Son bir kaç sezonu kötü geçirse de, karşınızda büyük yatırımlarla eski günlerine dönmeyi hedefleyen Roma gibi, Avrupa’da marka olmuş bir rakip vardı. Hani bir şeyin kalitesine dikkat çekmek için “ölüsü bile yeter” deriz ya. Öyle bir takım işte.
Trabzonspor’un talihsizliği, UEFA Konferans Ligi play-off’unda güçlü İtalyan temsilcisi ile eşleşmesi oldu. Talihsizlik diyorum, dişine göre başka takımlar da vardı. Her şeye rağmen son ana kadar iyi mücadele etti, ancak yaptığı basit hataların kurbanı oldu.
Mourinho’nun ekibi Roma oyuna temkinli girerken, Trabzonspor topa daha çok sahip olmasına karşın bu üstünlüğünü dakikalar ilerledikçe yitirmeye başladı. Peki neden? İlk yarı özelinde söylüyorum, büyük beklentiler içinde olduğumuz Gervinho o kadar etkisiz kaldı ki, onun performansı, hemen arkasındaki Peres’i de etkiledi. Bu zaafı kısa sürede fark eden Roma, bordo-mavililerin sağ kanadını adeta bağladı.
Bu kadar ofansif oyuncuya sahipseniz, alternatifiniz de olmalı değil mi? Örneğin Nwakaeme, Hamsik, Djaniny ile geriden gelip ara pasları ve şutlarıyla savunmayı zorlayacak bir Bakasetas.
Lakin bir türlü olmadı. Tehlike yarattık ama akıllarda kalan tek pozisyonumuz vardı, o da Hamsik’in ceza alanı dışından yaptığı vuruş. Boşa geçen bir ilk yarı izledik.
Ya Roma? Bu bölümde bizden beter görünseler de, yavaş yavaş kendi oyunlarını kabul ettirdiler. Trabzonspor’un son üç resmi maçta dikkat çeken en büyük eksiği hücuma çıkarken kaybettiği topların kalesinde tehlikeye dönüşmesi. Orta alan ile savunma arasındaki bağlantıyı koparan hataların faturası ağır oluyor. Roma’nın ilk golü de böyle geldi.
Abdullah Avcı’nın bu tabloya seyirci kalması beklenemezdi. Gervinho ve İsmail’i çıkararak eşitlik sayısı için doğru bir hamle yaptı. Cornelius ile Trondsen’in oyuna dahil olmasıyla beklenen coşkusunu yakalamak istedi temsilcimiz. Karşılığı almakta da gecikmedi.
Cornelius’un oyuna girdikten sonra bir kule gibi yükselip attığı gol, Sörloth’u anımsattı bana. Nwakaeme’nin kaçırdığı o pozisyondan sonra umutlandık, fakat kısa sürdü.
Trabzonspor’un en azından skoru tutup ikinci maçı düşünmesi gereken bölümde yediği gol, antrenmanda bile azarlanır. Rakip korner kullanıyor, sen arka direkte iki adamı unutuyorsun. Roma gibi bir takım karşısında affı olur mu böyle bir hatanın? Shomurodov anında kesti cezayı.
Doğrusu bu kadar kolay gol yemek üzüyor insanı. Üstelik Roma’ya karşı bu kadar çok pozisyon bulup değerlendiremiyorsan.
Açık söyleyeyim bu yenilgiyi hazmedemedim. Çünkü en az beraberlikle ayrılacak bir mücadele sergilendi. Rövanş için şimdiden teslim bayrağını çekemez Trabzonspor. Özellikle ikinci yarıda gücünü test etti ve Roma’ya kafa tutabileceğini gördü.
Futbol sürprizlere açık bir oyun. Olmadı mı? Çevirirsin rotayı asıl hedefin lige. Bu kadronun ulusal kulvarda çok iş yapacağını söylemek için kahin olmaya gerek yok. Çok alternatifli bir oyuncu grubuna sahip olan Avcı’nın dünkü maçtan sonra o kulvarda bazı radikal değişimlere gitmesini bekliyorum. Öncelikle de Gervinho ve İsmail üzerinden yeni denemeleri olabilir.
Sonuç olarak karamsarlığa gerek yok. Trabzonspor taraftarı da uzun maratonda takımlarının arkasında olmalı.