Unvan sahibi olmak sorumluluk gerektirir. Sürdürmek ise emek ve çalışmak...
Lider Trabzonspor maçı kazanırsa büyük avantaj elde edecekti. Dolayısıyla bu tarz oyunlar zordur. Beşiktaş’ın hafta içinde Avrupa’da yediği ağır darbe, ibreyi Karadeniz ekibini gösterse de, ligimizde maçın hikayesine etkisi farklı oluyor.
Trabzonspor her maçı farklı oynamak zorunda. Yeri geldiğinde takım savunmasını iyi yapacak, kimi zaman da kalene duvar örecek, fırsatları değerlendireceksin. Son nefesine dek pes etmeyeceksin. Şampiyon olacaksan, maçın her anınında var olacaksın. Trabzonspor bir isyanın ve devrimin eşiğinde. Görünen o ki, herkes gerçeğin farkında.
Dün gece nefes kesen mücadelede bunu gördük. Varsa bir cezası, ödeyecek yürekli oyuncular olması, hikayesinin seyrini değiştirir. Başta da kaptan Uğurcan gelir. Sadece eldivenleri değil, yüreği ile gösterdi takımına nasıl sahip çıktığını!
İlk yarıya bakıyorum; Beşiktaş’ın istekli ve üretken tavrına karşın, Trabzonspor’un oyunu kendi alanında kabul edip risk aldığı bölümler vardı. Kaleci Uğurcan’ın iki kritik kurtarışı, maçın da kaderini etki etti. Bir kaleci, bir takımı nasıl zirveye taşır gösterdi kaptan. Fazlası onun kişiliği ile ilgili.
Trabzonspor çok kaliteli oyunculara sahip. Bir bakıyorsunuz, bir sihirbaz ortaya. Sadece son vuruş anlamında değil. Gol yollarında akla gereksinim var. Bunlardan biri de Marek Hamsik. Devrenin uzatma dakikalarında Abdülkadir Ömür’ü buluşturduğu top ve genç oyuncunun serinkanlı vuruşu, Beşiktaş tribünlerini dondurdu. Usta ve çırak işbirliği sonuç verdi. Böylesi kısır geçer maçta iki atak bir gol. Soyunma odasına üstün gitmek çok önemli idi.
Her şeyi doğru yaparken bir hatanın faturası ağır olur. Kontrol sende iken böyle lüksün olamaz. Ey Trondsen, elbette günah keçisi ilan etmeyeceğim seni ama, böyle deneyimli bir oyuncu çevre kontrolü yapmaz mı kardeşim? Eşitlik sayısı evlere şenlik, Beşiktaş’a piyango oldu.
İşler yolunda gitmeyince stres tavan yapar. Trabzonspor bu maçta da yeni bir şey öğrendi. Baskı karşısında mücadele etmek ve direnmek. “Kazanamıyorsan kaybetme” mantığı burada değer kazanıyor. O zaman da temkinli oynamak gerekiyor. Trabzonspor’un kazanabileceği bir maçtı. O da yaptı gereğini, Cornelius yüzleri güldürdü.
Trabzonspor açısından sevindirici olan, son dakikaya kadar takım olarak mücadele etmesi ve kazanma istediği idi. Hiç pes etmedi, galibiyet için mücadele etti ve kimliğini rakibine kabul ettirdi. Kimlik ne demek? “Ben liderim ve benim sözüm geçer” demek. Asla vazgeçmemek ve kazanmak için mücadele etmek.
Şampiyonluk uzun ve yorucu bir hikayedir.. İlmek ilmek işlenir. Trabzonspor yenilgisizlik unvanını korurken çok önemli bir engeli daha aştı.
“Bu sezon o sezon mu?” demek için erken. Kırılma anları kimseyi aldatmasın. Evet; kaptan Uğurcan çok şeyi değiştirdi ama Trabzonspor bu anlayış ile çok yol alacaktır.
Bakıyorum; bu takım oyuncuları müthiş bir dayanışma gösteriyor. Oynarken keyif alan ve oynarken keyif veren bir takım. Trabzonspor iyi yolda!