Fenerbahçe mutlak kazanması gereken maçın en azından ilk yarısında hiç de galibiyet arıyor gibi değildi. İkinci yarıda yırtındı, çabaladı, zorladı ama bu kez de devreye hakemler girdi, bir puan ve ciddi bir yara aldı.
Ümit Öztürk VAR ile el ele dört penaltıdan -ikisi Alanya’ya- üçünü verdi, Alanyaspor’un ilk penaltısını Altay kurtarınca tekrarlattı, ama direkten dönene karışamadı! Fenerbahçe’ye galibiyet getirmesi muhtemel dördüncü ve son penaltıyı ise es geçti.
“Hakem işleri” karışıktı Kadıköy’de…
Tamam da… Ev sahibinin tuhaflığına ne demeli?
Fenerbahçe maça sanki Kadıköy’de değil de deplasmanda gibi başladı. Mahkum ve ürkek!
Aslında Fenerbahçe’yi buna mecbur eden Alanyaspor’du… Hızlı, alan kapatan son beş haftayı zaferle bitirmiş Alanyaspor, önde basıp Fenerbahçe’nin stoperlerden oyun kurma girişimlerini daha başlamadan bitirdiği gibi Fenerbahçe aut atışı kullanırken bile rakipte bir tane demarke adam bırakmadı sahada.
Önde Tolga’nın da içeri girip sağ kanadı boşaltması yüzünden topa rakibinin üç katı sahip olan Fenerbahçe’nin hücum denemeleri kaleyi bulan bir şutla sonuçlanamadı. Tolga bunu ilk defa yapmıyor, neden Deniz veya Ferdi monte edilmez takıma, orası meçhul.
Alanyaspor basıp takımın boyu uzadıkça Rodrigues’in sprintleri de işe yaramadı çünkü Fenerbahçe’nin gol ümidi Muriç yine orta sahadan top çıkarmaya çalışıp kaleden uzak kaldı. Fenerbahçe’nin takım halinde baskı yapamadığı bir maçta Muriç’in gol şansı yok hükmünde sanki.
İlk yarının kritik dakikaları 23’de başladı 29’da bitti… Çünkü Jailson’un eline çarpan top için hakem VAR’dan davet aldı ve penaltıyı verdi ama kurtaran Altay’ın iki ayağıyla çizgiye basmadığını yine VAR’dan öğrendi. İki VAR’lı penaltı yani!
Gerçekten de gerideki ayağı çizgiden birkaç santim uzağındaydı Altay’ın. Bu konuda onun bir sorunu var zaten, kuralın böyle olmaması gerektiğini iddia etmişti uymak yerine. Altay bilmese de penaltı tekrarı kurala uygundu ama böylesine ince ölçüm yine çok tartışılacak. Hele Fenerbahçe’nin verilmeyen penaltısıyla bir araya gelince…
Fenerbahçe ancak mağlup duruma düştükten sonra maça başlaması gereken coşku ve isteğe büründü. İlk yarının son dakikalarında Fenerbahçe savunması önde, Serdar orta sahadaydı, takım ailece baskı yapıyordu ama gol atamadı.
İkinci yarıya Alanyaspor sarı kartlı Salih’in yerine Ceyhun’u, Fenerbahçe takıma fren olan Tolga’nın yerine Deniz’i alarak başladı ve fark hemen ortaya çıktı. Fenerbahçe’nin kazandığı ve durumu 1-1’e taşıyan penaltıda topu sağdan taşıyan Deniz, yere indirilen Rodrigues, atan Kruse idi. Pozisyon ya penaltı olurdu ya da gol.
Sadece yedi dakika sonra, üstelik Fenerbahçe iyi oynarken Jailson’un Alanyaspor’a hediye ettiği ikinci penaltı ile herkes şoke oldu ama bu kez Cisse direği nişanladı… Hakem ne yapsın, tekrarlatamazdı!
Deniz’in girmesiyle artık sağ çizgide de var olmaya başlayan, Kadıköy’deki coşkusundan pasajlar sergileyen Fenerbahçe yüksek ortalarda uzun boylu Alanya savunmasına takılsa da baskıyı sürdürdü. Ancak bir hamle daha bekliyordu takım Yanal’dan.
Ama hamleler önce Alanyaspor’dan geldi. Ev sahibini yavaşlatmak için Erol Bulut’un hamlesi Efecan ile Mustafa Pektemek’i değiştirmek, Musa’yı oyuna dahil edip Bakesetas’ı çıkarmaktı. Böylece Erol Bulut bir puana razı olduğunu deklare etti.
83. dakikada Ersun Yanal’ın Dirar - Ferdi değişikliği ise galibiyet için yapılan bir hamleydi. Deniz sol beke geldi, amaç her hücumda öne çıkıp forveti kalabalıklaştırmasıydı.
İşe yaradı… Gol yoktu ama penaltı vardı. Tıpkı Jailson’un eline çarpan toptaki gibi bir penaltı…Ne yazık ki, hakem Ümit Öztürk’den de VAR’dan da onay alamadı!
Bravo Öztürk’e… Bir hafta gündemde kalacak. Çünkü son dakikalarda Mustafa Pektemek’in eline çarpan topu görmezden gelerek yeni hafta için futbol kamuoyunun kucağına bir bomba bıraktı.
Öyle ya da böyle, Fenerbahçe iki altın puandan daha oldu sonuçta.