Cemal Ersen

Cemal Ersen

cersen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Tabzonspor’un geri dönüşünü takdir ediyorum. Kolay değil Galatasaray gibi bir rakip karşısında iki farktan puanı kurtarmak ve vazgeçmemek.
Lakin maçın sonucundan bağımsız olarak şunu söylemem gerek; oyunun henüz 37. dakikasında sakatlık olmadığı halde iki oyuncunuzu değiştirme ihtiyacı duyuyorsanız, bu teknik direktör yanlışıdır. Tercihlere saygı duyarım ama, “Abdullah Avcı’nın yerinde olsam İsmail’in yerine Trondsen, Abdülkadir Ömür’ü değil Yusuf’u tercih ederim” demiştim. Şahidim her müsabaka öncesi kritik yaptığımız ve mutabık kaldığımız İskender Günen’dir.
Olabilir, hatadan dönmek gerekebilir. Peki ya o genç Abdülkadir’in psikolojisi? İsmail için travma olamayabilir, ama ya futbolumuzun geleceği diye nitelendirdiğimiz Abdülkadir’in durumu? Yedek kulübesinde adeta çöktü kaldı, oyundan alınırken niye ıslıklatırsın çocuğu hocam?
Gelelim maça. Evet, futbol hatalar oyunudur ama abartırsanız canınız yanar. Neydi öyle Trabzonspor’un başlangıcı ve umursamazlığı? Edgar’ın çevre kontrolü yapmadan kaleyi düşünmesi, ardından orta alanda kaptırılan topun ağlara gitmesi iki basit gole mal oldu. Beyler oynamadan kazanmış gibiydi. Galiba unuttular rakibin Galatasaray ve o takımın başında Fatih Terim’in olduğunu. Top çevirmeler, rakibi üzerine çekme çabaları derken, gerçek kimliklerinden uzaklaşıp çok farklı bir takım izlettiler herkese.
Terim kurnaz. Önde baskı yaparak Trabzonspor’un oyun kurmasını, en azından hucüm anlamında istediğini yapmasını engelledi. İlk bölümde önemli bir avantaj elde etti, fazlasını yapabilirdi. Avcı’nın oyuna müdahalelerini başka bir maçta alkışlayabilirdim. Çünkü yarar sağladı ve soyunma odasına Cornelius’un golüyle umutlu gitti takım.
Bu tarz goller çok değerlidir ve oyunculara motivasyon yükler. Yetenekleri harekete geçirir, özgüven sağlar. Trabzonspor ikinci yarıda mücadele, hırs, takım savunması ve yardımlaşma anlamında farklı idi. Başta Hamsik, Nwakaeme, Bakasetas ve Yusuf olmak üzere ateşleyici faktör oldular. Eşitlik sayısı da müthiş bir paylaşımın eseri oldu.
Peki Terim vazgeçti mi? Yaptığı değişikliklerle “bu maçı kazanacağım” mesajı verdi. Sadece 76. dakikaya bakın, Halil’in boş kaleye gönderdiği topu Yusuf son anda çıkarmasa bir başka hikaye yazabilirdik.
Son çeyrekte iki takım da oyun disiplinini bıraktı. Orta alan diye bir şey kalmadı. Risk iki yönlüdür, bedeli ağır olur. Teknik adamlar üç puan için bunu üstlendi. Trabzonspor kazanabilirdi, Galatasaray da öyle. Trabzonspor’un ve Abdullah hocamın çıkaracağı dersler vardır mutlaka. Bu takım, kimliğinden taviz vermemeli. Şampiyonluk adayı isen rakibe değil, kendi oyununa bakacaksın.