Milli maç arasına kazanarak girmek, Trabzonspor için bulunmaz bir fırsattı. Hem moral motivasyon, hem sakatların düzelerek takıma katılması anlamına gelecekti üç puan. Zirveye yaklaşmak da cabası. Çok zor, ama mükemmel oldu. Adeta yoktan var etti galibiyeti. Silkindi, kendine geldi, inandı, yüreğini koydu, mücadele etti ve kazandı.
Hafta içindeki Basel maçı, dün akşam ilk yarıdaki kötü oyun için asla mazeret olamaz. Ve bir oyuncu topluluğu dört günde bu denli farklılık gösteremez. Tıpkı Ç.Rizespor’un durumu gibi. Onlardaki değişim tam tersi, olumlu yöndeydi. Geçen haftaki 5 farklı yenilginin yaralarını çabuk sarmış ve kazanmak için her yolu deneyen bir rakip vardı Trabzonspor’un karşısında.
İlk yarıda istediği hiçbir şeyi yapamadı bordo-mavili ekip. Nwakaeme ile bulduğu net pozisyon hariç, hücumda son derece etkisiz, orta alanda kontrolü kaybetmiş, savunmada aksayan bir bir takım izledik. Rizespor’un Melnjak ile bulduğu gol evlere şenlikti. Önce Hosseini, ardından Abdülkadir Parmak onu seyredince, ileride yakalanan Uğurcan’ı avlamak zor olmadı. Çok akılcı bir son vuruştu.
Yoğun maç trafiğinde fiziksel olarak geri gitmeniz normal karşılanabilir. Ama mental olarak da oyundan koparsanız, toparlanmanız kolay değil. Yediği gole uzun süre reaksiyon veremedi Trabzonspor. Sakatlar kervanına Novak’ın da eklenmesiyle, teknik direktör Ünal Karaman’ın maça başlangıç planları altüst oldu.
İkinci yarıda önde oynamaya çalıştı, geride de risk almaya başladı. Yoğun yağışta ağırlaşan saha, teknik kapasitesi yüksek bir takım olan Trabzonspor için dezavantaj olabilirdi. Pas trafiğini yönetmekte güçlük çekti. Buna karşın rakip alanda boş alan bulan ve uzun toplarla pozisyon üreten Rizespor, ikinci gole çok yaklaştı. Kaleci Uğurcan’ın müthiş kurtarışları Trabzonspor’u oyunda tuttu. Aksi takdirde maç 61. dakikada bitmişti.
Karaman’ın, Sturridge hamlesinin anlamı netti. Ya galibiyet, ya farklı bir yenilgiyi kabullenmek. Savunmadan Hosseini’yi çıkarıp bir hücumcu daha almak, fizik üstünlüğüne sahip bir rakip önünde ciddi sıkıntı yaratabilirdi.
Lakin Ünal hoca yine haklı çıktı. Sturridge, beraberlik golünde Sörloth’a yaptığı asistten sonra 86. dakikada nefis vurdu, top üst direği aşamadı. Vazgeçmedi, eşitlik sayısının morali ile daha fazlasını yapabileceğine inanan Trabzonspor, yine kaleci Uğurcan orijinli bir hızlı hücumda, üç pas sonunda, Nwakaeme’nin bitirici vuruşuyla adeta bir mucizeyi gerçekleştirdi. Futbolun güzelliği ve acımasızlığı bu. Açıkcası, Rizespor yenilgiyi hiç hak etmedi.
Ve bir başka gerçek; Trabzonspor ‘un kazandığı her puanda genç file bekçisinin payı ve emeği çok büyük. Uğurcan sezon başından beri inanılmaz işler yapıyor. Bana göre şu an Türkiye’nin en formda ve en değerli kalecisi. Nazar değmesin. Ya o olmasa idi?..