Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yanlış anlaşılmasın; Beşiktaş-Fenerbahçe derbisini kaybeden “kazançlı çıkar” demiyorum… Sadece “rahatlar”.
En çok da Fenerbahçe ve Beşiktaş’ı yönetenler rahatlar.
Tipik bir oksimoron değil mi?
Kül tablası üzerine “sigara içmek yasaktır” yazmak gibi.
Çünkü derbi denilen olay bayramıdır, özetidir, zirvesidir sezonun. Vitrinidir. Futbolu monotonluktan kurtarır. Kulüpleri temize çeker. İki takım aynı hedef için yarışsa da yarışmasa da kazanan, fikstürün önüne arkasına bakmadan derbi zaferini iliklerine kadar yaşar.
Taraflı tarafsız, herkese maddi/manevi katkıdır bir yandan. Formayı geçtim; dekodır sattırır, köfte sattırır, bayrak sattırır.
Bugünü belirleyen, yarına gönderme yapan güçlerin heybetli/şatafatlı bilek güreşidir derbi. Şampiyon belli olmuş, puanın paritesi düşmüş, sezonun sonu gelmiş olsa da kazanan yükselir, hiç değilse avantajla başlar yeni sezona.
Nasıl olur da Beşiktaş ve Fenerbahçe gibi futbol devlerini çekip çevirenler derbinin kaybedilme ihtimalinden yağ çıkarabilirler?
Basit… Fenerbahçe ve Beşiktaş o kadar özel bir durumda ki, derbiyi kazanmak hedef ama kaybetmek rahatlama vaat ediyor onlara.
Açalım:
Beşiktaş Başkanı sayın Çebi, Samet Hoca’dan beri takımın genlerine yerleşmiş pas oyununu aniden dikine çeviren Valerien İsmael’den daha rahat kurtulabilir. Gönül rahatlığı ile ve kimsenin itirazı olmadan Şenol Güneş’e teslim edebilir takımın anahtarını.
Kimse hikaye anlatmasın; Valerian İsmael Şenol Güneş’e geçiş aşaması değil miydi Beşiktaş’ta.
Maya tutarsa ne ala… Aksi halde “buyur Şenol Hoca”!
Çebi’nin gönlünde yatan aslan Güneş değil miydi? Olmadıysa, taraflardan birinin isteksizliğinden değil konjonktür gereğiydi.
Fenerbahçe’yi yönetenler farklı mı?
Fenerbahçe başkanı haldır haldır hoca arıyor, İsmail Kartal inadına başarıyor. Kartal’ın mermer bloktan fazla taşları yontup geriye Musa Heykeli bırakır gibi ortaya çıkardığı takımı, derbiyi de geçerse, gel çık işin içinden.
Nasıl ayırırsın yolları… Ya yeni gelecek “ünlü” hoca sezona birkaç yenilgiyle başlayıp “zaman” talep ederse?
Derbi kaybedilirse; Sayın Koç, İsmail Kartal’ı rahatça gönderip kafasındaki üst düzey hoca denemesini hayata geçirebilir. Son kozunu plana göre oynayabilir.
Bugün haklı olarak “İsmail Kartal kalmalı” diyenler Beşiktaş derbisi ile ağızlarını bantlar çünkü.
Tutar mı?..
Bilemem ama “ağanın eli tutulmaz”.
Futbol böyle. İstediği kadar Fenerbahçe’yi takım haline getirmiş, istediği kadar takımla taraftarı barıştırmış olsun, derbiyi kaybeden hocaya yan bakmaya başlar insanlar. Kimse niye demez derbiyi kaybetmiş teknik direktörün harcanmasına.
Kısaca… Pazar günü en rahat derbilerine çıkacak Fenerbahçe ve Beşiktaş yönetimi. Kaybedene amorti var çünkü ortada. Yani “teknik direktör değiştirmeye” kestirme yol. O yüzden ne demeç ne arkadan itme ne vaat var takımlara.
“Saldım çayıra” durumu.
Zira kazanmak büyük keyif ama kaybetmenin de getirisi var.
Şimdiki çoktan elden çıkmış, yenisine bakılacak sezon arifesinde “eli rahatlar” Çebi veya Koç’un!..