Trabzonspor maçı kazandı diye övgüler yağdıracak değilim. Skor üzerinden yorum yapmak günü kurtarmak isteyenlerin işi. Oysa gerçekler çok farklı.
Geçen sezon hücumun her türlüsünü deneyen takımdan orta sahayı zorla geçen, golü unutan bir ekibe dönüştü bordo-mavililer.
Evet Abdullah Avcı ile birlikte savunma kurgusu oturdu, sıkıntı azaldı. İki iyi stopere sahip olmanız neyi değiştirir ki? Bu tempoda ve bu kadar düşük pas yüzdesi ile üçüncü bölgede etkili olmanız çok zor. Hele böyle bir orta saha ile. Hepsinin eli belinde idi dün. Baker ve Flavio’nun bu kadar isteksiz ve vurdumduymaz olması sanırım giydikleri formanın ağırlığını henüz öğrenememiş olmalarından. Bu kadar ucuz değil Trabzonspor’da oynamak. Onların negatifliği Abdülkadir Parmak’ı da bozdu. Görev bölgeleri takımın omurgasıdır, eğildin mi, bükülürsün. Alternatifi olsa, Abdullah hoca üçünü de aynı anda değiştirirdi.
Son dört maçta rakip ağları iki kez bulan, Rizespor’u ise iki golle geçen Trabzonspor’u galibiyete taşıyan faktör takım oyunu değil, bazı oyuncuların kişisel becerisi oldu. Başta Nwakaame ve Ekuban’ın hakkını verelim. Müthiş mücadele ettiler. Enerjileri Karadeniz ekibini uyakta tuttu. Geride Hugo ve Edgar kusursuza yakın perforanslarıyla güven verdi. Djaniny’e gelince. Galibiyet sayısı öncesi klas bir hamle ile topu kurtarması ve takibi alkışı hak etti, usta işiydi. Oynadıkça, arkadaşlarıyla uyumu artacak. İyi niyeti ve hırsı, olumlu sinyaller idi. Avcı’nın yoğun maç trafiğinde tercihleri değişebilir.
Marlon golün asistini yapmasına karşın, sebep olduğu penaltı acemiceydi. Çok tutuk oynadı. Sağda Serkan, rakibi karşılamaktan hücuma istediği katkıyı sağlayamadı. Lakin savaşçı kimliği ile Pereira’dan formayı kapması normal. Bırakma Serkan, kazanımlarının değerini bil.
Geriye düştükten sonra Trabzonspor’un maçı çevirmesi, artı hanesine yazılacak en önemli kalemlerden biri idi. Avcı’nın kısıtlı kulübe seçeneğine karşın görev verdiği oyuncuların elinden geleni yapması da sevindirici. Her an hazır olmaları şart. Şansın ne zaman geleceği belli olmaz. Kadro dar, maçlar peşi sıra ve Abdullah hoca sürprizleri sever.
Rizespor galibiyetinin anlamına gelince. Trabzonspor’un Avcı ile çıktığı 5 lig maçında topladığı 11 puan elbette küçümsenemez. Bu süreçte kalesinde sadece iki gol görmesi kuşkusuz bir Avcı dokunuşudur. Bordo-mavililer, ondan evvel ligin en çok gol yiyen iki takımından biri idi. Hoca neşteri önce savunmaya vurdu. Başarılı da oldu. Oyunu iki yönlü oynamayı öğretebilirse; ki bu zaman alacaktır, sıkıcı değil, keyif veren bir Trabzonspor izleyebiliriz.
Kimse hocanın şapkadan tavşan çıkarmasını beklemesin. Eldeki malzeme belli. Özellikle yabancı transferleri beklentiyi karşılamaktan uzak. Çoğu sıradan oyuncu profili çiziyor. Avcı’nın elinde nasıl bir değişim gösterirler bilemem ama, üst düzey kaliteye sahip olduklarını düşünmüyorum.
Taraftara çağrım; devre arası takviyelere fazla güvenmeyin. Sezon ortasında kadronuza katacağınız isimler ya yüksek maliyetli olur ya da defolu. Trabzonspor’un ekonomik koşulları belli. Ne kadar harcayacağı da öyle. Görünen o ki, Avcı’nın bir iki talebi karşılanabilir, lig de “mevcutlu” olanlar ile tamamlanır.