Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

“Derbide Galatasaraylı futbolcular Fenerbahçe’yi alkışlar mı”?..
“Yoksa tebrik mi eder”?..
Şu koşullar altında ve mevcut toplumsal husumet ortamında, birbirlerini ısırmasınlar yeter!
Afedersiniz ama nerede yaşıyor bu alkış isteyen beyler?
***
Üç gün önce seçim oldu, propaganda döneminde sadece küfür etmedi siyasiler. Küfürle özdeş ne varsa söylediler.
Bazen biraz daha ağır.
Muhtar rekabeti zincirleme trafik kazasından çok can aldı. Oylarının akıbetini merak eden vatandaşlar tomaların altından zor kaçtı.
Seçim bitti kavga bitmedi...
Hani bugünlerde sayın Kılıçdaroğlu AKP genel merkezini ziyaret etmiş ve tebriklerini iletmiş, sayın Başbakan “meydanlarda kastı aşan ifademiz olduysa özür dileriz” demiş, seçim sürecinde rakipler birbirlerine “zatıaliniz” falan diye hitap etmiş olur da anlarım.
“Yahu şu büyüklerinizin olgunluğundan ders alın” der, ben de “kucaklayın” yazıları yazarım.
Aslında o bile saçma olur ya...
***
Çünkü henüz kesinleşmiş bir şampiyonluk yok ortada.
Yüz metre yarışının finişine metreler kala geridekilerin “helal olsun sana” diye bağırması kadar saçma.
Beyler çıkıyor; “Arena’da Fenerbahçe’yi alkışlasana”!..
Ya kafalar çalışmıyor ya da zarafet ve fair play makyajlı bu servisin içinde yiyeni çıldırtan “deli balı” gibi bir tuzak yatıyor!
***
Evet tuzak!..
Doğal olarak nasıl yanıt verecek Galatasaray?
“Nereden çıktı alkışlar tebrikler”.
Bu arada ağızdan kaçan veya gerekçeyi kuvvetlendirmek için eklenen bir cümle/bir kelime yeter
amaçlanana!..
Nitekim Galatasaraylılar sazan misali atlayıp söylediler:
“Karanlık statta kupa aldığımızı unutmadık”!..
***
Ohh...
Eski defterler açılmıştır artık. İdrar balonları, su şişeleri, bayrak dikmeler falan sıralanıp gider derbi gününe kadar.
Gerildikçe gerilir ortalık.
4.500 polis az gelir.
Ne oldu?.. Masum bir tebrik talebi bile deli etmeye yetti tarafları!
Bırakın bu ayakları.
***
Sizin niyetinizi biliyoruz biz.
Niyetiniz kötü değilse de zekanızdan şüpheliyiz.
Bu memlekette birilerinden nezaket ve olgunluk talep etmek hem de yersiz ve zamansız- sadece kışkırtmak olarak algılanır ve bunu bilerek söylediyseniz provokatörsünüz, bilmeden söylediyseniz akıl tutulmasından muzdaripsiniz ki, kanaat önderliği gibi ağır ve sorumluluk taşıyan bir iş size göre değil.
Futbolda toplumsal mühendislikten çaktınız.
Bundan sonra “iyi oynayanı alkışlayalım der geçersiniz” umarım.