Öncelikle şunun altını çizmem gerek. Kimse pandemi öncesi zirveyi zorlayan Trabzonspor’un kısa sürede geri dönmesini beklemesin. Dün akşamki skora bakıp bordo-mavili ekibin iyi yolda olduğunu söylemek zor. Bir defa; takımın yarısı değişmiş. Yenilerin uyum süreci, teknik direktör Newton’un kafasındaki sistemin oturması, oyuncuların birbirlerini tanıması zaman ve sabır gerektirecek. Bu süreçte her sonuç normal sayılmalı. Önemli olan, gerçek kimliğine kavuşup, öz güvenini kazanıncaya kadar hasarı en aza indirgemek. Coşkulu, tempolu oyun sonrasında gelecektir. Çünkü adınız Trabzonspor. Bu formanın ağırlığını herkes bilecek.
Malatyaspor geçen sezondan farksız. Kusura bakmasınlar, kötü bir takım. Kısa sürede toparlanamaz ise aynı sıkıntıları yaşar. Böyle bir rakip karşısında Trabzonspor’un kazanması doğaldı. İlk 20 dakika son derece sıkıcı, temposuz ve pozisyonsuz geçti. Sağ kanatta genç Serkan’ın müthiş gayreti ve hücuma katkısı, ortada Baker’in liderliği, Nwakaeme’nin alışılmışın dışında dolaşarak oynaması ve fırsatçılığı farkı yarattı. Afobe boş alan bulduğunda etkili bir forvet olduğunu kanıtladı. Topla ne kadar çok buluşursa bitirici vuruş sayısı artabilir. Attığı goller bu anlamda usta işiydi. Flavio’yu beğendim. Kaliteli bir kumaşa ve futbol aklına sahip. Marlon iki yönlü bir sol bek. Novak’ın yokluğunu giderebilir mi? Zamanla göreceğiz.
İlk iki haftadaki hayal kırıklığından sonra bu maçta önemli olan kazanmaktı. Trabzonspor 45 dakikada farkı kolay yakalayınca kontrollü oyunu tercih etti. Oysa oyun disiplini ve devamlılık adına fazlasını yapması gerekiyordu. Mesela Abdülkadir Ömür’ün daha çok inisiyatif alması şarttı. Çünkü takımının onun yaratıcılığına ihtiyacı var.
Yeni savunma kurgusunu değerlendirebilmek için ölçü alınabilecek bir sınav değildi. Eddie Newton’un kafasının karışık olduğu belli. Stoperler konusunda hala arayışta olması, Trabzonspor için dezavantaj. Basit hatalar can yakmaya devam edebilir. Bir an önce bu sorun çözülmeli. Malatyaspor’a bu denli pozisyon veren bir savunmanın, daha ciddi rakipler karşısında ne yapacağı tartışma konusudur. Kaleci Uğurcan’ın o kritik müdahaleleri olmasa, son dakikalar yine kabusa dönüşebilirdi.
Trabzonspor her vakit yarışmacı ekipler arasında yer almak zorunda. Evet, her yeni oluşumun sancıları da beraberinde getireceği gerçeği kabul görse de, Newton’un bir an önce sorunlara çözüm üretmesi gerekiyor. Transferin bitmesine günler kala yönetimden nasıl bir hamle gelir bilemem ama, fikstüre bakınca Trabzonspor’un zorlu bir virajın içine girdiğini söyleyebiliriz. Skor yanıltmasın. Karadeniz temsilcisi belki günü kurtardı, lakin yarınlar için çok da umut verici bir tablo yok. Her maç üzerine koyarak gitmek zorunda.
Kimin ne yapacağını kestirmenin güç olduğu bir lig yaşıyoruz. Hayal tacirliği yapmak yerine gerçeklere vurgu yapmak, bazı insanların hoşuna gitmeyebilir.
Önemli olan sizin ne görmek istediğiniz değil, gerçekleri kavrayabilmeniz. Fakat şunu kabul edelim, futbolumuzun kalitesi ve düzeyi, geçmiş yılları aratacak gibi görünüyor. Herkes kendi üzerine düşenden payını çıkarmalı.