Galatasaray Başkanı Dursun Özbek elbette şaşırır, bocalar, dehşete düşer!.. Bayram değil seyran değil, enişten neden dam üstündeki saksağanı anlatıyor?
Sorulmaz mı “amacın ne” diye..
Selefi Ünal Aysal’ın yeni Terim devrinde eski defterleri karıştırıp sayfayı tersten okuyarak “Fatih Terim Milli Takım’a kendi gitti” demesi, inanılacak laf mı?
Bize fıkra gibi gelebilir... Ama Galatasaray’ın başkanı için ciddi ve vahim bir hadisedir eski başkanın hocayı yıpratma girişimi.
Üstelik doğru söylemeyerek.
Özbek’in şoke olması normal...
Birincisi; henüz hiç damdan düşmedi ki, sayın Özbek! Ünal Bey’in ruh halini anlaması imkansız. “Hoppala” demeyecek de ne diyecek?
İkincisi ise şu anda Galatasaray’ın Başkanı olarak inanamıyor selefinin Galatasaray’a damardan girmeye çalışarak zarar vermesine.
Maalesef şişik ego böyle bir şey işte!
Allah sayın Özbek’e öğretmesin ama Galatasaray gibi muazzam bir camianın başkanı olduktan sonra, o itibara uzak kalmak berbat olsa gerek... Parayla pulla telafi edilemiyor muhtemelen. Hasret bitmiyor. Keyfini dört dörtlük sürüp iyice tadını alamamışsan da fark etmiyor, tadına doyulmaz günler yaşamışsan da... Bir yerinden dahil olmak istiyor insan.
Ünal Aysal’ınki o...
Yani “Assolist sendromu”!
Sahnenin tozunu yuttuktan, objektiflerin odağı olduktan sonra yeniden sahneye dönmeye sesi/nefesi yetmeyenlerin veya gözü kesmeyenlerin gündem yaratma çabasına benziyor Ünal Aysal’ın davranışı.
“Gel” deseler, yük ağır... Serveti, ailesiyle huzur içinde hayatın güzelliklerini yaşamak bir yanda, şöhret ve güçle birlikte dev camianın dev sorunlarını 7/24 sırtlamak öte yanda. Ne yardan geçmek kolay ne serden. Sıcak yuvasında otururken, Galatasaray’ın pastasındaki çileklerden çentmeye çalışıyor muhtemelen.
Tamam da... Doğruları eğip bükme bari.
Söylediği “Milli Takıma gitmek Fatih Terim’in tercihiydi” cümlesi bizim balık hafızamıza bile hakaret olmuyor mu?
Yoksa, Ünal Bey’in telefonundaki mesajlar da ondan habersiz mi verilmişti Rasim Ozan Kütahyalı’ya, Terim’i itibarsızlaştırmaya uğraşılan o günlerde?
Açıkça yazalım...
Sayın Aysal vakti zamanında Terim’in Milli Takım’ı tercih edip Galatasaray’ı ortada bıraktığını “inanarak” söylemişse, Galatasaray’ın verilmiş sadakası varmış!..
Çünkü eski Başkan’ın Galatasaray gibi bir kulüpte ne kadar büyük sorunlar yaratacağı asla tahmin edilemeyecek “hatırlamama” gibi bir sorunu varmış.
Şayet işin doğrusunu bilerek eğip büküyorsa eski Başkan, yine ucuz kurtulmuş Galatasaray sayın Aysal’dan...
Galatasaray bir tarafa, “doğrudan sapan başkan” kadar tehlikeli bir şey olamaz bir kulüp adına.
Evet... Kendi devrini ağız tadıyla tamamlayıp, koltuğu şanla şöhretle şampiyonlukla “isteyerek” bırakamayan her başkanda rastlanan “assolist sendromu” anlaşılabilir bir şeydir.
Hatta geçmişe dönük açıklamaları bile “aynı hatalara tekrar düşmemek için” faydalı sayılabilir.
Lakin, sayın Aysal’ınki gibi gerçekler eğilip bükülürse bir tek halefi şaşırabilir, geri kalanlar güler sadece.
Endişelenmesin Dursun Bey... Gerçeğe aykırı muhalefet sadece oyunu arttırır seçimde.