamak amaç.
İlk ürün 50. dakika... Ve 42 dakika sonra Fenerbahçe tekrar galip pozisyona geçebildi... Maç ise normale döndü.
Güçlü takım gol arayarak, diğeri savunarak sürüp bitti maç.
Şimdi sormak lazım “neydi o ilk yarıdaki Fenerbahçe”... Neden o kadar tuhaflaştı? Tekrarlanır mı?
Bakalım “Allah korusun” mu diyecekler, sebebini mi araştıracaklar.
Yazmadan geçmeyeceğim...
Tamam, “haftanın maçı” bu değil; Trabzon’daki!.. Mücadelenin dişlisi, puan hesabının dehşetlisi orada olacak.
Fenerbahçe-Balıkesirspor maçı da “gazozuna” değildi ki!..
Büyük hedefe beş, dördüncü yıldıza çeyrek kala, üstelik Fenerbahçe’nin 100 milyon lirasına kan doğramaya çalışan siyasete baskı için Mahmut Uslu “maça gelin” çağrısı yapmışken, neden tribünler kel başa şimşir tarak pozisyonunda Şükrü Saracoğlu’nda?