Hani, “falanca takım kağıt üzerinde favori” deyimi vardır ya... Dün akşamki maç öncesi sadece kağıt üzerindeki görüş birliği değil, oyuncu kalitesi, ligdeki performansı, istatistikler, teknik adamların motivasyonu ve hatta yedek kulübesi bile doğrudan Galatasaray’ı işaret ediyordu. Trabzonspor’un geçmişte olduğu gibi, ezeli rekabete iştirak edebilmesi imkansız değil, ama bu koşullarda gerçekten çok zordu.
Psikolojik rahatlık
Bordo-mavili ekibin gizli ajandasındaki tek avantajı ise, bugüne kadar oynadığı maçları hep kazanmak zorunda hissetmesi, Galatasaray karşısında ise kaybedecek fazla şeyi olmamasıydı. Sadece bu psikoloji bir sürprize yol açabilirdi! Öyle de oldu. Bu sezon gerçekten kötü günler geçiren Trabzonspor, şeytanın iki ayağını kırdı.
İlk forvet golü!
Neler yoktu ki “ilkler” adına dün akşam? Karadeniz ekibi, çok uzun bir süre sonra deplasmanda kazandı. Yine rakip sahada ilk golünü attı. Galibiyetin sayısının imzasında ilk defa bir “forvet” adı vardı; N’Doye! Bundan önce oynadığı tüm deplasmanlarda gol yiyen Trabzonspor, kalesine adeta duvar ördü. Ve istim üzerindeki Galatasaray bu sezon ilk kez, hem de evinde kaybetti.
Bu kadar çok “ilk”in bir araya geldiği, çok ilginç bir maç yaşadık. Trabzonspor özellikle ikinci yarıda mahkum oynamış gibi görülse de, takım savunmasını harfiyen yerine getirdi. Galatasaray Teknik Direktörü Riekerink’in maç boyunca saha içinde yaptığı tüm rotasyonlara karşılık verirken, Bruma gibi baş döndüren etkili bir silahın tetiğe basmasına izin vermedi. Ha Bruma kötü mü oynadı? Ne kötüsü, Galatasaray’ı doksan dakika sürekli ileriye taşıyan, pozisyona sokan, önündeki savunmacıları şaşkına çeviren bir performans sergiledi. Tek kişinin becerisi ve isteği ile olmuyor tabii.
Trabzonspor savunmasının göbeğindeki Uğur ve Durica, onlara her fırsatta yardıma gelen Okay ve kaleci Onur’un müthiş kurtarışları, maçın kaderini belirledi. Podolski’ye göz açtırmadılar. Eren’i, son dakika hariç topla buluşturmamaya özen gösterdiler. Sneijder’in sigortasını attırdılar. İkinci yarıda topyekün saldıran ve yaptığı oyuncu değişiklikleriyle “maçı istiyorum” diyen rakibe karşı, müthiş bir direnç gösterdiler.
Doğru oyun kurgusu ve kadro seçimi, cesaret ile özgüven bir araya geldiğinde ortaya çıkan tablo bu... Trabzonspor, sezonun bundan sonraki gidişini değiştirecek hayati bir galibiyet aldı.
Futbol böyle bir oyun. Geçen sezon trajik bir yenilgiyle ayrıldığı stattan, bu kez mutlu ve moralli ayrılan Trabzonspor’un yolu artık açık!