Yine ve ne yazık ki, dehşete düşmemizin sebebi İzmir derbisini “organize suç mahalline çeviren motivasyonun” futbol olduğunu sanmamızdır.
Hep böyle döşedik cehenneme giden yolun taşlarını!
“Bu güzel oyun nasıl cinayet girişimlerine sebep olabilir” romantizmi ve saflığıdır bizi bu hallere düşüren… Bizde bu ense varken daha çok tokat yeriz tribünden.Holiganmış!..
O, suç çağrışımı yapsa da futbola ucundan kenarından tutunan bir sıfat. İzmir’dekiler infaz timi. Tam teçhizat! Ne alakası var bu vampirlerin futbolla? Tıpkı aşk gibi, istediğim şarkıyı söylemedin gibi, vitrinime kartopu attın, ters baktın gibi, futbol bahane!.. Amaç yüreğindeki öfkeyi kusmak ve şiddet üzerinden kariyer yapmak.
Sosyal bir canlı türü olan insanoğlunun, gelişmek, ihtiyaçlarını daha kolay sağlamak için toplumsal yaşamı tercih etmesinden beri ödediği bir bedel bu. Ruh sağlığı bozuk veya şiddete meyilli ilkel türler de aynı toplumun bir parçasıdır ve başka bir şey beceremediklerinden “kariyerlerini” suç üzerinden yapma yolunu seçerler çoğunlukla.
Tribünler bu “meslek” için eğitim almanın ve organize olmanın en kolay, en risksiz seçeneklerinden biridir maalesef. Suç dünyasında hapishane “üniversite” ise tribün “lise” olsa gerek!
Seyirciyi fişekle yüzünden vuran, kalecinin kafasında korner direği kıran, savaşta bile yapılmadık şekilde ambulansında “cephane” taşıyanın eve döndüğünde iyi bir aile babası, şefkatli bir ağabey, çalışkan bir kardeş, memlekete faydalı bir yurttaş olduğuna inanmak mümkün mü? Hemen hepsi büyüyünce “baba” olmak hayali kuran külhanbey karikatürü.
Onlara engel olmanın bir yolu polisiye önlemler ise diğeri eylemden önce iki kere düşünmeleri için önlerinde somut ceza örneklerinin konmasıdır. Çünkü bunlar korkaktır. Kalabalığın arasına saklanarak sıkarlar fişeği. Arkadan sinsice gelip vururlar kafaya. Fare gibi helalara saklarlar nevaleyi. Polis ensesinden tutunca çözülürler hemen.
Asıl dehşete düşmemiz gereken, futbol vampirlerinin bize duyduğu güven!.. Bugüne kadar “motivasyonu futbol gibi görünen” suçlar konusunda akıl almaz hoşgörümüz, koruma kollama güdümüz ve olsa da uygulanmayan yasalarımız.
Algımız ile saflığımız koruyor onları. Motive ediyor.
Yine başladığımız yere döndük. Bakalım Göztepe-Altay derbisindeki rezaleti fırsata çevirebilecek miyiz?