Sakatların iyileşmesi, cezaların bitmesinden sonra Trabzonspor’un ideal kadrosuna kavuştuğu söylemleri, kazanılan son iki maçın moraliyle Avrupa rüyasının seslendirilmesine neden olmuştu.
Matematiksel olarak mümkün mü? Kalan yedi maçından da kayıpsız ayrılırsa, elbette mümkün idi.
Lakin sezon başından bu yana yaşadığı rotasyonun da etkisiyle, “takım” olamamış bir futbolcu topluluğundan, kapasitesinin üzerinde işler beklemek de gerçekçi değildi.
Trabzonspor’un öncelikle bu kulvardaki rakiplerinden Başakşehir’i yenmesi, sonrasında adım adım ilerlemesi gerekiyordu.
Futbol enteresan oyun. Başakşehir, büyük bölümünü üstün oynadığı maçın ilk yarısında rakip savunmanın da hatalarından kaynaklanan 4 net pozisyon buldu. Bunların ilkini Yalçın gole çevirdi. Diğer üçünde ise goldeki hatasını affettiren Esteban’ın kritik müdahaleleri vardı.
Buna karşın orta sahada çabuk çoğalan ve ceza alanı önünü fazla oyuncuyla kapatan Başakşehir savunmasını aşmakta zorlanan bir Trabzonspor izledik.
Eşitlik sayısı, tazelenen hücum girişiminin devamında yine bir savunmacı, Akakpo’dan geldi. Uzatma dakikalarında ise konuk ekip savunması arasında ping-pong topu gibi gidip gelen meşin yuvarlak Özer’in önünde kaldı. Tecrübeli oyuncunun son vuruşu kötü olmasa, bordo-mavili ekip sürpirz biçimde ilk yarıyı belki de maçı önde bitirebilirdi.
İkinci yarı mı? Kocaman bir hiç. Sen kendi sahanda tek bir pozisyon üretemiyor, sadece rakibi oynatmamaya çalışıyorsan, pembe hayaller görmeye devam edersin. Biraz Muhammed, biraz da Mustafa Yumlu haricinde, takım kafasında sezonu bitirmiş belli ki!
Kimse alınmasın gücenmesin. Bu maçın özelinde konuşmuyoruz. Trabzonspor ligin en kötü oynayan üç-beş takımından biri. Ezberlenmiş bir sistemi yok. Rakibe göre plan yapamıyor. Hani, ya iyi savunmacı olursunuz veya iyi hücum edersiniz; bir özelliğiniz var denir. İkisini de yapamıyorsanız, sıradan bir takımsınız artık. Zaten Karadeniz ekibinin ligdeki konumu ve bu sezonki performansı ortada.
Başakşehir’e gelince. İlk bölümdeki pozisyon zenginliğini ikinci yarıya taşıyamadı. Özellikle Aytaç’ın kırmızı kart görmesinden sonra golü çok istemesine karşın, Cikalleshi’nin kaleyi yokladığı şutlarla sonuca gitmek istedi. Kazanabilirdi de, ancak onların son vuruş yetersizliği, Trabzonspor’un şansına dönüştü. Tek puan konuk takım için iyi mi? Sahadaki futbolun kalitesine bakarsanız, elbette iyi!