Geçen haftaki aldığı yenilgi rövanş için Trabzonspor’un işini hayli zorlaştırmıştı. Evet, futbolda mücizelere inanmak gerek. Ancak bunu gerçekleştirmek için ekstra işler yapmak, inanmak, kaliteni yansıtmak ve doğru oyun planı uygulamak gerek.
Roma ilk maçta istediği skoru almıştı. Temsilcimiz 20 dakikalık bölümde daha çok pas yapan ve topa sahip olan taraf gibi görünse de, Jose Moruinho’nun takımı bizi tartmak istemişti sanki. Bekledi, bekledi, yine orta alanda kaptırdığımız top, kalemizde gole dönüştü. Cristante’nin ceza alanı dışından yaptığı vuruşta kaleci Uğurcan önü kapalı olduğu için müdahalede gecikti.
Peki bu bölümde neler yapamadı bordo-mavili ekip?
Bir; tedirgin idi. Hücumda etkisiz kaldı. Nwakaeme’yi hemen hiç kullanamadı. Oysa takımın onun yaratıcılığına ihtiyacı vardı. Sağda Gervinho yine çok top kaybı yaptı. Cornelius’un maçın hemen başında sakatlanıp çıkmasından sonra yerine dahil olan Djaniny istekli görünmesine karşın, istediği pasları alamadı.
İki; orta alanda Siopis enerjik görüntüsüne karşın açıkları kapatmakta yetersiz kaldı. Bakasetas takımın itici gücü olamadı.
Ya sonra? Geriye düştüğün vakit tur için ne yapacaksın? Üçüncü bölgeyi daha çok zorlayacak, kanatları kullanacak, bunun için de savunma güvenliğinden taviz vereceksin.
Abdullah Avcı’nın ikinci yarı başlarken ilk hamlesi Gervinho- Abdülkadir değişikliği oldu. Roma kalesini yoklamaya başladık. Pozisyonlar bulduk. Trondsen, Djaniny ve Hamsik ile gole çok yaklaştık. Karşımızda deneyimli kaleci Patricio vardı, üç kritik kurtarışı Roma’nın korkulu rüya görmesini engelledi. Karşımıza bir duvar çıktı.
İyi şeyler yapmak isterken risk de alacaksın. Olumsuz sonuçların elbette bir açıklaması ve mazereti olur. Trabzonspor böyle güçlü bir rakip karşısında elinden gelen çabayı gösterdi. Mücadelesinin süper ligin üzerinde olduğuna inanıyorum. Özellikle ikinci yarıdaki performansının. İtalyan ekibinin teknik direktörü Moruinho’nun ikinci golden sonraki çılgın sevinci de Trabzonspor’u ne kadar önemsediğini gösteriyordu.
Roma’yı eleyip Konferans ligine kalabilir mi idik? Gerçekçi olursak gücümüz yetmezdi. Skora bakıp bu takımın sahada ezildiğini söyleyemeyiz. Ancak moral bozucu bu skorun lige yansımaması gerek.
Ben sonuçtan çok yaşanan sakatlıklardan endişe ediyorum. Cornelius ve Peres’in oyunu terk etmesi dilerim ciddi sorunlara yol açmaz.
Avrupa’ya veda etse de Trabzonspor’un bundan sonra sağlam adımlarla yürümesi gereken kulvarlar, süper lig ve kupa olacak.
Lakin şunu da sorgulamak zorundayız; bu kadar para lig için mi harcandı? Yaş ortalaması bu kadar yüksek yabancılara yatırım yapmak yerine genç yeteneklere yönelmek daha doğru olmaz mı idi? Bu takım şampiyon olursa gelecek sezon şampiyonlar ligin de ne yapabilir? Yeni bir yapılanmaya mı gidilecek?
Şunun da altını çizeyim; geliştirmeye çalıştığı oyun anlayışı ile Trabzonspor içeride iyi işler yapabilir.
Fakat vizyon konusunda eksiklerini gidermesi şart.