Cemal Ersen

Cemal Ersen

cersen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Sezonun son haftası olmasına karşın, final gibi bir maç olmalıydı. Trabzonspor’un en az bir puan alarak ligi ikinci tamamlaması, Kayserispor’un ise mutlaka kazanması ve diğer rakiplerinin yenilgisini beklemek zorunda olması, doksan dakikanın önemine işaret ediyordu.
Pandemi sonrası inanılmaz bir düşüş gösteren bordo-mavili ekip şampiyonluğu kaçırsa da, Avrupa’nın en büyük liginin elemelerine katılmak, elbette UEFA’dan gelen cezanın kaldırılmasına bağlı idi. Bunu yapmalıydı, yaptı.
Haftalardır söylüyorum; artık futbol kalitesi değil, sonuç önemli. İkisini bir araya getiren zaten mutlu sona ulaştı.
Lige verilen aranın ardından bordo-mavili ekip tam 14 puan kaybetti. Ne demişler; kendi düşen ağlamaz. O puanların yarısını kazansa, dün akşam şampiyonluğunu ilan edebilirdi.
Final maçı dedik ya. Trabzonspor’un adına, şanına, unvanına yakışır bitirmesi gerekiyordu. Kayserispor’u bir alt lige gönderirken iyi mi oynadı? Asla. Hücumda yine etkisiz, savunmada inanılmaz hatalar yaptı. Kaleci Uğurcan ve taraftarın yerden yere vurduğu Hüseyin’in çok kritik müdahaleleri olmasa, kapanış hikayesi hüzünlü yazılabilirdi.
Yönetimin işine karışmak haddim değil. Başkan Ahmet Ağaoğlu “takımın iskeletini koruyacağız” dedi ya. Öyle çok fazla isim saymaya gerek yok. Ligimizin en golcü sol beki Novak’ı ilk sıraya koyarım. Onun maaşına yapacağınız zam ile yerine alacağınızın bonservis bedelini ödeyemezsiniz. Gol kralı Sörloth piyangodan çıkan büyük ikramiye. Pamuklara sarın sarmalayın. Altın değil, pırlanta olacak. Kaleci Uğurcan tek başına en az 20 puan kazandırdı. Karşılığı o kadar milyon eurodur. Nwakaeme ve Ekuban’ın maliyetleri de, takıma katkıları da ortada. Ömür ve Parmak’a gelince. İkisi de Trabzonspor’un geleceğidir. Hatalarını maruz göreceksiniz. Sahip çıkacaksınız.
Sosa mı? Kaptanlık yaptığını hatırladığı vakit, vazgeçilmez bir isim. Lakin son dönemlerde ortalıkta yok. Kendini takımına adarsa, jübilesini bu kentte yapar. Aksi takdirde ülkesine döner ve asgari ücrete talim eder.
Benim iskeletten anladığım, bu oyuncular. Başkanın yeni sezona dair planları ve transferleri vardır elbette. Ancak ilk çözülmesi gereken sorun teknik direktör. Adı geçtiği için söylüyorum; Abdullah Avcı ve Trabzonspor’un hedefleri inanılmaz örtüşüyor. Avcı’nın oyun felsefesi bordo-mavililerin özellikle savunma zaafiyetine deva olabilir. Naçizane önerim ne biliyor musunuz? Trabzonspor sezonu bir kupa ile taçlandımak istiyorsa, hemen yarın, takımın başına Avcı’yı getirmeli ve Alanyaspor maçına büyük bir motivasyon ile çıkmalı.
Ligi ikinci sırada bitirmek, Ziraat Türkiye Kupasını 10 yıl sonra kazanmak bunca badire atlatmış bir kulüp için başarısızlık sayılamaz.
Hele ezeli rakiplerin ligi nerelerde bitirdiğine bakarsanız, Trabzonspor’u eleştirenlere sözüm; azıcık insaf! Bu takıma en büyük zararı siz veriyorsunuz, biliyor musunuz?..