Tam bir ay önce idi. Kulüpler Birliği toplantısından sonra Başkan Ahmet Ağaoğlu alınan kararı şöyle açıklamıştı; “14 kulüp başkanı ve yöneticisi, ligin ilk yarısının sonuna kadar hiçbir şekilde hakemlerle ilgili açıklama yapılmaması konusunda fikir birliğine vardı.”
İyi niyetli jest olarak algılanmıştı bu tavır. Prensip anlaşmasına onay verenler arasında Malatyaspor kulübü de vardı.
Arada çatlak sesler çıksa da, çoğunluk verilen söze sadık kalmaya çalıştı. Ortalık biraz sakinleşti.
Ta ki perşembe akşamı oynanan Malatyaspor-Kayserispor maçına kadar...
İki farklı üstünlüğünü koruyamayan ve tek puana razı olan Malatyspor’da fatura anında hakem Hüseyin Göçek’e çıkarıldı.
Bitiş düdüğü ile birlikte protokol tribününden sahaya rekor bir hızla intikal eden Malatyaspor Başkanı Adil Gevrek, hakem Göçek’e saldırdı. Arada küfür-kafir cabası.
Emniyet güçleri araya girmese, kendinden cüsseli hakeme belki yumruk sallayacak, sahalarda görülmeyen bir skandala imza atacaktı.
Rezilliğe bakar mısınız? Malatyaspor camiasını temsil eden bu kişi, kabadayı tavrı ile kendi adaletini şiddet yoluyla sağlamaya çalışıyor. Utanç verici bir durum.
Bu takım ligin dibine doğru demir attı ise,18 haftada hep hakemler midir suçlusu?
Transferlerinden teknik direktör seçimlerine, hiç mi günahı yok sayın Gevrek’in?
Malatyaspor Başkanı, hırsını hakem Göçek’ten çıkarmaya çalışırken, tribünlerden yükselen “istifa” sesleri ninni gibi mi geldi kulağına? Hiç mi üzerine alınmadı? Yorumum her kulüp için geçerlidir; “Başarısızlığın sorumlusunu dışarıda aramayın. Suçlu aranızda. Gerçeklerle yüzleşmekten korkanların; MHK, hakem ve federasyon üzerinden hedef şaşırtma kurnazlığını artık kimse yemiyor.”
Kaba güç, söyleyecek sözü olmayanların başvurduğu çağ dışı bir yöntemdir.
Başkan Adil Gevrek disiplin kuruluna nasıl bir savunma yapacak merak ediyorum.
İster misiniz, “Biz konuşmayacağız dedik, saldırmayacağız değil” desin!
Herkes VAR uzmanı!
Hakemlerle uğraşmayı bıraktık, şimdilerde kafayı Video Asistan Hakemliği’ne taktık.
Merkez Hakem Kurulu bile hâlâ VAR hakemliğini geliştirmek için kafa yorarken, televizyonda ve yazılı basında yorumcular adeta VAR uzmanı kesildi.
Vay efendim “bu pozisyonda hakem neden çağrılmamış”, “VAR buna karışmayacak da neye müdahale edecek?”, “Ayağa basmada VAR devreye girmeli idi”, “Hakem görmedi ise VAR görsün kardeşim” gibi yaklaşımlar gırla gidiyor. .
Üstelik kendilerinden o kadar eminler ki, hani yarın Riva’ya çağırsalar, o odada bilgi-birikim patlaması yaşanacak!
Video Asistan Hakemliği konusunda ahkam kesmeyen kalmadı nerede ise. Bir de onların gazı ve yanlış yönlendirmesi ile ortalığı ayağa kaldıran taraftarı düşünün!.. Neyse ki medyanın yaşadığı kafa karışıklığı hakemlere sirayet etmedi. Bana göre son dönemlerde işlerini doğru yapıyor, ufak tefek hatalar dışında sistemin verimli çalışmasına katkı sağlıyorlar.
MHK Başkanı Ferhat Gündoğdu’ya buradan bir çağrım var. Hazır devre arasına giriyoruz. VAR protokolünün güncellenmiş hali ve uygulama esaslarına dair kitapçıktan yorumculara birer tane göndersin. Okuma ve öğrenme zahmetine katlananlardan üç beşini kazanmak, hiç yoktan iyidir.
Yeter artık Caner!
Caner Erkin son kırmızı kartını üç büyüklerin birinde forma giyerken görse, ortalık ayağa kalkar, günlerce tartışılırdı.
Fenerbahçe’nin kazandığı penaltıdan sonra hakem Erkan Özdamar’a tepkisi ve hakareti, konuşuldu geçti. Bir de cezası açıklanınca gündeme gelecek Fatih Karagümrük’lü oyuncu. Sonra?. Vukuat dosyasına bir çentik daha.
34 yaşına geldin Caner. Olgunlaşmak, uslanmak, öfke kontrolü gibi konular artık senin kariyerinin parçası olmalı.
Neye itiraz ediyorsun, kendini nasıl haklı görüyorsun?
Penaltı doğru, sebep olan Burak’ın kırmızı kartı doğru. Hakemin üzerine yürüyünce kararlar iptal mi olacak?
Hiçbir şey bilmiyorsan, yıllarca beraber oynadığın, şimdiki teknik direktörün Volkan Demirel’den ders al. O da futbolculuğu döneminde hırçın, agresif ve sinirlerine hakim olmakta zorlanan bir futbolcu idi. Bak şimdi duruldu.
Haksızsın Caner.
Keskin sirke küpüne zarar. Alacağın cezanın bedelini kim ödeyecek?
Sana samimiyetle sarılan hocan ve takım arkadaşların...
Dua et, 9 kişi ile aslanlar gibi savaşan bir ekip vardı sahada. Yoksa hesap vermekte zorlanırdın takımına!