Derbi futbolun bayramıdır... Keyiftir, heyecandır, özlenendir... Büyüklere korku filmi gibi gerilimle keyfin harman olduğu seyirliktir, çocuklar için sokakta oynamakla lunaparka gitmek arasındaki farktır.
Yaş, cinsiyet fark etmez; herkes bir şeyler alır ilgisi, sevgisi, tutkusuyla orantılı.
Ama takımlar için mesleki bir sınavdır ve en ciddi olaylardan biridir...
Bu derbi çok daha ciddi...
Bakmayın; medya tansiyon yükselmesin diye teknik-taktik gözlüğüyle bakıyor ama hem Fenerbahçe hem de Galatasaray için “nefes” gibi bu derbi...
Biri alacak nefesi, diğerininki tükenecek.
Futbolcuyu, hocayı, yönetimi aşan kulüplerin tarihinden ekonomisine kadar her konuda etkileşimi olan bir doksan dakika bekliyor tarihi kulüplerimizi.
Neden mi?..
FENERBAHÇELİ İÇİN
Futbol bir yarışsa, en az yarısı Galatasaray’ladır Fenerbahçeli için… Onu yenmek, onu geçmek futbolun özünden, oyundan, sahadan keyif almayı kat kat aşar.
Lakin Fenerbahçeli heyecandan çok endişeli... Uzun zamandır cepten yiyor çünkü... Galatasaray’dan geri düşmese de önde olduğu kulvarları kaybediyor tek tek.
Hatta Yıldız hesabında somut bir durum var ortada. Şampiyonluk sayısındaki üstünlüğü rakibe kaptırdı Fenerbahçeli. Soruyor; sıradaki ne?
Nelerdi Fenerbahçe’nin iftihar ettiği Galatasaray üstünlükleri?
En modern stadı yaptırmış, uzak ara fark atmıştı... Aynısı Galatasaray’da da var artık.
Fenerbahçe’nin mali yapısı Galatasaray’dan daha iyi, borçları daha azdı... Florya-Riva ile tersine dönmek üzere hesap.
Fenerbahçe en azından transfer ayı şampiyonu olarak başlardı her sezona; o da geride kaldı.
Fenerbahçe taraftarı daha çok ve daha organize diye bir şehir efsanesi vardı... Rakibin tribünleri daha kalabalık artık.
Bir tek “istatistik zaferi” var şimdi Fenerbahçe’nin elinde:
20. asırdan beri sahasında yenilmemiş Galatasaray’a!..
Bir bakıma fena alışkanlık değil ama Fenerbahçe’nin bu istatistikle gurur duyması ve söz konusu rekabet olunca onu ileri sürmesi çok acı. Futbol bu... Gün gelir yenilirsin...
Ondan sonra “Fenerbahçe yağmur yağdığında Galatasaray’a hiç yenilmedi” falan gibi istatistiklere mi sığınacaksın?
Evet... Bu derbi Fenerbahçe için hayati derecede önemli... Çünkü elinde kalan ve Galatasaraylıların yüreğini acıtan tek istatistiği de yitirmek istemiyor.
Çünkü istatistik yıkılmakla kalmaz, bu sezonu rafa kaldırmak, hocayı sorgulamak, oradan taa Başkan’a kadar uzanmak gibi artçıları da olur sonra.
Yani bir mağlubiyeti aşan fatura.
GALATASARAYLI İÇİN
Galatasaray için ezeli rekabetten önce bu sezonun kaderi anlamına geliyor derbi...
Ve bu sezon yaşamsal derecede önemli! Şampiyon olamasa bile iddiasını sonuna kadar sürdürebilmeli Galatasaray.
Çünkü çok kırılgan durumda. Ekonomik kurtuluşun reçetesini verdiği ve akçeli konularda güvenildiği için çok daha güçlülerden esirgenen güvenle tahkim edilmiş, hak ettiğinin ötesinde kredi verilmiş bir yönetimi var.
Üstelik yönetimin tüm tercihleri bıçak sırtı... Öyle bir hocaları var ki, hep koşmak zorunda. Dursa bile düşer, domino taşı gibi etkisi yönetime kadar uzar.
Futbolcuları da aynı... Sezon sonunda ya kahraman olacaklar ya da eski tişörtten farkı kalmayacak hepsinin bir anda.
Ve tabi Galatasaray’ı kurtaracak gayrı menkul satışları...
Ali Ağaoğlu neden dünyanın en pahalı arabalarıyla gezip, en pahalı yaşam şeklini sokuyor gözlere?..
Satacak şeyi olanlarda sapasağlam bir imaj istiyor alıcı.
Kadıköy’de kazanamama istatistiğini bir basamak daha öteye götürmüş, ligdeki iddiasını kırmasa da çatlatmış, olduğu yerde eğreti duran hocasını iyice tartışmaya açmış bir Galatasaray hangi pazarlıkta ne kadar güvenilir olur ve ona verilen iç destek ne kadar sürer; tartışılır.
Futbolun bayramı güzel de... Bir de cebinde parası olmayan babalara, lunaparka gidemeyen çocuklara, kesilmeyi bekleyen kurbanlara, ezeli rakibine yenilen büyük takımlara sorun siz!
Kim mi kazanır... Bu gerilimi kaldıran.