Atatürk Fenerbahçeliydi!.. Kulübü ziyaret etti.
Atatürk Galatasaraylıydı!.. Okula uğradı.
Atatürk Beşiktaşlıydı!.. Akaretlerde ev kiraladı.
Trabzon’da evi vardı, bir gün yan gözle Güneşspor’a baktı Vs...
Her 29 Ekim / 10 Kasım sürecinde, sıra bir kulüpte...
En azından bugüne kadar öyleydi!..
Neyse ki, Mustafa Kemal’i Samsun’a taşıyan Bandırma Vapuru’nun baş kamarotu ve İstiklal Savaşı kahramanı Hacı Tevfik Ulusu’nun oğlu, bu ülkeyi çim saha ile tanıştıran Federasyon başkanımız Kemal Ulusu’nun sevgili babası ve çok daha önemlisi 12 yıl boyunca Atatürk’ün yanı başında bulunmuş Çankaya Köşkü kütüphanecisi rahmetli Nuri Ulusu’nun hatıraları yayınlandı.
Kütüphanecisi ama en sevdiği yardımcılarından. Köşkte, yurt gezilerinde, tatbikatlarda Ata’ya bir kol mesafesinde.
Atatürk’ü biraz daha tanımak isteyen alır okur. Oğlu Kemal Ulusu’nun derlemesiyle Doğan Kitap’tan yayınlandı.
Ve gerçek bu kitapta ortaya çıktı:
Sevgili Ata’mız hiçbir kulübü tutmazmış.
Neden?
Bir kere futbola pek düşkün olmamış. Birinci sırada güreş... Sonra binicilik, kürek, yüzme, atıcılık.
Ne kadar ironik değil mi?..
En sevdiğimiz Ata’mızın en sevdiği sporlar yerlerde sürünen branşlar... Biz onu pek de sevmediği futbola monte etmeye uğraşıyoruz. Çünkü biz Atatürk’ten ve spordan çok ticareti seviyoruz. Tamamen duygusal yani.
Peki Atatürk bir takımın fanatiği olsaydı?..
Bunu bilmek imkanı var mı?
Rahmetli Nuri Ulusu’nun kitabında Atatürk’ün kendi cümlelerinden okuyoruz:
1930 yılı Atatürk Galatasaray Lisesi’ne gidiyor. Okulun bahçesinde çocuklar Ata’yı soru yağmuruna tutuyorlar. Bir tanesi “Hangi takımı tutuyorsunuz” diye soruyor.
Büyük insanın büyük cevabı:
“Çocuklar siz Galatasaray’ı, Beşiktaş’ı, Fenerbahçe’yi veya diğer takımları tutunuz. Sporu seviniz. Oynayınız. Ama ben ve benim gibi toplum önünde olan insanlar asla takım tutmamalı veya tutarsa onu hep içinde saklamalıdır. Bunun için de ben hiçbir takımı tutmam. Sadece Milli Takım’ı tutarım. “
Örnek olsun... Devlet adamlığı böyle bir şey işte.
Hatırların garantisi mi?
Bu kitabın sahibi rahmetli Nuri Ulusu fanatik Beşiktaşlı. İstese biraz Beşiktaş’a eğemez miydi?
İşte Mustafa Kemal’e saygı sevgi, onun dürüstlüğünü ilke edinen böyle insanların yaptığıdır.
Bundan sonraki 29 Ekim / 10 Kasım süreçlerinde her kim ki, “Atatürk bizim takımdandı” derse onun ahlakından değil ama okur yazarlığından şüphe ederim.
Okusunlar “Atatürk’ün Yanı Başında” kitabını. Tam 12 yıl boyunca bir kere bile futbolla ilgilenmediğini, maçları sormadığını öğrensinler Atatürk’ün. Bir kulübü diğerinden ayıran tek cümlesi olmadığını öğrensinler.
Beni ve benim gibileri üzmesinler.
Biz “demode” insanlarız... Her 29 Ekim’de “En büyük bayram bu bayram, herkese kutlu olsun” marşını mırıldanır, her 10 Kasım’da yas tutarız.
Atatürk adını birbirlerine galebe çalmak için kullananlardan, onun arkasına saklananlardan, çıkarlara alet edilmesinden nefret ederiz.
Biz Atatürk’ü, bizim takımı tutmasa da son nefese kadar sevenlerdeniz.
En büyük bayram kutlu olsun.