Rezaletin “mantıklısı” olur mu bilemem!.. Ama Perşembe gecesi Saraçoğlu stadında sergilenen versiyonu, öylesine “gerekçesiz” gözüküyor ki, altında bilmediğimiz/tahmin edemediğimiz çok ciddi gerekçeler olmalı!
Bir taraftar, her türlü avantaj kendi takımındayken neden elenmiş/mahvolmuş taraf gibi “ne olacaksa olsun” moduna girip intihar psikozuyla rakibe saldırır?
Cinnet demeyin sakın... O bireyseldir. Sahanın dört köşesinde ve kulübe arkasında aynı anda ortaya çıkamaz quantum mekaniğindeki parçacıkların mesafe ötesi iletişimindeki gibi.
Stadın dört yanını provoke edecek bir mesele yok ki çimenlerde!
Sebep nedir o zaman?
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’a göre, bu bir kitlesel davranış bozukluğu değil, 3 Temmuz’un devamı niteliğindedir.
Resmen “suç duyurusunda bulunuyor” sayın Başkan.
Suç da öyle “antifenerlilik”, “vandallık” falan gibi sportif değil. Hatta siyasi bile değil; apaçık terör örgütü bağlantılı.
Şimdi iki şık var önümüzde...
Ya 3 Temmuz’un hemen ertesinde yaptığımız gibi Aziz Yıldırım’ın kendini kurtarmak için boş konuştuğuna karar vereceğiz ve tam tersine “sebep sensin” diye Aziz Yıldırım’a yüklenerek derin bir komployu daha “sehven” destekleyeceğiz...
Ya da seneler sonra “sen haklıymışsın Aziz Bey” demek yerine, bu sefer Aziz Yıldırım’ın ifadesini en azından “olası” kabul edip meseleyi didik didik inceleyeceğiz.
Aziz Yıldırım tezini masaya yatırmanın ne zararı var sorarım size.
Olay gecesi ve ertesi gün ne yapıldı peki?..
Otuz üç kişi göz altına alındı... Ardından salındı. Bir tanesi sorguda galiba. O da Şenol Güneş’in kafasına dikiş attıran şahıs. Yani “yaralama” suçundan biraz daha fazla konuk ediliyor emniyette.
Tamamen “taraftarlık” hissiyatı içinde değerlendiriliyor olay. Ama yazdık, hiçbir taraftarlık mantığına sığmıyor.
Emniyet’e saygımız sonsuz, lakin bu iş “Spor Şubesi” sınırlarını aşmıyor mu?..
Aşıyor... Çünkü holiganlığın bile doğal akışına uymuyor, nerede kaldı taraftarlık parametrelerinde, spor suçu kapsamında ele alınsın.
Valla Aziz Yıldırım “3 Temmuz’un devamı” diyorsa ve hukuk o yönde bir araştırmaya izin vermiyorsa, verin o adamların listesini de medya araştırsın bari?
Geçtik Baylock’cu mudurlar, örgüt üyesi midirler, emir mi aldılar, para mı... Hiç olmazsa sosyal durumları nedir, işleri var mı, evli olanların oranı, hatta taraf oldukları başkan adayına kadar istatistikleri yan yana koyalım da “futbol saldırganlarının portrelerini” anlayalım. Bari rezalet işe yarasın.