Sanki dejavu yaşadık. Geçen haftaki senaryonun benzeri geldi gözümün önüne. Zirve yarışında puan kaybeden rakiplerini geriden takip eden Trabzonspor, evinde Denizlispor’a yenilmiş ve büyük bir avantajı elinin tersi ile itmişti.
Şimdi de ilk yarının bitimine iki maç kala bordo-mavili takımın önüne bir fırsat daha gelmişti. Sivasspor, Galatasaray, Beşiktaş darbe yemiş, lige tutunmak adına Trabzonspor’un Konya deplasmanında kazanması şart olmuştu. Bu şansı kullanamaması, yarışın içinde kalmasını güçleştirebilirdi.
Bu defa zor olsa da fırsatı değerlendirdi Trabzonspor. İyi mi oynadı? Hayır. Konyaspor ligde sıkıntılı günler geçiren bir rakip idi ve Karadeniz temsilcisi zirveye tutunmayı bildi.
Gelelim maça. Kimse kusura bakmasın. Sörloth Trabzonspor’a gelmiş en iyi golcülerden biri. Bordo-mavili ekip hücum anlamında biraz daha kuvvetli bir takım olsa bu genç yaşında ligin kralı olabilir. Her pozisyonu sonlandıracak bir yetenek. Para ise para, kıyacak ve bunun gibi oyuncunun tapusunu alacaksın.
Ama dün gece de gördük ki, aldığı onca ücrete rağmen, kariyerine bakarak taraftarın sahip çıkmaya çalıştığı Sturridge takımını henüz sahiplenebilmiş değil. Ya kaptanı Sosa gibi aidiyet duygusuna sahip olacak ya da gelen ilk transfer teklifinde çekip gidecek. Oyunda kaldığı sürede arkadaşlarına hiç katkısının olmaması, tam bir şımarıklılık. Ünal Karaman’ın sabrına hayranım! Acaba birileri illa “oynat hoca” mı diyor?.. Günahları boynuna.
Karaman ikinci yarı başlarken riske girmedi ve İngiliz’i Yusuf ile değiştirdi. Sanırım mesaj yerine gitmiştir.
Bu tarz maçlar risklidir. Skoru artıramazsanız kaza kaçınılmaz olur. Trabzonspor ikinci bölümde müthiş baskı gördü. Çünkü topu kendi yarı alananda kabul etmek zorunda kalınken hücum anlamında çok etkisiz kaldı. Bu bölümdeki ilk ciddi atağında Yusuf sakatlandı, ona müdahalade bulanan Ömer kırmızı kartla oyun dışı oldu.
On kişi kalan rakip karşısında Trabzonspor psikolojik olarak rahatladı ama Konyaspor’un maça tutunma isteği bitmedi. Savunmada ciddi sıkıntılar yaşadı. Çünkü orta alanda etkinliği olmayınca kalesinde de ciddi pozisyonlar verdi.
Ev sahibi ekip eksik kalmasına karşın inanılmaz bir mücadelede sergiledi. Puanı kurtarabilirdi aslında. Trabzonspor ise skoru korumak müthiş adına direndi. Bazı maçları iyi oynamadan kazanmak önemlidir. Bu da öyle oldu.
Ligin kaderini istatistikler belirliyor olsa idi, Galatasaray bu hallere düşmez, Beşiktaş ve Fenerbahçe mutsuzluğun dibine vurmaz, Sivasspor ilk devreyi lider bitirmeyi garantileyemezdi. Futbol bu kadar basit hesap kitap işi değil.
Trabzonspor son haftaya büyük bir avantajla girecek. Kazanırsa iddiasını sürdürecek ve ikinci yarıda “ben de varım” diyebilecek.