Cemal Ersen

Cemal Ersen

cersen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Antalyaspor bir ay önce bu stadyumda Elazığspor’u farklı yenmiş, bazı taraftar grupları Teknik Direktör Mehmet Özdilek’i istifaya davet ederek insanları şaşırtmıştı.
Sonrasında o müthiş seri başladı. Kupa hariç Antalyaspor üst üste dört maç kazanarak Trabzonspor karşısına lig ikincisi olarak çıktı. Özdilek’in takımı sadece saha sonuçlarıyla değil, oynadığı pozitif futbolla da konuşulur oldu. Nitekim dün gece de futbolun doksan dakika oynandığı gerçeğini bir kez daha anımsatan “Şifo’nun öğrencileri” zirveye ortak olmayı bildi.
Trabzonspor ise gerçekten sancılı bir dönem geçiriyordu. İstim üzerindeki bir rakibi, üstelik deplasmanda yenerek 245 günlük baskıyı üzerinden atması beklenen bordo-mavililer, ligin en az gol yiyen takımı olsa da, forvet hattındaki sıkıntı oyunun bütünlüğü içinde beklentileri karşılamaktan uzak kalıyordu. Daha önemlisi hâlâ takım olamamanın ağır bedellerini ödemek vardı hesabın içinde.
Şenol Güneş haftalardır bu sorunu çözmek için değişik seçeneklere yöneldi. Deneyimli teknik adam dün forvet hattında Janko’yu tercih etti. Sürprizlerin ilki haftalarca kadroya bile almadığı Adrian oldu. İkincisi uzun bir sakatlık döneminden çıkan Giray, üçüncüsü ise iki sağ beki kulübede oturtmasına karşın Celustka’ya bu bölgede görev vermesi oldu.
Bu sezon rakibin gücüne göre maça motive gibi garip bir hastalığın pençesine düşen bordo-mavililer, ilk yarıda pozitif bir görüntü çizmesine ve daha çok pozisyon üretmesine karşın, bu bölümde Antalyaspor’un gardını düşürecek hamleyi yapamadı.
Savunmada Bamba ve Giray’ın gayreti, Janko’nun üzerindeki ölü toprağını atmaya çalışması, biraz da Yasin’in çabası dışında özellikle ikinci yarıda sahada yoktu Trabzonspor. Antalyaspor’un maçı son bölümde çevirmesinin en önemli faktörü kuşkusuz kulübeden gelenlerin katkısı idi. Ömer ve Murat’ın 5 dakika içindeki iki golüne karşın, Trabzonspor’da sonradan oyuna girenlerin bırakın katkısını, takımı eksik oynatmaları sezon başı transfer politikalarının sonucu idi. Sorumlusu mu? Ayrım yapmak yanlış. Yönetim ve bir o kadar da teknik direktör elbette.