Cemal Ersen

Cemal Ersen

cersen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bu iki takım geçen sezon şampiyonluk mücadelesi yapmıştı değil mi?
Süper ligi takip etmeyen birine sorun, “hadi oradan” der size. Skora değil, sahadaki oyuna bakarım. Kimi tatmin etti, bilmiyorum. Ama kazanan her zaman haklıdır, hele bu şartlarda.
Trabzonspor’un mazereti belli. Takımın nerede ise yarıdan fazlası değişmiş. Futbolcunun kalitesi ne olursa olsun yeni bir ülke, iklim ve insanlara uyum sağlamak zaman alır. Nwakaeme ve Ekuban gibi ofansif oyuncuların yokluğuna, sakatlıklar ve hastalıklar da eklenince teknik direktör Newton kendine göre elindeki en hazır ekibi sürdü sahaya. Ama ne fayda? Yine hüsran.
Başakşehirspor’a gelince. İlk dört haftada gol atamamış bir takımdan söz ediyorum. Bu psikolojideki bir rakip karşısında ilk yarı sonunda soyunma odasına geride gitmek ve maçı çevirmek zor bir işti. Trabzonspor’un bunu başaracak gücü de, niyeti de yoktu. Okan Buruk’un öğrencileri ise dişlerine göre bir rakip bulduğunun farkında idi. Hep üstün kaldılar. Siftah kolay oldu.
Malzeme “bu” demek bahane değil. Özellikle orta alandaki sıkıntı büyük. Bu bölgede kaptırılan topların doğrudan tehlikeye dönüşmesi Trabzonspor’un direncini kıran en önemli faktörlerden biri oldu. Oysa yarım saatlik bölümde üç kez kaleyi yokladığında, Mert’i aşabilseler maçın hikayesi değişebilirdi. Lakin öyküyü rakip değil, sen yaşayacak ve yaşatacaksın.
Başakşehirspor’un İrfan Can ile kazandığı goldeki hatalar zinciri, Baker’in sorumsuzluğundan kaynaklandı. İki stoperin vuruş açısını kapatamaması da cabası.
Sonrasında Başakşehir aldı sazı eline. Vermeyeceksin kardeşim. İyi takım isen, iddialıyım diyorsan bu fırsatı vermeyeceksin.
Trabzonspor bu sezon kimliğini bulamamış takımlardan biri. Hâlâ arayışta ve planı belli değil. Sahaya bakıyorsun, mücadele var, istek var, ama eksik olan sistem. Kimin ne yaptığı belli değil. Doğal olarak geçen yıl ile kıyaslıyor insanlar. Ayrılan oyuncular elbette çok önemli. Ama bunu Newton’un çaresizliğine bağlamak başkan Ahmet Ağaoğlu’nun transfer politikaları ve söylemleri ile örtüşmüyor! Varlık içinde yokluk.
Maçın ikinci bölümünde de tablo değişmedi. Trabzonspor inisiyatifi alamadı. Visca’nın golünde yine büyük ihmal, yine kademe hataları vardı.
İki farklı yenik durumdasın. Ne yapman gerekir en azından puanı kurtarmak adına? Yedek kulübesi hücum anlamında bu kadar zayıf bir takımın risk alması gerekir değil mi? Oysa Newton daha fazla gol yemeyelim düşüncesindeydi sanki. Yaptığı değişiklikler de fayda etmedi. Okan Buruk ise bonkör banker gibiydi. Arkasını dönse sayısız alternatifi vardı. İstediğini düşündüğünden kolay aldı.
Geçen sezonun en ofansif takımının ikinci yarıda tek bir pozisyon üretememesi gerçekten tuhaf bir istatistik. Kimse hayal tacirliği yapmasın. Bu şartlarda şampiyonluktan söz etmek fantezi.
Haftaya önemli bir Fenerbahçe maçı var. Saracoğlu stadında yaşanacak olası bir yenilgi, teknik direktör Newton’un sonu olabilir. Maddi anlamda gösterdiğiniz çaba ve kulübü bataklığın ucundan döndürmeniz camiayı pek ilgilendirmez.
Taraftar coşkulu, iddialı ve başarılı bir takım istiyor. Bu talebe yanıt veremiyorsanız fedakarlığınız değersiz kalıyor.
Bir kelam da hakem Bahattin Şimşek’e. İlk kez çıktığı böyle bir maçta kusursuza yakın yönetim gösterdi. Darısı bu şansı bulanların başına. Dik durun, gördüğünüzü çalın ve size güvenenleri mahcup etmeyin kardeşim.