“Kartlar” dağıtıldı... Galatasaray’da iki “eksik” Fenerbahçe’de iki “fazla” var.
Luyindama ve Marcao cezalı, Soldado ile Dirar daha vaka mahallinde affa uğradılar!
Belli ki, adına hakem denilen futbol kumarının yüksek egolu krupiyeleri, biraz inisiyatif kullandılar.
Kimse kızmasın hakemlere...
“Dediğinizi” yapıyorlar!
“Adil olun” ısrarına boyun eğip, Galatasaray ile Fenerbahçe arasındaki futbol terazisini adil hale getirmek istemiş olmalılar!
Ama yetmez...
“Partinin” Fenerbahçe’nin mekanında olması da fark etmez, mekandaki yirmi yıllık “büyü” de, oyuna elini sokan krupiyeler de... Çünkü tarihin en kötülerinden biri bu sezonki Fenerbahçe... 21. Yüzyılın en kötüsü. “Böylesi kırk yılda bir olur” derler ya... Teşbih ya da abartma değil, aynen o durumda.
Yetmiyor; her hafta yeni bir “negatif” rekor kırıyor... Sonuncusu, 32 yılın en kötü deplasman karnesi.
Korkuyor Fenerbahçeli... Çünkü, kırılıp dökülecek yirmi yıllık Kadıköy efsanesinden başka bir şeyi kalmadı.
Neye güvenecek?.. Haliyle Şükrü Saracoğlu Stadı’nın “Galatasaray tılsımına” sarılıyor..
Ne yazık ki, totemle, uğurla, kademle oynanmıyor futbol.
“Meymenete” ne kadar güvenebilirsiniz ki?
Ayrıca sonsuz bir şey yok bu Güneş’in altında...
Hele, üst üste yinelendiği için “kural” bellenerek tekrarlanması kaçınılmaz sanılan şeylere hiç güvenmeyin.
Kusura bakmayın ama... Galatasaray şayet bir gün Saracoğlu’nun inadını kırıp üç puanı söküp alacaksa, o gün bugündür(Pazar) işte.
O zaman...
“Galatasaray’ın Kadıköy’deki yenememezlik unvanı da tarihe karışırsa işi biter” dediğimiz Ersun Yanal’dan iki kat fazla sorgulanması gerekir Pazar günü yirmi yıllık Kadıköy geleneğini kıramazsa Fatih Terim’in.
Luyindama ve Marcao yokmuş...
“Sahaya 11 kişi çıkmıyor muyuz” diyen kim?
Fatih Terim.
Galatasaray Genel Kurulu, başkan Mustafa Cengiz’e kumpas kurarken takımın şampiyonluk şansına kan doğramış...
“Biz bahanelerin arkasına sığınacak adam mıyız” diyen kim?
Fatih Terim.
Eeee... Galatasaray beynini geçmiş yirmi yıla ipotekleyip, bir yıllık hedefi en kötü sezonlarından birini geçiren Fenerbahçe’nin yıkmasına izin verir, muhtemelen yeni bir yirmi yılın ateşini yakarsa, “büyük lokma ye, büyük konuşma” diyecek kimse yok mu Terim’e bu dünyada?
Valla ben derim.
Sorarım; “Hoca’m sahip olduğun nasıl bir hikmettir ki, Kadıköy kapsama alanı dışında kalmaktadır” diye.
Devam ederim... “Bu nasıl bir şampiyon adayıdır ki, sezonun negatif kahramanı Fenerbahçe’yi bile aşamamaktadır”.
Ezeli rakibinin morali ve kampanyası için çalışmaktadır...
Fenerbahçe’yi yenemeden şampiyon olsa bile ki mümkün değil- “Galatasaray/Fenerbahçe rekabeti özelinde” Fenerbahçe’nin hiç de geride olmadığını iddia ederim.
“Ersun Yanal mı, Fatih Terim mi daha başarılıdır” sorusuna da iyice düşünüp taşınmadan, ince ince sorumluluk/imkan/zaman hesapları yapmadan, şıp diye “Fatih Terim” cevabı veremem.
Demem o ki, derbi Terim için en az Yanal kadar hayati.
İnanmayan “Lisecilere” sorsun!