Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Beşiktaş kulübü başkanı sayın Ahmet Nur Çebi’ye oldum olası destek atmıştır yüreğim!.. Akçalı işlere yaklaşımını, candan gönülden konuşma tarzını, itirazlarını ses yükseltmek yerine konunun altını çizerek yapmasını, tevazuunu, futbolcusundan teknik direktörüne bordrolu elemanlarına yaklaşımını -ki, bunlara Beşiktaş Duruşu diyorlar galiba- severim.
Hatta Fenerbahçe ile eş zamanlı hoca değişimi ardından teknik direktörüne sahip çıkışını Fenerbahçe Başkanı sayın Ali Koç’a örnek gösterip tavsiye etmiştim… Çebi “sonuna kadar Önder Karaveli” diyor, Koç ne olur ne olmaz diye “Löw’ün altını sıcak tutarak” otoritesini incelttiği İsmail Kartal’dan yılların enkazını temizlemesini bekliyordu.
Şartlar, Beşiktaş’ta acil değişim getirdi… Biliyorsunuz; artık şartlar cep telefonu klavyesi ile sanal alemde yazılıyor ve kulüpler için niteliği değil niceliği önemli.
Ama o da ne?..
Çebi’nin seçimi yeni teknik direktör de “düşük profilli” biri. Valerien İsmael’i önceden tanıyan, izleyen, takdir edenlerin sayısı Beşiktaş kongre üyelerinden azdır koskoca Türkiye’de.
Ne Önder Karaveli ne de Valerien İsmael kusura bakmasın; buradaki “profil kantarı” ne kişilikleri ile ilgili ne mesleki donanımlarıyla. Mütevazı kariyerli ve değişimini kolay kılacak “az bilindik” teknik direktör anlamında…
Hadi Karaveli Beşiktaş’ın evladıydı ve Sergen Yalçın’ın hesap dışı vedası ardından geçiş döneminde tribünlerin itiraz etmeden önce iki kere düşünmesine ve toparlanma için zaman kazanılmasına sebep olabilirdi… Zira Şampiyonlar Ligi’ne ayarlı, sağlam kadrolu Beşiktaş’ın kendine gelmesi için ihtiyaç duyduğu ilk şey zamandı o zaman.
Peki, Valerien İsmael?.. Damdan düşer gibi geldiği Süper Ligimizde son haftaları minimum hasarla atlatacak, asıl gelecek sezonun çatısını kurup Beşiktaş’ı birkaç sezon sırtlayacak bir teknik direktör olabilir mi?
Yeni bir geçiş dönemi mi yoksa?
Ve aldı beni bir şüphe!..
Başkan Çebi’yi “Güneş” çarpmış olmasın!
Beşiktaş Başkanı sayın Çebi, kadim dostu Şenol Güneş için kontrollü tercihlerle alanı temiz tutmaya çalışıyor gibi.
Öyle ya… Başkan ile Güneş’in kadim dost olduğu, Beşiktaş’ın teknik direktör koltuğu sezon ortası boşalmamış olsa, başka isimlerin telaffuz bile edilmeyeceği, zaten Şenol Güneş ismine kimsenin itiraz şerhi düşemeyeceği ortadaydı. Sadece eğrisi doğrusuna denk gelmemişti. Güneş, makamın üstüne atlar duruma düşmemek için (şimdilik kaydıyla) istememişti.
Peki…. Başkan Ahmet Nur Çebi, yeni sezonu kadim dostu Şenol Güneş’e hazır tutmak için mi yapıyor bu “göndermesi kolay” hoca tercihlerini?
Beşiktaş’a boşuna mı zaman kaybettiriyor?
Dostunu mu kolluyor?
Bunlar hep şüphe…
Ama zorlama şekilde akla düşen komplo teorilerinden farkı, hem Şenol Güneş’in Beşiktaş teknik direktörlüğüne layık olması, hem de Başkan Çebi’nin onu hoca olarak görmek istemesi. Sadece zamanlama şanssızlığı. Onu mu düzeltmeye çalışıyor sayın Çebi acaba?
Yeni sezon başlarken Şenol Güneş Beşiktaş’ın başında olursa, sayın Çebi’nin “vefa ve dostluk” gibi manevi değerlerine kocaman bir “artı”, öve öve bitiremediğim başkanlık kariyerine okkalı bir “eksi” koymak zorunda kalacağım zihnimde.
Dostluk ve iş karıştırılmamalı.
Malum; dostluk o kadar güzel bir şeydir ki, araya para girmese ömür boyu sürebilir demiş pesimistin biri!