Haftanın değil, sezonun ilk yarısının sonucu merakla beklenen maçlarından biri idi. Lige iyi başlangıç yapmış, ancak fazla abartıldığını düşündüğüm Fenerbahçe ile Trabzonspor’un erken kapışmasından, futbol kalitesi olarak çok şey beklemiyordum doğrusu. Sadece defoları görmek ve gerçeklerle yüzleşmek anlamında erken uyarı olabilirdi iki takım adına da. İstatistikler mi? Bu tarz karşılaşmalarda hükmü olmayan kağıt üzerindeki karalamalar gibi gelir bana.
Önce şunun altını çizelim. Hazırlık dönemini geçin, Fenerbahçe üçüncü ciddi sınavına çıktı. Trabzonspor ise aynı süreçte 7. maçını oynadı. Üç günde bir efor testi gibi. Kalbin dayanırsa ayakta kalırsın.
Bu tip maçların kahramanları vardır. Seni hayata bağlar. Adı Uğurcan. Trabzonspor’un yaşam kaynağıdır, camiayı ayakta tutan kahramanlandan biridir artık.
***
Hangi takımı çalıştırırsa çalıştırsın Ersun Yanal’ın en sevdiği tarzdır. Önde baskılı başlayacak ve rakibi bunaltacaksın. Golü erken bulursan zaten avantajı alırsın. Hele geçmişle hesabın var ise! Senaryo Yanal’ın istediği gibi yazılmaya başladı. Oyunu geride kabullenmenin faturasını kesmek ise Rodrigues’e düştü.
Parzehir nedir? Bu kompleskten acilen kurtulup oyuna ortak olacak hamleleri yapmak. Topu daha çok öne taşıyıp, baskıyı azaltmak. Zor olmadı eşitlik sayısının gelmesi. Bu kez Ekuban çıktı sahneye.
İyi de, her şey burada bitmiyor. Gerçekler ortada. Senin en zayıf yerin neresi? Orta saha değil mi? Haftalardır sorun belli. Dün gece Sosa ve Abdülkadir Parmak ikilisi veya diğer arayışlar çözüm oldu mu bugüne dek? Hayır.
Eşitlik sayısından sonra da Fenerbahçe Emre’nin organizasyonlarında o kadar çabuk geçmeye başladı ki ikinci bölgeyi, oyun yine Trabzonspor yarı alanına yıkıldı. İki net pozisyon daha vardı. Rodrigues’in becereksizliği mi desem, Trabzonspor’un şansı mı?..
İkinci yarıya aynı iştahla başlayan bir Fenerbahçe vardı. Dolu tribünlerin yarattığı atmosferi orada yaşamak gerek. Tecrübe, gençlik, hırs ve istek bileşimi çok zorlar bir takımı. Trabzonspor eksikleri olsa da iyi direnç gösterdi bu atmosferde. Savunmada dikkatli, hızlı hücumlarda etkili oldu. Skora etki edecek pozisyonlar da buldu.
Bu kadar yoğun maç trafiğinde zor bir deplasmandan puanla dönmek küçümsenemez. Trabzonspor’u kutluyorum. Fenerbahçe cephesinden baktığınız vakit istenen skor alınmasa da, kendi file bekçileri dahil, Uğurcan dahil milli takıma katkısıdır!