Hesabı Montella ödesin!

Karadağ karşısında yakın geçmişin en acı yenilgisini tadan A milli takımda eleştirileri oklarının teknik direktör Vincenzo Montella’yı hedef alması çok doğal.
Kahreden sonucun tamamen İtalyan hocanın oyuncu tercihleri ve yanlış planlamasından kaynakladığı düşüncesindeyim.
Kötü zemini gerekçe göstermenin ise insanların aklı ile dalga geçmek olduğu görüşündeyim.
Rakip aynı koşullarda mücadele etmedi mi? Onların kramponları çamura batmaz cinsten mi idi?
Attığı gollerle ulusal kahraman ilan edilen Krstovic’e önlem alamak çok mu zordu? Rakip beş maçta tek gol atmış, yüreği bize kabarmış.
Ya Barış Alper ve Semih’i Karadağ 3-1 ön geçtikten sonra sahaya sürmek nasıl bir ruh halidir?
Bunları sorgulamayacak, konuşmayacak veya eleştirmeyecek miyiz? Ya da şöyle bir üzerinden geçip keskin kılıçlarımızı play-off sonrasında mı çekeceğiz?
Sınıf atlayacaktık, belki bir sene daha aynı sıralarda benzer dersleri okuyacağız.
Rakibe, saha ve iklim şartlarına uygun strateji üretme fikrinin oyun felsefesine ters olduğunu söyleyen bir teknik direktöre hoşgörüyle bakamam.
Sinyor itiraf ediyor; “Onlar gibi fizik kapasitesi yüksek bir takım olmadığımız için bedelini skorla ödedik” diye. Futbolda teknik kadar fiziğin önemini bilmek, yaptığınız işin alfabesidir sayın Montella.
Artısını söyleyeyim; bu takımı zihinsel olarak da hazırlamak görevinizdir.

AL SANA GERÇEKLER!

Sonuçta bu kıyaslamaları yapmak şart oldu;
Karadağ’ın nüfusu 630 bin. Yani İstanbul’un Ümraniye ilçesi kadar değil.
A milli takımlarının güncel değeri 30 milyon euro. FIFA’da 75. sırada. Türkiye 286 milyon euro ile 26. durumda.
Milli takım oyuncularının yüzde 81’i ülke dışında forma giyiyor. Bizimkilerin yüzde 43’ü.
En değerli oyuncusu Krstovic’e biçilen ücret 6 milyon euro. Real Madrid’in Arda Güler için belirlediği bonservis bedeli 68 milyon euro.
C ligine düşmesi kesinleşen Karadağ gruptaki 6 maçın beşini kaybetti, tek galibiyeti bizden aldı. Ay- yıldızlı takım ise terfi sınavlarından çaktı, liderlik unvanını iki maçta Galler’e altın tepside sundu.
Karadağ milli takımı teknik direktörü ile oyuncularını kutluyor ve saygı duyuyorum. Övgüyü hak ediyorlar.
Denizi geçip derede çırpınan Montella ve teknik ekibine ise kazasız belasız bir play-off diliyorum.

Arat ne ima etti?

Beşiktaş Kulübü Başkanı Hasan Arat’ın basın mensupları ile yaptığı sohbet toplantısını televizyondan izledim.
Salonda bulunanların çoğu Beşiktaş’ı takip eden medya çalışanları idi.
Bunu sadece spor gazeteciliği üzerinden söylemiyorum. Siyaset kulvarında da izledikleri partilerle yakınlaşan, haber ve yorumlarında objektiflikten uzaklaşanlar olabiliyor.
Ancak futbolda durum farklı.
Arat’ın açıklamaları haber merkezlerinde “oto kontrolden” geçse de, duyduğuma inanırım. Başkan açıkça gazeteci- futbolcu menajeri ilişkisine dikkat çekip uyarılarda bulundu.
“Menajerler gazetecilere transfer haberi paslamaktan vazgeçsin” dedi. Vahim bir iddia!
Daha vahimi mi?
Sayın Arat’ın her kulübün kendine biat eden yorumcuları olduğunu ileri sürmesi ve Beşiktaş’ı izleyen meslektaşlarımızdan “bize sahip çıkmalısınız” söylemi idi.
Hem diğerlerini eleştirdi, hem aynı rotayı gösterdi.
Tuhaf değil mi?..

Haberin Devamı

Sınır koymak

“Sınır koymayı öğrenin. İyi insan olmak, her şeye katlanmak anlamına gelmez.” - Morgan Freeman

Haberin Devamı