Türk futbolunu yakından tanıyan, yıllarca hakem camiası ile iyi ilişkiler içinde olmuş UEFA eğitimcisi Jaap Uilenberg ile MHK eski Başkanı Oğuz Sarvan’ı yeniden göreve getirmeleri, on numara bir hamle bence.
Özellikle Video Asistan Hakemliği konusundaki kafa karışıklarına son vermek adına, daha iyi bir tercih yapılamazdı.
Hafta içinde işbaşı yapan Sarvan ve Uilenberg’in ilk dokunuşlarının çok olumlu olduğunu kanaatindeyim. Hakemlerin de farklı düşündüğünü sanmıyorum.
Ancak ne üzücüdür ki, VAR girdabından kurtulup, yaklaşık iki yıldır doğru dürüst eğitim almadıklarını itiraf eden çok sayıda hakem var.
Sadece eğitim mi?
Eski MHK o kadar boşlamış ki asıl sorumluluklarını. VAR dışında hakemlerin hiçbir sorunu ile ilgilenilmemiş, araya husumet girmiş, rekabetin adı egoya dönüşmüş.
En tehlikelisi de, MHK’ye hükmettiğini düşünen bir hakem grubu oluşmuş.
Kısacası; imkanların bu kadar üst düzey olduğu bir ortamda hakemlik 10 yıl geriye gitmiş.
Uilenberg çıldırmış!
UEFA eğitimcisi Uilenberg, Süper Lig hakemleriyle iki gün boyunca birlikte idi. 20’ye yakın pozisyonu irdeleyip VAR ile ilgili çok net konuştu: “Kesinlikle gri pozisyonlarda kullanılmayacak, gereksiz toplara girilmeyecek. Minimum müdahale, maksimum fayda istiyoruz.”
Gelin görün ki, eğitimden çıkıp dört saat sonra maç yöneten hakem ile VAR sorumlusu, sanki bunlar hiç söylememiş gibi, tepki gören kararları ile Uilenberg’i çıldırttı.
Hollandalı eğitimcinin Türkiye’ye geliş amacı ise şapkayı önümüze koyup düşünmemizi gerektiriyor!
TFF’nin “Tam saha” dergisine verdiği röportajda kullandığı şu ifadeler birilerinin yüzünü kızartmalı aslında;
“Tüm dünyada uygulanması gereken tek bir VAR protokolü var. Başka yok. VAR kullanılan ülkelerde sadece bu protokole uyulmalı. IFAB Direktörü David Elleray, Türkiye’de VAR’ın uygulanma şeklinden memnun değil. Farklı bir yönde gidildiğini, protokole uyulmadığını düşünüyor. Dolayısıyla burada bulunmamın nedenlerinden biri, protokolün uygulanma şeklini yeniden UEFA çizgisine çekmek...”
Demek ki Yusuf Namoğlu ile ekibi, VAR’ı “kafalarına göre kullanmış” ve bu keyfiyet IFAB’ın da sabrını taşırmış!
Şimdi anladınız mı Sayın Namoğlu ve geçmişin VAR koordinatörü beyefendi; aylardır ne demek istediğimizi?
VAR kadrosu yetersiz
Eski MHK’nin en önemli yanılgısı 24 kişilik Süper Lig kadrosu ile hem ligi hem VAR’ı idare etmeye çalışmaktı. Üstelik bunların bir bölümünü kullanmaya bile tenezzül etmemişlerdi.
Doğal olarak çoğu hakemin psikolojisi bozuldu. Maçtan Riva’ya, Riva’dan maça uzanan koşturmaca, onları hataya zorladı. Özel yaşamları bile sıkıntıya girdi.
Sonuç ortada!
Sabri Çelik ve ekibi eğer yeni sezonda göreve devam ederlerse, bu konuya el atmalı ve alt kategorilerden en az 15 hakemi öngörülen eğitimden geçirip VAR kadrosunu genişletmeli. Hata yapanlar dinlenirken, VAR’da kullanılacak hakem konusunda elleri rahatlamalı.
Sanıyorum Uilenberg’in talebi de bu yönde...
Havuza geçiş
Yeni MHK’nin en ciddi projelerinden biri, 1. Lig, B ve C ligi hakemlerinin bir havuzda toplanması ve yetenekli hakemlerin önünün açılması. Şahsen olumlu buluyorum. Genç hakemler yakından izlenmeli ve yükseliş süreci hızlandırılmalı.
Bir de masada bekleyen sorunlar var. Namoğlu MHK’sinin son üç aydır doğru dürüst toplanmadığı ve yüzü aşkın kritik kararı ertelediğini biliyor muydunuz?
Öğrendiğimde hiç şaşırmadım!
Evet, geçmişe takılıp kalmamak gerek. Lakin o dönemde yapılan yanlışlardan da ders çıkarılmalı.
Örneğin; kendini farklı bir yerde konumlandıran ve vazgeçilmez olduğu yanılgısına düşen hakemler, hizaya çekilmeli. Ödül-ceza sistemini mutlaka işletilmeli.
Uzun zamandır unutulan “adalet” kavramı yerine oturtulmalı. Eğitime gerçek işlevi kazandırılmalı.
Bunları sağlayamayan kurul, ağızıyla kuş tutsa başarılı olamaz.
Bizim dile getirdiklerimizin çok fazlasını, Sabri Çelik ile ekibi tespit etmiş ve harekete geçmiştir eminim.
İşleri zor, kredileri az, zamanları kısıtlı.
Kritik bir süreçte görevi kabul ettiklerine göre; vardır bildikleri!