Büyütmeyin... Alt tarafı, son birkaç haftada şampiyonluğu, finalde de Türkiye Kupası’nı kaybetmiş bir Fenerbahçe var ortada...
Kovalamış ama kaçırmış... Var gücüyle çalışmış, başaramamış. Kısaca tatsız bir sezon geçirmiş; değil mi?
Hayır. Asla!
Sayın Aziz Yıldırım başkan olduğundan bu yana belki de en zor durumda Fenerbahçe.
3 Temmuz süreci bile bundan iyi idi... Çünkü o sırada camia birlik ve beraberlik içindeydi. Hedef ve umut vardı. Başkan onurlu bir mücadele koyuyordu ortaya; Fenerbahçe ona inanıyordu, tüm gücüyle arkasında duruyordu. Takım sahadan destekliyordu.
LİG VE KUPA HESABI KAPANMADI
Bugün öyle mi?
Hayır. Asla!
Şu anda hesabı görülmeyen şampiyonluk ve kupa hüsranı yüzünden Fenerbahçeli ya Fenerbahçeliden alıyor hırsını ya da ilgisini en düşük düzeye indirmiş ki bu hepsinden beterdir- tanımamazlıktan, bilmemezlikten geliyor kulüp meselelerini.
Örnek mi?
Antalya’daki kupa finali ardından sayın Aziz Yıldırım’ın söyledikleri ve etkileri...
YILDIRIM’IN KIŞKIRTAN AÇIKLAMASI
Çıktı, “Hakemi devre arasında uyardım ikinci yarıda düzeldi” dedi sayın Yıldırım.
İşe bakın...
Belki mecbur kaldı, belki dayanamadı, kuralları çiğnemeyi göze aldı; gitti hakemi uyardı... Niye gözüne sokuyor ki halkın?
Hadi söyledi, “ben uyardıktan sonra düzeldi” vurgusu gerekli mi?
Kışkırtmak için sanki.
Olmaz olsun o “ben güçlüyüm” imajı.
Burası Türkiye; ne kadar güçlüyse o kadar ürperiyorlar işte.
TEK ADRES SARACOĞLU
Yetmedi...
Galatasaray’ı belgeli tasdikli ilk şikeci ilan etti sayın Yıldırım...
Bu da tribünden “şikeci” diyenlerin cevabı.
Tribün bu... Evliya olsan bağıracak bir şey bulur rekabet uğruna.
Ama kızıp çileden çıkarsan, yumuşak karnını göstermiş olursun ve bir daha Şükrü Saracoğlu’ndan başka stada gidemezsin sayın Başkan.
Hadi kendini tutamadın, ağızlarının payını verdin diyelim. Peki sonuç?
Futbol Federasyonu Ceza Kurulu dışında kimse tınmadı.
Ne Fenerbahçeliden ne suçladığı taraftan ne onay ne tepki geldi.
Yorum tekti:
“Başkan gündemi değiştirmeye çalışıyor”.
Eyvah!.. Resmen “Başkan babanın sonbaharı”!
SERTLİĞİ DENGELEYEN ADALETTİ
Nasıl bu hale geldi sayın Aziz Yıldırım’ın karizması?
En önemli sebep “adalet”...
Hep zehir zemberekti zaten Aziz Bey... Ama dozunu ayarlayamasa da çattığına haklı çatardı. Daha doğrusu hak edene çatardı.
İşte bu sezonun sonuyla birlikte tüm sertliğini mazur gösteren bu adalet yok oldu gitti ortadan.
PEREİRA İLE DEVAM UĞRUNA
En hafifinden “başarısız bir sezon” geçirmedi mi Fenerbahçe?
İki-üç sene rakip olmaktan çıkaracağı Galatasaray’ı tek maçla hayata döndürüp neredeyse kendini onun altına konumlandırmadı mı?
Takım dağılmıyor mu?
Kimdir bunların faili?
Tribünden küfür edenler mi?.. Galatasaray’ın yirmi sene önce yaptığı şike mi?
Hayır...
En başta Fenerbahçe’nin teknik direktörü Pereira.
Tabi onu göreve getiren Sayın Yıldırım ama adam kavun değil ki dibini koklayıp seçecek; yanılmış işte.
Peki şimdi ne yapması lazım?
Pereira’ya güle güle!
Pereira’nın onda biri kadar zarar vermeyen nice teknik direktörü göndermiş Başkan, Portekizliye sahip çıktı.
Fenerbahçe’nin tarihi kadrosunu mundar eden, koskoca bir sezonu futbolumuzu ve takımı tanımakla geçiren teknik direktör ile devam.
İşte bir adaletsizlik daha...
SUÇLU GÖKHAN’LA CANER Mİ?
Fatura kimlere kesiliyor şimdi?
Süper Lig’in en iyi kanat beklerine mesela. Caner gitti. Gökhan yolda.
Van Persie falan da durmaz burada. En azından Pereira varsa durmaz.
Fenerbahçe Anadolu Otogarı’na dönmüş bavul toplayan toplayana.
İzahı da parayla!..
Efendim UEFA kriterleri gereği belli bir fiyatın üzerine çıkılamazmış.
Ne demek bu?
Gökhan ile Caner’in yerine aynı kalitede adamları Gökhan ve Caner’e vereceğin paradan çok daha fazlaya alabileceğin kesin. O zaman kaliteyi düşüreceksin. Yok ki başka çaresi.
Peki, tarihi kadro ile bir kupa bile alamayan teknik direktör, kurtarıcıları Salih, Emenike, Stoch olacak bir numara küçük takımla ne yapacak?
Bunları hesaplamıyor mu Fenerbahçeli?
Bal gibi biliyorlar.
O yüzden Başkan konuşuyor ne destek geliyor kendisine ne de suçladıklarına veya suçladıklarından tepki...
YILDIRIM’A 7,5 AY CEZA
Bir tek Ceza Kurulu giriyor topa.
Denilen o ki, 7,5 aya kadar ceza gelecekmiş Başkan’a.
Bilemem hak etmiş midir!.. Bence en büyük hatası hakeme ayar verdiği yetmezmiş gibi, ayar verip düzelttiğini cümle aleme ilan etmesidir.
Böyle bir güç olur mu futbolda?..
Böyle bir güç varsa, kim garanti edebilir bir gün hakem odasına gidip “bize iki penaltı çal” demeyeceğini?
“Ben demem, benim derdim adalet”...
Tamam da, futbol iyi niyete mi emanet edilecek yoksa kurallarıyla mı oynanacak?
Sayın Yıldırım’ın kendi itiraf ettiği hakemler üzerindeki otoritesi kalmayana kadar gidecek galiba bu ceza furyası.
21. YÜZYILDA EN KÖTÜ FENERBAHÇE
Öte yandan Fenerbahçe taraftarından da “tedbirli” sayın Başkan!..
Ne eleştiri ne alkış alabiliyor. Fenerbahçeyi ürkütücü bir sessizlik kucaklıyor şu günlerde.
Müthiş kadro çatırdıyor.
Pereira kalıyor.
Paranın musluğu da kesik bir yandan.
El aman!..
Fenerbahçe yeni yüzyılda çok daha berbat günler geçirdi ama hiç bu kadar zor duruma düşmemişti.