Bakıyorum; sosyal medya, yazılı ve görsel basında sezon bitmiş, Trabzonspor şimdiden şampiyon ilan edilmiş.
Bu tarz yorumların en çok Abdullah Avcı’yı rahatsız ettiğini düşünüyorum.
Nasıl etmesin ki? İnsanlar bordo-mavili ekibin rakipleri olarak üç büyükleri kıstas alıyor, aradaki puan farkının kapanamayacağını düşünüyorlar. Lig dört takımdan ibaretmiş gibi. Diğerleri figüran!
Daha 16 hafta var. Kimse pes etmiş değil. Üstelik duraklama dönemine girmiş bir Trabzonspor portresi var karşımızda.
Konyaspor liderin ensesinde. Alanyaspor beni unutmayın diyor. Başakşehirspor maç eksiği ile potansiyel tehlike.
Dikkate almadıkları Fenerbahçe ve Beşiktaş ise çıkışta. Bu köprünün altından çok sular akar.
Trabzonspor’u rehavete sürükleme dışında anlam taşımayan senaryoların iyi niyetinden şüpheliyim doğrusu.
Kimine göre 11 yıl, bazıları için 38 yıldır devam eden hasretin sonlanması, sadece ve sadece Trabzonspor’un kendi göbeğini kesmesine bağlı.
Küçümsenmeyecek bir puan avantajına sahip olmak elbette önemli. Bu gerçek aynı zamanda işini ciddiye almayı, gerçekçi olmayı ve sorumluluk taşımayı gerektirir.
Bu saatten sonra herkes Trabzonspor’un rakibidir. Zirvede yalnızdır ve dostu yoktur.
Şimdi çok önemli bir seri var önünde. Dibe vurmuş bir Galatasaray, müthiş bir çıkış yakalayan Kasımpaşaspor ve en yakın takipçisi Konyaspor ile oynayacağı maçlar, sadece Trabzonspor’un değil, ligin de kaderini etkileyecek.
Karadeniz ekibi ipi göğüsleyecek potansiyele sahip. Sakin kalmalı, gücünün farkına varmalı ve maç maç odaklanmalı.
Basiretli yönetim, deneyimli teknik direktör, zengin kadro ve taraftar desteği.
Yağ var, un var, şeker var. Helva yapmak zor olmamalı!
Palabıyık’ı kim cezalandırdı?
Ali Palabıyık kıdem ve unvan açısından Türkiye’nin iki numaralı hakemidir.
3 Ekim 2021 tarihinde oynanan Ç.Rizespor- Galatasaray maçında yaşadığı talihsizlik sonrası ağır eleştirilerin hedefi olmuştu.
“Talihsizlik” sözcüğü yanlış anlaşılmasın.
Karşılaşmayı gereksiz yere uzatması -ki her hakem bunu yapıyor- bu sürede Galatasaray’ın gol atması ve kazanması, bilinçli bir tercih olamazdı.
Elbette yaptırım uygulanacaktı. Ekibiyle birlikte dinlendirilmesi kaçınılmazdı.
Ama ne oldu? Deneyimli hakem tam 14 hafta sahalardan uzak kaldı. Cezaya giren çok hakem gördük. Ya hakemlik hayatları bitti, ya birkaç ay düdük çalamadılar.
Hiçbir Merkez Hakem Kurulu’nun bu denli ağır bir ceza öngöreceğini sanmıyorum. Hiçbir federasyon başkanının da buna göz yumacağını düşünmüyorum.
O halde Palabıyık’ın infaz kararını kim verdi?
Çok kötü örnek oldu. Artık Rizespor maçlarında görev alan hakemlerin işi zor. Ya aynı akıbete uğramamak için çalması gereken düdüklerden imtina ediyor, ya vermesi gereken kararlardan uzaklaşıyorlar.
Kulüpler hakem hatalarına isyan ve itiraz edebilir. Onlar futbolun paydaşı, hakları var. Ama işin içine siyaset girdiğinde, kantarın topuzu kaçıyor.
Umarım bir Palabıyık vakası daha yaşanmaz, dilerim federasyon ve MHK dik durmayı becerebilir!
Dr. Savaş Açıkgöz’ün nezdinde...
Doktorlar ve sağlık emekçilerine yapılan saldırıların giderek arttığı ülkemizde, her gün yeni bir haberle sarsılıyoruz. Kimsenin can güvenliği kalmadı.
Sözcükler yetersiz kalıyor insan kılığına girmiş canileri tarif etmeye. İsteyen üzerine alınsın. Kabul edilemez bu durum karşısında harekete geçmeyen, gerekli önlemleri almayan ve yaptırımları uygulamayanları da aynı kategoride değerlendiriyorum!
Çok tatsız bir konuyla başladım ama, gönül borcum olan doktorum ve mesai arkadaşlarını bu vesile ile anmak istiyorum.
Ankara Liv Hospital’ın çok değerli kardiyoloğu Öğretim üyesi doktor Savaş Açıkgöz, bir ay içinde zor görünen iki operasyonla beni yaşama döndürdü. Kapalı üç damar ve dört stent.
Değerli hocamın nezdinde; özveri ile görevlerini sürdürmeye çalışan tüm doktor ve sağlık çalışanlarına yaşadıklarından dolayı üzüntülerimi iletiyor, yurttaş olarak kendi adıma özür diliyorum.
Kaldırın o pet şişeleri
Volkan Demirel, yorumculuk ve teknik direktörlük kariyerinde sakin bir kişilik sergilemeye başladı.
Taa ki salı günü oynanan Karagümrük-Beşiktaş maçına kadar.
Önce hakem kararına itirazdan sarı kart gördü, ardından uzatma dakikalarında su şişesini tekmeledi ve ihraç edildi.
Kabahat şişeyi saha kenarına koyanda mı, yoksa bastırılmış duyguları patlayan Volkan’da mı?
İşin içine “şeytan” karışıyor, iyisi mi kaldırın o pet şişeleri...