Fenerbahçe’nin zorlu “mini deplasman serisi” kâbus gibi başladı. Açık söylemek lazım; haftaya “Facia”ya dönebilir.
Çünkü Eskişehir’de kaybedilen “sadece” puanlar değil...
Üç puana mı yanarsın, hastaneye taşınan forvete mi, ıskacı defansa mı, besleyip zor günler için sakladığın işe yaramayan yedeklere mi ve en önemlisi takipçilerine moral verdiğine mi?
Açık ara önde giden takım için her mağlubiyet iki misli endişe getirir, iki misli moral çökertir unutmayın.
Maçı baştan beri zorlaştıran, iki cambazın aynı ipte oynamasıydı... Pas istatistiğinde ligin en üstteki iki takımı, aynı şekilde tempo yapıyor, ayağa oynuyor, sağlam paslarına güveniyordu.
İkisi de maçın süresini son dakikalara kadar kullanıyordu ki, Eskişehirspor galibiyeti böyle geldi. İlginçtir... Ertuğrul Sağlam sanki “benzer takımlar arasındaki” eşitlik bozulmasın diye Emenike’si olmayan Fenerbahçe’ye karşı Eskişehirspor’un önemli silahı Diego’yu kadroya almamıştı.
“Çünkü” Kupa ve Lig yorgunu Eskişehir’in Diego’su yedi günde üç maç oynamıştı!
İyi de, Fenerbahçe maçının tarihini bilmiyor muydu Sağlam? Kuyt ikinci yarıda “al da at” pozisyonlarını ayağı yerine elini kullanarak, dışarıyı nişanlayarak harcamasa, Diego’nun yokluğu çok daha fazla ortaya çıkardı ve Sağlam başka türlü sorgulanırdı emin olun.
Dominant takım Fenerbahçe gibi olmalı!..
Maçın ilk devresinde gelen gollerin her ikisinde de Fenerbahçeli iki futbolcunun “dokunuşu” vardı... Eskişehirspor’un golünde Alves, Bienvenu’ye adeta asist yaptı.
Fenerbahçe’nin beraberlik golünü ise Caner’in uzaktan şutuna Boffin hazırlanırken Kuyt’un kaleye arkası dönük dokunuşu sağladı. Yani... Gol atılacaksa atarız, yenilecekse ona da katkı yaparız!.. Fenerbahçe keşke Erkan’ın 83’deki golüne de karışsaydı!
Ancak maçın geleceğe sarkan olayı goller ve mağlubiyet kadar Webo’nun sakatlanıp çıkmasıydı.
Şampiyonluk yolundaki Emenike’si, Webo’su sakatlanan, Semih’i satılmış Fenerbahçe’yi büyük endişe sarmış olmalı.
Bu yenilgiyi bir tek şey gölgeleyebilir, Fenerbahçe’nin yarından itibaren forvet arayışına girişmesi. Kesin yapacaklardır.
Webo sakatlanınca maçın kalan 70 dakikasında Mancini’ye gönderme yaparcasına zarifçe halletme yoluna gitti teknik direktör Yanal.
Holmen forvete, Emre Belözoğlu orta sahaya... Bu kadar. Tabi biraz savunma ağırlıklı oldu Fenerbahçe’nin göbeği.
Eskişehirspor ise tam tersine... Maçın son çeyreğinde Necati ve Kamara ile hücum gücüne takviye yapan da ev sahibi.
Yenilginin nedenlerinden biri bu olmalı:
Resmen kimyası bozuldu Fenerbahçe’nin.
Bir haftada düzelmezse, kâbus faciaya dönebilir.