Cemal Ersen

Cemal Ersen

cersen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Trabzonspor hücuma çıkma ve üçüncü bölgede çoğalma anlamında zaten sıkıntı yaşayan bir takım. Bu sezon en büyük eksiği skor üretememek. Gelin görün ki bunca yokluk arasında yakaladığınız fırsatları da değerlendiremiyorsanız maç kazanmanız bir o kadar zorlaşır.
İlk yarıdan başlayalım. Hadi Ekuban’ın buz gibi golünde Nwakaeme’nin ne işi vardı rakip kalecinin önünde diye sorgulayabilirsiniz. Ya Flavio’nun penaltıdan kolay bir yerde topu dışarı göndermesi nasıl açıklanabilir? Veya Ekuban’ın “alın kardeşim atın” diye kestiği ortayı altı pas üzerinde önce Djinany, arka direkte Nwakaeme’nin ıskalamasına ne denebilir? İlk yarı 45 dakikada, kaleye tek bir isabetli şut atılmaz mı? Hoca mı girip yapacak o son vuruşları? Gerçek şu; Trabzonspor’un üçüncü sınıf forvetlerle istediği sonuçları alması tesadüflere ve biraz da şansa kalmış.
Karagümrük karşısında çıkarın Ekuban’ı oyundan, topu öne kim taşıyacak, kim gol atacak, rakip savunmayı kim zorlayacaktı?
Nwakaeme, Serkan’ın altın tepsiyle sunduğu asisti sayıya çevirme dışında ne katkı sağladı? Nerede sol kanadı darmadağın eden, adam eksilten, doğradan kaleye oynayan Nwakaeme? O da gününde olmayınca Trabzonspor tıkanıp kalıyor. Bir an önce eski istikrarını yakalaması gerek.
Abdullah Avcı göreve geldikten sonra önceliğini takım savunmasına vermişti. Haklı idi. Takımın kalesini kapatarak tamamladığı maç yoktu neredeyse. Haftalar geçtikçe bir tık ileri gidip iki yönlü oynamaya kalkınca, yine garip goller yemeye başladı. Dün Balkovec’in orta niyetine gönderdiği topu Uğurcan dahil herkes seyredince, Karagümrüklü oyuncular da şaşırdı bu işe.
Karadeniz ekibinin karşısında önemli dört futbolcusundan yoksun bir rakip vardı. Bir deplasman maçı için bundan büyük avantaj mı olur? Yakaladın mı atacaksın, farkı kovalayacaksın. Sonra da Abdullah hocanın öğretilerini pratiğe geçirme aşamasına sıçrayacaksın. Lakin bu oyuncu grubu henüz ne yapması gerektiğinin bilincinde değil.
Bazı isimler vardır. Sahadaki varlıkları dahi çok şey değiştirebilir. Örneğin Abdülkadir Ömür. Uzun süren bir tedavi sürecini tamamlayıp geri döndü. Az zaman almış olsa da, takımını sürekli öne taşımayı düşünen, dar alandan rahatlıkla çıkabilen, topa sadece yeteneği değil, aklı ile de hükmeden bir oyuncu. Ömür’ün katılımıyla Trabzonspor’un orta alandan başlayarak üçüncü bölgeye kadar nefes alacağını düşünüyorum. Evet bir oyuncu bu denli değerli olabilir.
Trabzonspor haftalardır adeta sırat köprüsünde yürüyor. Dengesini bulamazsa ha düştü ha düşecek diye beklemek, gerçekten sinir bozucu. Kazanma alışkanlığını geliştirip önüne bakabilse, belki sıkıntılarının çoğundan arınacak. Çünkü takımın üzerinde büyük bir stres var. Öz güven eksiği var. Kırılgan bir yapıya sahip olması, direnç göstermesi gereken bölümlerde rakibin oyununu kabul etmesi, Abdullah Avcı’nın üzerine kafa yorması gereken konulardan biri kuşkusuz.
Avcı’nın tüm eksikleri kısa sürede gidermesi mümkün değil. Lütfen ona güvenin ve saygı gösterin. Adım adım, aşama aşama ilerlerken, taraftarın sabır ve anlayışına ihtiyacı var. Aslına bakarsanız ilk 8 haftanın ardından gelinen nokta, asla küçümsenemez. Bu süreçte hem iyi futbol, hem skor bulmak hayaldir.
Ara transfer mi? Camia fazla umutlanmasın. Avcı’nın ihtiyacı olan bir 6, bir de 8 numara bulunabilirse, dertler bitmez ama sezon daha keyifli hale gelebilir.