Fenerbahçe son zamanlarda “geri dönüşleriyle” meşhur ya... Başakşehir karşısında da çok gayret etti geri dönmek için ama sadece “tıpış tıpış mağlup olduğu” sezon başındaki eski günlere dönebildi.
Allah sonunu hayretsin!
Teknik direktörlerin “rakibe göre yaptığı tercihler” maçın yol haritasını çizmişti ve bu haritaya göre yolun sonu karanlıktı Fenerbahçe için!
Neyse ki, ilk yarı sonunda o hatalı haritayı yırttı attı Ersun Yanal... Yenisini çizdi. Kaybetse bile Fenerbahçe’yi “mahkum” durumdan “savaşan” hale getirdi. Hiç yoktan iyidir mutluluk çıtası iyice düşmüş Fenerbahçeliler için.
Ersun Yanal formdaki Valbuena yerine Eljif’le başladı maça... Niyeti Başakşehir’in Visca’lı bitirici sağ akınlarını engellemek olsa da, tercihinin ne kadar yanlış olduğu bir devrede ve bir gol yedikten sonra anlaşıldı. Son anda sakatlanan Mehmet Topal’ın yerine Jailson’u koymak ise hata olmasa bile, niyet belirtisiydi:
Yani bir puana “Allah bereket versin” demişti Fenerbahçe.
Abdullah Avcı ise Başakşehir’in “stratejisini” değiştirmişti... Ama korkuyla değil, sonuca kolay gitmek için.
Kısa paslarla oyunu istediği yola iten Başakşehir, bu kez önde baskı yapıyordu Fenerbahçe’ye. Çünkü Fenerbahçe’nin savunmadan çıkarken zorlanmasından faydalanmak istiyordu. Zaten savunması gol yemeyen şampiyon adayının tek derdi skor bulmaktı.
Ne oldu teknik adamların planları?..
Eljif’i panik atağa, Tolgay’ı ortada sıçana çevirdi Başakşehir... Jailson ve Soldado buharlaştı.
Fenerbahçe’nin ilk yarıda Eljif ile bir tek pozisyonu var... O da golden önceki ısınma turlarında. Golden sonra ilk yarıyı adeta bir antrenman maçı gibi oynadı ve bitirdi Başakşehir. Adeta ezdi Fenerbahçe’yi.
Fenerbahçe hatadan başka bir şey yapmazken hem bireysel hem de takım boyutunda ligin en iyi takımı Başakşehir’in 45 dakikada yaptığı “hataların” toplamı bir elin parmaklarını geçmiyordu.
Fenerbahçe’ye ikinci yarı bir hamle gerekiyordu. Aksi halde, puan hayal olduğu gibi skorun daha da kötü olması kaçınılmazdı.
Ersun Yanal kritik noktayı iyi gördü... Çünkü kendi yaptığı bir yanlış tercihin sonucuydu aksaklık... Kovalayan Eljif’i çıkarıp yerine kovalanması gereken Mehmet Ekici’yi aldı, savunması zayıf Arda’nın karşısına koydu.
Bir kişi bir takımı ne kadar değiştirebilir Mehmet Ekici çok iyi gösterdi. Onunla birlikte ileride top tutmaya başladı Fenerbahçe... Pas yapmaya başladı. Savunma orta saha bağlantısını yeniden kurdu. Zajc’ın gayretleri bireysel olmaktan çıktı takıma faydalı hale geldi. Soldado sahaya döndü.
Açıkçası, yine ikinci yarı geri dönüşü peşindeydi Fenerbahçe.
Yanal ikinci hamle olarak maçın bitmesine yirmi dakika kala Valbuena’yı aldı. Yetmiş dakika hiç işe yaramayan Jailson çıktı.
Tam üç dakika sonra, sakatlık nedeniyle stopere ikinci tercihi Serdar’la çıkan, onun sakatlanması üzerine oyuna üçüncü tercih Attamah’ı sokan Başakşehir büyük bir bedel ödedi ve Attamah’ın hatasını affetmeyen Soldado beraberlik golünü attı.
Fenerbahçe’nin Valbuena ile hücumu zenginleştirdiği ikinci hamlesinden sonra artık hamle sırası Avcı’daydı ve Başakşehir’in “freni” Arda ile Napoleoni değişimi yaşandı Başakşehir’de... Fren boşaldı... Ardından o Napoleoni ile galibiyet golü geldi liderin.
Valbuena çıkmak zorunda kalıp Frey oyuna girdikten sonra, hele Başakşehir öne Adebayor gibi bir tehlikeyi koymuşken kalan kısa zamanda Fenerbahçe’nin maçı beraberliğe taşıması mümkün değildi.
Bundan sonra Fenerbahçe’nin gündemi averaj hesapları olacaktır ne yazık ki...