Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Aykut Kocaman dün geceki kupa maçı için “dört gün öncenin rövanşı değil” diyerek futbolcularına mağlubiyeti unutturmaya çalışmamıştı sadece, motive etmek de istemişti... Ama biraz fazla mı motive olmuşlardı ne!
Gerçekten lig derbisiyle erken kupa finalinin hiç alakası yoktu.
Sertti, gergindi hatta kavgalıydı... Kırmızı kartlar üç kere çıktı.
Ve daha ilginci Fenerbahçe en az rakibi kadar iyiydi!
Sahada gerilimi önce menfaatine kullanan, sonra gerilimin altında kalıp galibiyeti kaçıran bir Fenerbahçe vardı.

Haberin Devamı

Bir kere Beşiktaş yedi rotasyonla sahaya çıkmıştı. Belli ki, Şenol Hoca iki ayaklı kupa maçından çok Trabzon deplasmanını düşünüyor, başta Quaresma önemli futbolcularını dinlendirmek istiyordu.
Fenerbahçe de rakibi gibiydi... Sarı-lacivertlilerin beş rotasyonu vardı ama hepsinin Akhisar maçı nedeniyle olduğu söylenemezdi. Mesela kulübedeki Isla ve Dirar dört gün önce bir kanatı çökerten futbolculardı.
Geçen maçta bariz hata yapmayan Kameni yerine kaleye Volkan’ın geçmesini “Fenerbahçe gerginlik mi istiyor” şeklinde yorumlayanlar ilerleyen dakikalarda haklı çıkacaktı. Volkan da maçı tamamlayamayıp oyun dışı kalanlardan olacaktı bitmesine yirmi dakika kala.

Vodafone’da dört gün önceden fark bu kadarla kalmıyordu.
Asıl fark Fenerbahçe’nin aşırı motivasyonunda ve kazanmak isteğindeydi. Takımın en motivesi de Alper’di ki, bu motivasyonu yüzünden iki sarı kartla ilk yarıyı bitiremedi ve takımı 10 kişi bıraktı. İşte bu anda bile Fenerbahçe’nin kazanma isteği kaybolmadı. 10 kişilik Fenerbahçe galibiyet golünü attı ilk yarının son dakikasında.
Çünkü Fenerbahçe’nin arzusu sadece teoride kalmıyor pratikte de ortaya çıkıyordu.
Rakip sahada kalabalık oynuyor, basmaya çalışan Beşiktaşlılardan gerekirse geri paslarla kurtuluyor ama topu öne taşıyabiliyordu.
Fenerbahçe, üç dakika sonra Soldado’nun ayağından beraberlik golünü kazanınca da durmadı, hiç geriye yaslanmadı... On kişi kaldığında bile. Hatta 9 kişi kaldığında bile.

Maçın ikinci bölümüne 2-1 galip ve on kişi çıkan Fenerbahçe’ye bitirici darbeyi vurmak isteyen Şenol Güneş Lens ile Vida’yı çıkarıp, Quaresma ve Babel’i aldığında Beşiktaş’ın hücum gücünü arttırmak ve çok az kullandığı sağ kanadını işletmek niyetindeydi.
Ancak Fenerbahçe’nin direnci Beşiktaş’ı da geriyordu bir yandan. Oyun gittikçe sertleşiyordu.
52. dakikada Beşiktaş’a güç katsın diye oyuna katılan Quaresma bu kez kırmızı kart görüp Beşiktaş’ı eksilten ve zayıflatan futbolcuydu.
Bu kart sonrası Aykut Hoca olay yerinde bitiveren Volkan’ı ikna edip uzaklaştırmasa Volkan daha erken atılacaktı.

Haberin Devamı

Artık her iki takım da 10 kişiydi ve Fenerbahçe hâlâ 2-1 galipti.
Üstelik savunmada Şener harikalar yaratıyordu. Mehmet Topal orta sahayı kurtarıyordu.
Fakat herkes gerilmişti bir kere... En başta da gerginlik uzmanı Volkan. Aykut Kocaman Soldado ile Valbuena’yı değiştirip ilerde top tutmak isterken, hakemin üstüne ikinci koşusunu yapan Volkan’ın ikinci sarı kartla Fenerbahçe’yi 9 kişi bırakması Fenerbahçe’nin “istediği” gerginliğin altında kalmasıydı.
Mecburen Aatıf’ı çıkarıp kaleye Kameni’yi aldı Kocaman. Ve hemen ardından Talisca’nın kurtarılacak kafası Kameni’yi geçti, skor 2-2 oldu.
Yine de 180 dakikalık kupa maçı için şahane skor. Onun da ötesinde Fenerbahçe’nin moraline ilaç gibi. Coşku ve istek güzel şeyler yaratabiliyor demek ki. Hele dozu aşmazsa.