Cemal Ersen

Cemal Ersen

cersen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Futbolda şampiyonluk heyecanı sona erdi.
Liglerin tescil edilmesinin ardından gözler 22-23 Haziran’da yapılması beklenen Türkiye Futbol Federasyonu başkanlık seçimine çevrilecek.
Seçime gireceğini açıklayan Mehmet Büyükekşi’nin kulüplerin geniş bir kesiminin desteğini aldığı ve yeterli imzaya ulaştığını duydum. Elbette karşı çıkan ve çekimser kalan “büyükler” de var.
Büyükekşi başarısız mıdır? Tartışılır. Sorun, yaptığı işleri anlatamaması. Danışmanlarını eleştiriyorum bu anlamda. İyi bir ekibi ve kurulları da yok ayrıca.
Kamuoyu, futbolun temel sorunlarına odaklanmıyor. Hele kulüpler... Onlar için asıl olan, çıkarlarını camiaları önünde savunmaya çalışmak, yapamazlar ise ezeli rakiplerine bulaşmak. Tutmadı mı? Federasyona kafa tutmak, hakemlere saldırmak.
Evet; iddiamın arkasındayım, “agresiflik” üzerine kurulmuş bir düzen.
Herkes hakkının yendiğini düşünüyor, “başkasının hakkını yedim mi?” diye yüzleşmiyor. Toplama çıkarmayı bilen herkes görür. Matematikte böyle bir gerçek var mı dostlar?
Bugünün sorunu değil. Futbolda özerklik yasası çıktıktan sonra gelmiş geçmiş federasyonlara bakın.
Alkışlarla uğurlanan kimler var? Bir elin parmağını geçmedi.
Tek sorun hakemler mi?
Yıllardır spor gazetecisiyim; üzülerek söylüyorum. Futbolumuzun günah keçisi her daim hakemler ve Merkez Hakem Kurulları olmuştur.
Onları yönetenler ise önce sırtlarını sıvazlayıp, yarın kısa yoldan kurban etmişlerdir.
Büyükekşi seçilirse, en büyük eleştiriyi benden alacaktır. Görev süresinde, “sorunun hakem ücretlerinin düzeltilmesi” olduğu yanılgısına düştü. Ya da öyle olduğuna ikna edildi.
Döneminde iki MHK değiştirdi. Devam ederse üçüncüsü gelecek, Lale Orta ile çalışmayacak. Pişmanlığını yakın çevresine anlatması yetmez. İşi bilenlere danışmak gerek.
Çılgınlıktır!
MHK ve hakem konusu “profesyonel danışmanlara” bırakılmayacak kadar ciddi ve hayatidir. Sezon başında o kadar deneyimli insan dinlediniz, doğru kararı verdiniz mi Sayın Başkan?
Bu coğrafyada futbolu yönetmek veya talip olmak çılgınlıktır. Ne İsa’ya yaranabilir, ne Musa’ya. Sırtınızı sıvazlayanlar üç gün sonra sizi yarı yolda bırakırlar.
Üşenmedim saydım, 40 yılı aşkın sürede 19 kişi, ama 25 kez federasyon başkanı ile çalışmışım. Bunun normal olduğunu kim söyleyebilir?
TFF Başkanı olursanız yıpranırsınız, dostluklar bozulur, çıkarlar söz konusu olunca kimse babasını tanımaz. Yalnız kalırsınız.
Yola çıkmaya hazırlanan dostlarıma anımsatayım!

Haberin Devamı

Futbola mola gerek

Haberin Devamı

Gözümüz futboldan başkasını görmüyor. Ligin rengi belli oldu ya; şimdi transfer konuşuyoruz, hangi teknik direktörün görevine son verileceğini veya hüzünlü ayrılık hikayelerini konu ediyoruz.
Oysa bu ülke sporunda güzel ve gurur verici şeyler oluyor. Örneğin Azerbaycan’daki Dünya Tekvando Şampiyonası... Üç sporcumuz altın madalya kazandı. İsmet Iraz’ı rahmetle anıyorum. Temeli o attı, gerisini öğrencileri getirdi.
Önce kadınlarda Merve Dinçel, sonra Nafia Kuş ve erkeklerde Hakan Reçber çıktılar kürsünün en üst basamağına...
Diğer yanında filenin sultanları Antalya’da fırtına gibi esiyor. Milletler Ligi’nde Güney Kore’yi set vermeden geçen Millilerimiz, önceki gün de Dünya Şampiyonu unvanlı Sırbistan’ı devirdi.
Futbola azıcık mola verip, bu güzellikleri paylaşsak kötü mü olur yani? Hiç mi heyecan hissetmiyoruz?

Haberin Devamı

Şike tek başına yapılmaz

Futbol Federasyonu Disiplin Kurulu bana göre garip, konudan uzak olanlara normal gelecek bir karara imza attı.
PFDK, salı günü Darıca Gençlerbirliği kulübü eski başkanı Arif Gülen’e müsabaka sonucunu etkileme eylemi karşılığı bir yıl hak mahrumiyeti cezası verdi.
Arkadaş; koyun adını. Müsabaka sonucu nasıl etkilenir? Maç alınır, satılır ve kurgusu yapılır. Madem bunu tespit ettiniz, elinizde kanıt var, neden bir yıl? Uzaklaştırın bu tarz insanları futbolun içinden, ömür boyu men edin.
Ya da yeterli belge yok. O zaman niçin kirletiyorsunuz adını? “Yalanın azı çoğu olmaz, yalan söyleyen yalancıdır. Şike yapan da şikecidir.”
Futbolu kirleten kim varsa uzaklaştırın camiadan. Neymiş efendim; Gülen “müsabaka sonucunu etkileme eylemine teşebbüs” etmiş. İyi de tek başına mı yapmış bunu? Şike girişimindeki suç ortakları nerede?
Sayın TFF Başkanı... Uyarın kurullarınızı, komik oluyorlar bazen, komik.