Merkez Hakem Kurulu Başkanı Serdar Tatlı değer verdiğim bir arkadaşımdır.
Doğru yaptığını alkışlar, yanlış gördüğümü söylerim.
MHK talimatında son yapılan düzenlemeleri eksik ama yerinde buluyorum. Eleştirim, izlenen yöntem.
Ve soruyorum;
- Kurul üyeleri, değişiklikleri TFF sitesinden mi öğrendi?
- Böylesi radikal kararlar alınırken kimlerin görüşlerine başvuruldu?
- “Tek adamlık” tehlikeli bir yönetim biçimidir. İnsanı hataya sevk eder, egolarını şişirir. Paylaşımcı olmaya devam edecek misiniz?
- Bir ay önce Fırat Aydınus’un hakemliğe devam edebilmesi için talimat değiştirildi. Klasmanların bölünmesi, VAR kadrosunun genişletilmesi neden o zaman gündeme gelmedi?
- Yıllardır camianın içindeyim. Usuldendir, önce talimat değişir, sonra klasmanlar açıklanır. Ortada garip bir durum yok mu?
- Yeni kadrolar oluşturulurken adaletli davranıldı mı? Vebali büyüktür. Hak yendi mi? Hak etmeyenler ödüllendirildi mi?
- Bazı kulüplerin kaba tabirle kurul içinden “kelle” istediği biliniyor. Çok eleştirdiğim Yusuf Namoğlu, aynı talep geldiğinde dik durmayı başarmıştı. Boş istifa dilekçeleri elinizde. Tavrınız ne olacak?
- Yılların UEFA gözlemcisi Oğuz Sarvan listeden çıkarıldı mı? Serdar Çakır gibi deneyimli gözlemciler ulusalda kadro dışı kaldı. Benzer isimleri scuot ekibinde düşünüyor musunuz?
- Kriterlere uymadığı halde UEFA gözlemcisi olan var mı?..
- Kendinizi başarılı ama yalnız hissediyor musunuz?.
- Tüm kurul üyeleri ile en son ne zaman yemek yediniz?.
Bu soruları dostun olarak soruyorum. Yanıtlarını da merak ediyorum...
Ama hissiyatım net; son bir ayda öğrendiklerim ve bildiklerim beni endişelendiriyor. Tatlı önemli bir virajdan geçiyor.
Bu, bir ekip işidir. Yoksa; bir MHK başkanı, bir hakem işleri müdürü ve bir futbol yorumcusu yeterdi, değil mi hocam?..
Mum yakıyorlardı!
“Biz köylüler için savaşırken, onlar kiliselerde efendileri için mum yakıyordu.”
Vladimir Lenin
Kazananı olmaz!
Kulüpler Birliği ile Futbol Federasyonu arasındaki söz düellosu, gündemi meşgul etmeye devam ediyor.
Geçen hafta değinmiştim. Birlik dört talebini federasyona iletmiş ve gerekirse ligleri boykot edeceklerini açıklamıştı.
Federasyon yanıt verdi. Tarafların hemfikir olduğu tek konu, yayın gelirlerinin düşmesi ve ödemelerin gecikmesi.
TFF, hukuk kurullarının seçimi, yabancı oyuncu kısıtlaması ve kulüp lisans kriterlerinin değişmesi taleplerine “hayır” dedi.
Önemsediğim konu, hukuk kurullarının atama değil, seçimle işbaşına gelmesi isteği. TFF pek gönüllü görünmüyor. Zira “bağımsız kurullar” işine gelmiyor. Federasyon, konunun geçen yıl genel kurul gündemine alındığını, ancak üçte iki çoğunluk sağlanamadığı için statü değişikliği yapılamadığını savundu. Ve ekledi; “28 Temmuz’daki genel kurulda görüşürüz...”
Öngörüm, o genel kurulda da stütü değişikliğini yapacak sayı bulunamaz.
Peki ne olacak? Kulüpler maçlara çıkmayacak mı?
Dört büyük kulüp başkanı ortak tavır koydu. Bana göre haklılar. Lakin, Vakfın tek ses olması mümkün değil. Çünkü kendi aralarında birlik yok. Bir süper lig kulübü niçin vakıf toplantılarının kayıt altına alınmasını ister? Birbirlerine güvenmedikleri ve içeride konuşulanlar dışarıya farklı yansıtıldığı için.
Yayıncı kuruluş uyanık. Nasıl olsa bu parayı kimse veremez diye mızıkçılık yapıyor.
Kulüpler isyanda, en önemli gelir kalemleri giderek eriyor. Malın sahibi olmalarına karşın, haklarını alamıyorlar.
O zaman. para ödenmediği sürece çıkmayın maçlara. Millet blöf yaptığınızı sanıyor. Büyük kulüpler sağlam bir duruş gösterse, bakın neler oluyor?..
Aksi takdirde durum vahim. Paydaşlar sorunlarını çözemiyorlarsa, “bir bilen” devreye girecek demektir ki, bu oyunun kazananı asla olmayacaktır!
Madenci kenti Trabzon!
U19 Gelişim Ligi sona erdi. Trabzonsporlu gençler, Göztepe ve Fenerbahçe’nin ardından finalde Galatasaray’ı yenerek şampiyon oldu.
Müthiş bir jenerasyon. Hepsinin amacı A takımı. Hayallerini bir Yusuf, Abdülkadir Ömür ve Uğurcan olmak süslüyor. Onların hedeflerine ulaşması için Abdullah Avcı’nın bu madenden gözünü ayırmaması gerek. Çünkü onlar Trabzonspor’un ve Türk futbolunun geleceği.
Daha şimdiden 6 oyuncusu U19 milli takımı aday kadrosuna çağrıldı. Aynı takım, gelecek sezon ülkemizi UEFA Gençlik Liginde temsil edecek.
Başkan Ahmet Ağaoğlu’na sesleniyorum; lütfen bu çocuklardan ilginizi ve desteğinizi esirgemeyin. Trabzon, altyapı ve kaynak açısından Türkiye’nin en verimli coğrafyası.
UEFA Gençlik ligindeki performanslarıyla Avrupa’nın önemli kulüpleri onları takibe alacak. Bu şansı ve fırsatı iyi değerlendirin.