Jorge Jesus’un Sivasspor maçında iki sarı kartla oyundan atılıp takımı on kişi bırakan Batshuayi’ye, işaret diliyle yaptığı “zeka eleştirisi”, birikim ve karizmasına saygı duyduğumuz, eğitici/yaratıcı/yönetici kişiliğini öve öve bitiremediğimiz Portekizli futbol bilgesinin ilk “ofsaytıdır” Fenerbahçe’de.
Maçı yaşamasının ve sürekli içinde olmasının bedelini ödemiştir. Ürkütücüdür. Hiç yakışmamıştır.
Olay tazeyken Jesus’un jestini “kafayı çalıştır uyarısı” şeklinde göğüste yumuşatıp Hoca’ya gol pası vermek için alkışlayanlar bile oldu önce! Bekledim… Bir kişi bile Batshuayi’nin hakkını korumadı. Hoca seyri güzel futbol oynatıyor diye hep birlikte “Jesus yellehçisi” olduk galiba…
“Yellehçi” ne mi?.. Urfalı imamdan öğrendim; “yağcı-yalaka”nın yöresel eş anlamlısıymış. Kulağa onlar kadar amiyane gelmediği için kullandım. Sonuçta hepsi aynı uzaklıkta Portekizceye.
Jesus neylerse güzel eylemiyor işte… O da insan. Hata yapabiliyor. Canlı bir navigasyon aleti gibi Fenerbahçe’yi hedefine yönlendirdiğinde, futbolu güzelleştirdiğinde nasıl yüceltiyorsak hatasını da yazmaktan kaçınmamak lazım.
Maroi halkını, Eskimoları bilmem ama, adamın gözlerine bakarak işaret parmağı ile beyin denilen zeka ve istemli hareketler merkezini işaret etmek, bu gezegenin pek çok yerinde muhatabının aklından şüphe duymak anlamına gelir. Küçümseme ile birlikte, biraz hakaret, biraz aşağılama içerir. Teknik direktör-futbolcu ilişkisinde asla yeri olamaz. Sahada bir futbolcu kendi takım arkadaşına yapsa kulübü ceza keser veya ilk antrenmanda teknik direktör barıştırır. O kadar sakıncalıdır kulüp ahengi açısından.
Yapan, “ahenkten sorumlu Hoca” olunca tedirgin oluyor insan.
Pazartesi itibarıyla kamuya açık bir şekilde futbolcusuna “aptal” demek isteyen bir futbol uzmanı var Fenerbahçe’de. O geceden itibaren takımdaki her futbolcunun “bir gün beni de rezil eder” diye içine bir şüphe düşmemiş midir sizce? Hocaya “koşulsuz biat” konusunda ayaklar fren pedalına gitmemiş midir istemsiz de olsa?
Ciddi bir hatadır yapılan. Jesus’un acilen Batshuayi’den özür dilemesi gerekir.
Şimdi… “Batshuayi de atılmasaydı” diyenler çıkacaktır “yellehçiler” arasında!
Hiç uğraşmasınlar. Çünkü Batshuayi “kafası çalışmadığı için” atılmadı maçtan… “Hakemin gözleri iyi çalışmadığı için” atıldı. Bana inanmayanlar, Erman Toroğlu’nun, Deniz Çoban’ın Fenerbahçe-Sivasspor maçından sonra yazdıkları hakem eleştirilerine baksınlar.
“Batshuayi’nin gördüğü ikinci sarı kart haksızdı”!..
Yani… Batshuayi hem “Hakem hatası” hem de “Hoca kabalığı” kurbanı. O pozisyonda o işareti hak eden sahadaki tek insan hakemdi.
Boşuna mı dedik Jorge “Jesus ofsayta düştü” diye. Batshuayi halamın oğlu mu “kalbini kırdın özür dile” diyoruz Jorge Jesus’a.
Bu bir adalet sorunu artık.
Yapmadığı bir hata yüzenden oyundan atılıp, oyundan atıldığı için tribündeki 45 bin, ekrandaki milyonlar önünde “zeka engelli” ilan edilen bir futbolcu… Ve koca bir devre zaten kötü oynadığı halde, üstelik bir de sarı kartı varken, ikinci yarı başlarken onu oyundan almayıp, klasik 60 sonrasını bekleyen bir hoca var bu tabloda.
Buna ofsayt denir sayın Jesus.
Bizim bildiğimiz, siz ofsayta düşmekle değil, düşürmekle ünlüsünüz.