Cemal Ersen

Cemal Ersen

cersen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Türk Dil Kurumu Sözlüğü “şaibe” sözcüğünü şöyle açıklıyor: 1- Art düşünce, 2- Hile, 3 - Eksiklik, kusur, ayıp.
Aynı sözlük “şaibeli” tanımı ise “Şaibe altında olan”, yani art düşünceli, hilekâr, eksiği, kusuru olan ve ayıplı olarak yorumluyor.
Gazete manşetlerini masum bir sözcük gibi süslese de, Galatasaray kulübü başkanı Ünal Aysal’ın FİFA kokartlı hakem Cüneyt Çakır hakkındaki sözleri, dava konusu olabilecek kadar ağır bir suçlamaydı aslında. Hakim karşısına çıksan, kesin kaybedersin cinsinden hem de!
Galatasaray ile Fenerbahçe arasında oynanacak derbiden bir gün önce, maçın hakemini kamuoyu önünde böylesine hırpalamak Aysal’a ne kadar yakıştı; takdir kendisinindir.
Lakin, bu tarz yaklaşımlar günümüzde itibar görmüyor. Bir başka deyişle insanlar artık yemiyor!
Aysal’ın şaibeli dediği hakemin adı Cüneyt olmuş, Fırat, Bülent veya Halis olmuş fark etmez. Aklı selim her futbolsever o sözcüğün ağır bir suçlama içerdiğini ve mesajın ne olduğunu anlayabiliyor.
3.5 yıllık kulüp başkanlığı döneminde pek çok eylemi ve söylemi tartışma yaratan Aysal şöyle devam ediyor: “Göreceksiniz nasıl yönettiğini, maçı sertleştireceğini düşünüyorum.”
Ne müthiş bir öngörü değil mi?.. Sayın başkan, eğer maç sertleşiyorsa, bunun öncelikli sorumlusu saha içindeki futbolculardır. Sonra da maç öncesi bu atmosferi yaratan siz ve sizin gibi yöneticilerdir.
Hakemin görevi sertliği önlemeye çalışmak ve futbolcuya otoritesini hissettirmektir. Cüneyt Çakır bu deneyime ve zekaya sahip bir insandır. Dünya kupasındaki performansından sonra taraflı tarafsız övgüler almış bir hakemi derbi maçı öncesi hedefe koymak, kusura bakmayın ama ayıptır, insafsızlıktır.
Her hakemin geçmişte kötü yönettiği, hata yaptığı maçlar vardır. O noktadan yola çıkarak tercihte bulunmaya kalkarsanız, “kafanıza göre hakemi” zor bulursunuz! Bu mantık, yıllardır aynı taktiği deneyen Aysal ve tüm kulüp başkanları için geçerlidir.
Gelelim madalyonun diğer tarafına... TFF ve MHK, maçtan evvel ortamı daha fazla germemek adına suskun kalmış olabilir. Ancak en hafif tabiriyle “sportmenliğe aykırı” bu açıklamaları görmezden gelmek, asla kabul edilemezdi. Sanırım Aysal, şimdiden bir güle güle hediyesini hak etmiş görünüyor!..

Haberin Devamı

Terim’in derbi şansı!

Haberin Devamı

A milli takımının artarda aldığı kötü sonuçlara en çok üzülen, kuşkusuz Fatih Terim’dir.
Üç maçlık periyotta ne istediklerini yapabildi, ne verdiği sözleri yerine getirebildi. O, “Ben nerede hata yaptım” diye kendini sorgularken, çok normaldir, aldığı paradan tutun da, ruh haline kadar konuşulur oldu.
Terim gitsin mi, kalsın mı tartışmaları günlerdir yapılıyor. Üzerine bir ahkam da biz kesecek değiliz. Federasyon sahip çıktığına, Terim de istifa etmediğine göre, en azından Kasım’daki Kazakistan maçına kadar rahatız! Kazanamadık mı? Sonrası Allah kerim...
Ancak şunu da unutmayalım, Terim şanslı. Eğer bugün tüm Türkiye’nin gözlerini üzerine çevirdiği sezonun ilk Galatasaray-Fenerbahçe derbisi olmasaydı, daha günlerce Letonya maçını konuşur, hocanın başını çok daha fazla ağırtır, onu televizyon izlemekten ve gazete okumaktan nefret ettirebilirdik. İyi ki derbi varmış!..

Haberin Devamı

Trabzonspor ve milli takım

Gelinen noktada yöntemler, roller ve takımlar farklı ama, Vahid Halilhodzic ile Fatih Terim’in kaderi benzer.
Boşnak hoca beş hafta sonunda 4 puanla ligin dibine demir atmış, Terim’in A milli takımı üç maçta 1 puanla son sıraya gerilemiş.
Trabzonspor’un iki golü var, ay-yıldızlı ekibin de öyle.
Bordo-mavili takım yarın Mersin İdmanyurdu’nu yenemezse ortalık çok karışır, milliler 16 Kasım’da Kazakistan’a puan kaybederse tüm dengeler değişir.
Halilhodzic asabi ve hırçın, Terim’in ruh hali de farklı değil.
Trabzonspor sezon başında müthiş paralar harcayarak onlarca transfer yaptı, yeni bir hoca getirdi.
Milli takım 2016 Avrupa şampiyonası finalleri parolasıyla, yenilenmiş kadrosu ve yeni teknik direktörüyle yola çıktı.
Netice? İki takımda da hüsran.
Yöneticiler sabır, teknik adamlar zaman istiyor. Haklılar, kredileri çok!
Ancak işin bir de tribün tarafı var.
İnsanlar verilen sözlerin, vaadlerin yerine getirilmesini bekliyor.
Trabzonspor taraftarı mutsuz. Başarı istiyor, olmayınca da giderek uzaklaşıyor takımından.
Ay-yıldızlı ekibin aldığı kötü sonuçlar insanları aidiyet duygusundan koparıyor. Milli takımı seyretmek, televizyon başında da olsa zor geliyor.
Lig uzun maraton. Telafi edilecek çok puan var. Halilhodzic’in de şansı tabii.
Milli takım için söylenecek tek şey “matematiksel olarak şansı sürdüğü sürece” sabretmek. Terim’e de elbette.