Cemal Ersen

Cemal Ersen

cersen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Sezona galibiyetle başlamak önemlidir. Bir adım ötesi, iyi oynayarak başlamaktır. Yarın için moral olur, umut olur, güven olur. Bazen acılara da merhem olur.
Trabzonspor yeni bir kişilik geliştiriyor. Bu takım hücum etmeyi seviyor. Ederken de her an skora etki edecek silahları var. Bir değil, iki değil, belki beş-altı oyuncusu ile golü kokluyor. Bakasetas, Nwakaeme, Hamsik, Gervinho ve Djaniny. Bakıyorum da, hangi ekibin var böyle bir lüksü?
Bordo-mavililere bir maç üzerinden dört dörtlük diyebilir miyiz? Süper Lig’de böyle bir performans yok. Olamayacak da. Lakin uzun yıllardır takip ettiğim Trabzonspor’un farklı olacağını söyleyebilirim şimdiden. Işığı doğru noktaya tutuyorsanız tünelin sonunu görürsünüz.
Futbolun tadı goldür. İlk yarıda dört gol bulmak ve hepsini aynı coşku ile kutlamak ekip olmanın göstergesidir. Karadeniz temsilcisinde bunu gördük. Umarım bu oyuncu grubu aynı tutkuyu sürdürür.
Haftaya yenilebilirsiniz. Bir sonraki maçı da yitirebilirsiniz. Fakat Abdullah hocanın yaratmaya çalıştığı arkadaşlık ortamı, tüm taktik ve teknik öğretilerden daha değerlidir.
Gelelim skora karşın tespit ettiğimiz eksiklere. Böyle bir maçtan sonra eleştiri olur mu?
Şimdi yapmaz isek ne zaman? Biz karakolda çift kale top oynayıp takım amigoluğuna soyunan yorumcu değiliz ki! Taraftarın nabzı nasıl atarsa diyemeyiz.
Öyle ise...
Bir; yediği gol kaptan Uğurcan’ın nazar boncuğu olsun. O kadar çok aldı ki takımın sorumluluğunu, kimse o vuruşu konuşmasın.
İki; Berat ve Hamsik ikilisi ofansı düşündüğü kadar savunma bloğuna da destek vermeli. İsmail Köybaşı ve Peres hücuma çıkarken, kaybedilen toplar tehlikeye dönüşebilir.
Üç; takım savunması hep önemlidir. “İki yer, üç atarım” felsefesi, şampiyonun gol averajı ile belirlendiği sezonlarda hayal kırıklığı yaratmıştır.
Bu gerçekleri göremez isek, skor üzerinden hayal avcılığı yapmış oluruz.
Şimdi Trabzonspor’un hakkını verelim. Molde maçının son bölümlerinde Abdullah Avcı’nın yaptığı oyuncu değişiklikleri, Malatyaspor mücadelesinin de sinyalini vermişti. Serkan’ı çıkarıp Peres’i sağa çekmesi, İsmail Köybaşı’nı sol savunmacı olarak sahaya sürmesi zihnindeki planın parçası idi. Başarılı oldu. Doğru bir.
Avcı’nın oyun kurgusu yavaş yavaş belli oluyor. Hoca şanslı, alternatifi fazla. En önemlisi ona inanan ve saygı duyan bir oyuncu topluluğu var. İyi teknik adam olmak kolay değil. Bu ortamı yaratmak, fark yaratmaktır. İstikrar ve yönetim desteği şart.
Trabzonspor’un Avrupa macerasını önemsemiyorum. Rakip çok güçlü, Roma karşısında bir mucize gerekli. Olursa alkışlarım.
Son gözlemim, maç öncesi Ulusal Marşımız çalarken Ünal Karaman’ın başlattığı Türk bayrağına dönme alışkanlığı niçin değişti? Birileri rahatsız olup uyarıda mı bulundu yoksa!
Marş bayrağa dönerek söylenir, protokole bakarak değil!