Sezona fiyakalı başlamış, Şampiyonlar Ligi’nde hocalarının deyimiyle “dengeli” bir kura çekmiş, moralli bir Galatasaray. Rakibi aydınlık bir gelecek için çırpınan, sıkıntılı bir süreçten geçen mütevazı kadrosu ile Trabzonspor. O vakit kağıt üzerinde favori, sarı-kırmızı ekipti değil mi?
Futbolun güzelliği bu. Kağıda, favoriye, plaseye bakmıyor. Gerçek gücünü sergiler, rakibi gözünde büyütmezsen, hak ettiğini koparır alırsın. Tıpkı dün sahada terlerinin son damlasına kadar mücadele eden Trabzonspor gibi.
Maç öncesi Burak ve Toure’nin sakatlığı değil de, Abdülkadir’in yokluğu dezavantaj gibi görünüyordu. Ama şu bir gerçek, kimse vazgeçilmez değil ve ayağını denk almalı. Özellikle genç oyuncular!
Ünal Karaman alternatif olarak Nwakaeme’yi sürdü sahaya. İyi ki de bu tercihi yapmış. Yeni transfer Onazi ile birlikte gecenin yıldızı oldular. Sadece attığı gollerle değil, kalitesi ile de göz kamaştırdı. Demek ki, on milyonlarca euro para vermeden de doğru oyuncu bulunuyormuş!
Trabzonspor’un işini kolaylaştıran henüz 3. dakikada gelen Onazi golü oldu. Galatasaray’ın karşısında dirençli, kora kor mücadele eden, rakibin etkili silahlarını durdurmayı beceren bir takım vardı.
Fatih Terim şikayet etmekte haklı. Forvetsiz kaldığı gerçeği doğru. Geriye düştükten sonra eşitliği sağlayacak hamleler yapamadı. 25. dakikada Nwakaeme farkı ikiye çıkardı, 29. dakikada Belhanda, Yusuf’a gaddarca yaptığı faul sonrası kırmızı kartla oyun dışı kalınca işin rengi belli oldu. Disiplin kurulu ne ceza verir bilmem ama, Terim’in gazabından kurtulması zor. İlk yarının uzatma dakikalarında gelen Nwakaeme’nin müthiş sayısı alkışı hak etti. 60 dakikadan fazla böyle iştahlı bir takım karşısında on kişi oynamak kolay değildi.
Trabzonspor ikinci bölümde frene baskı, top çevirdi, lakin rakibe pozisyon dahi vermedi. Ekuban’ın finali, pastaya çilek oldu! Galibiyeti anasının ak sütü gibi hak etti.
Son sözüm Ünal hocaya. Rodallega çok karakterli bir oyuncu, gol atamasa da ne olur vazgeçme ondan. Dün akşam maçı doğru oyun anlayışın ve zekanla kazandın. Hugo’yu da böyle kazan. Sana kapris yapan, kaçmak için fırsat kollayan değil, yürekli oyuncular lazım.