Galatasaray’ı yöneten akıl, formalara dikilmiş, duvarla çizilmiş “dört yıldızın” sahadaki mücadelede de işe yaracağını sanıyor galiba!..
“Yıldız mı; buyurun size dört tane”!..
Ha formanın içinde, ha üzerinde...
Evet... Normal koşullarda Süper Ligin şampiyon takımına işin piri bir Podolski transferi, eksik yerlere ortalama takviyeler yeter de artardı... Apoletteki bir fazla yıldız da az buçuk katkı yapardı ama Galatasaray geçen sezondan yeni sezona taşacak üstünlükle rakiplerini eze eze uzak ara falan şampiyon olmadı ki...
Herkes izledi; nüanslar dışında rakipleriyle eş değerdi.
İşin aslı teknik direktörleri marifetiyle Fenerbahçe ile Beşiktaş yardım etti dördüncü yıldızı almasına.
Geldik yeni sezona...
Fenerbahçe’nin hali ortada. “Kadıköy Cosmos’u” olmaya adım adım yaklaşıyor. Resmen Şampiyonlar Ligi kadrosu kuruyor.
Beşiktaş aynı bonkörlüğü yaşayacak ekonomiye sahip olmasa da futbolcusunu “yüzde yüz on”a çıkaran, dilinden anlayan bir hoca bulmuş; abide gibi yükselen stadın camiayı motive etmesine güveniyor.
Kimse Trabzonspor’u göz ardı etmesin... Büyük bir kavuşma var orada Şota ve Trabzonspor arasında. Müthiş bir etkileşim ile beklenmeyen sonuçlar çıkabilir.
Yahu Antalyaspor bile Eto’o ile Galatasaray’ı sollamış... Küçümsemek değil bu; olanaklarına göre becerisi için söylüyorum.
Ya Galatasaray?
Nazar boncuğu Podolski... Akhisar’dan Bilal’e, Fransa ikinci liginden sol beke lafım yok ama Fenerbahçe’deki isimlerle yan yana getirmemek lazım. Melo eksilirse ne olacağı da belli değil.
Ligin en üst rütbeli son şampiyonunun düşünce tarzını anlamak için Başkan’ı sayın Dursun Özbek’in cümlesini okuyun yeter:
“Başarılarımı Galatasaray’a kazandıracağım gayrımenkullerle ölçeceğim”!
Futbolda “En’el Hak” denmiş, sıra mala mülke gelmiş sanki. O mal mülk ki, sadece futbol başarısıyla kazanılabilir bir kulüp için...
Yıldız futbolcuya en çok ihtiyacı olan adamı da ikna etmişler:
Hamza Hamzaoğlu çıkıp “On bir Sneijder ile takım kurulmaz” türünden cümlelerle “kırık kolu yenin içine saklamaya” çalışıyor.
Açıkçası Hamza Hoca’nın empatisine, nezaketine güveniyorlar.
O da ne yapsın?..
Almıyorlar işte. Alamıyorlar.
Lakin bilmesi lazım, ilk harcanacak olan kendisidir.
Hamit Altıntop bile “4-5 yıldızla bu takımın dengelerini bozma lüksümüz yok” diyorsa, en çok büyüyeceği bir sürecin başında Galatasaray’da “küçülme devri” başladığını anlamaktan başka seçeneğimiz yok.
Açık söylüyorum; şu andaki hesapla Galatasaray Süper Lig’de “ilk üç” için oynar.
Başarır mı başaramaz mı bilemem.