Cemal Ersen

Cemal Ersen

cersen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Futbolu yönetenler ve (oyuncu-hakem dışındaki) paydaşları, işin maddi yönüyle ilgileniyor son dönemlerde.
Avrupa’da bazı ligler iptal olurken, biz bayram sonrası start vermeyi hedefliyoruz.
Gerekli koşullar sağlanır, insanlar ikna edilir, Bilim Kurulu onay verirse neden olmasın?
Çünkü; bu oyunda yakın temas var. İtme, tutma, çekme, kafa kafaya mücadele var. Ter var.
Bugüne dek Koronavirüs ile ilgili en doğru rotayı çizen ve takdir edilecek bir yol izleyen Bilim Kurulu’nun önerilerini ciddiye almamız, hem toplumun hem futbolun sağlığı açısından çok önemli.
Nihai kararı federasyonlar ve siyasetçiler değil, bilim insanları verecek sonuçta.
Ve hakemler. Saha içinde ve VAR odasında alınacak tedbirler, herkesi yakından ilgilendiriyor. Saha içine ve ekrana odaklanmalarını sağlamak şart. Merkez Hakem Kurulu’nun bu konuda hassas davrandığını, mental ve fiziksel hazırlıklarını sürdürdüğünü biliyoruz.
Ama şunu asla unutmayalım; açıklanan veriler kimseyi rehavete sürüklemesin. Bu süreçte en kötü şey, bana bir şey olmaz zihniyeti. Sabırlı olmak zorundayız. Günlük hayatımız farklı boyutlara taşınmış olsa da, her şey normale dönünceye kadar alışkanlığımızdan fedakârlık yapmayı sürdüreceğiz.
Milyonlarca insan işinden aşından oldu. Bir o kadarı da sokaklarda ekmek peşinde koşarken Covid-19’a kafa tutmakla meşgul.
Sağlık çalışanları büyük bir özveri ile gecesini gündüzüne katıp, umutlarımızı diri tutuyor.
Dolayısıyla sporu ve futbolu gerçeklerden ayrı tutamaz, ayrıcalıklı bir noktada konumlandıramayız.

Haberin Devamı

FIFA ve UEFA!

Meşin yuvarlağı yaşamın odağına yerleştirmiş bir toplum olarak, oyunun bir an önce başlamasını istemek, belki çoğumuzu rahatlatıp ferahlatacak.
Ama bazı soruların da yanıt bulması gerek.
Örneğin oyunun aktörü futbolcular ne diyor?
Kulübün aşcısı, malzemecisi, güvenlikçisi, çimcisi ve hizmetlisi gönül rahatlığı ile işlerini sürdürebilecek mi?
Basın mensupları hangi koşullarda görev yapacak?
Bilim Kurulu’nun tüm endişeleri giderecek kararlar alacağını ve yol gösterici rolünü sürdüreceğine inanıyorum.
En büyük güvencemiz kurulun aklı ve sağduyusu.
Biliyorum; Spor Bakanlığı ve Futbol Federasyonu uygun anı bekleyip başlama düdüğünün çalmasını arzuluyor. Haziran’da top başı yapmak iyimser bir senaryo mu değil mi, şimdiden yargıya varmak zor.
Öte yanda FIFA ve UEFA’nın ayrı telden çalmaya başlaması da, kafa karıştıran bir konu. Aralarında çıkar çatışması yaşanması ve kıta federasyonlarının birbirinden farklı stratejiler tercih etmesi kaçınılmaz olabilir.
Gerçek olan şu; futbolu çok özledik ve tüm paydaşlarının süreçten çıkaracağı derslerle yola devam edeceğiz.

Haberin Devamı

TFF kemere delik açsın!

Virüsün, en ağır darbeyi ekonomiye vuracağı aşikâr.
Herkes kendi muhasebesini yapacak kriz sonrası.
Bunlardan biri de Türkiye Futbol Federasyonu.
Ayda on binlerce lira ödenen “danışmanlar”, lüks makam arabaları ve yakıtları, işlevsiz altyapı antrenörlerine verilen kabarık maaşlar, şişirilmiş kadrolar, federasyon bütçesiyle yapılan seyahatler sorgulanacaktır kuşkusuz.
Futbolun “Nihat abisi” de bunca israftan rahatsızlık duyuyordur eminim.
Yılların spor yöneticisi ve iş insanı olarak tabloyu en iyi okuması gerekenlerden biridir kendisi.
Sıkıntı tahmin edildiğinden de büyük.
Yayın ve sponsor gelirleri askıda. İddaa çeşmesi damlamıyor. Maç günü akçesi yok. Futbolcu alacakları bekliyor. Ve kasalar tam takır.
Haziran ayında yapılması gereken TFF mali genel kurulu bu koşullarda toplanamayacak. Sorunlar konuşulamayacak, bütçe belirlenemeyecek ve acil önlemler konusunda yetki alınamayacak.
TFF’nin bu koşullarda kurumsal kimliği koruyan “profesyonel” kadrolarını gözetmesi ve deneyimlerinden yararlanmasının tam zamanı.
Nihat abileri onlara güvensin yeter...

Haberin Devamı

Anormal şeyler olacak!..

Koronavirüs sonrası “hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” diyorlar ya...
Futbolda da gerçekler ile yüzleşme şansı verdi pandemi.
Akıl almaz harcamalar, astronomik ücretler, rekabetin boyutu, oyuncu ve teknik direktörlerin kalitesi, sorgulanmaya başlandı. Sektörün yarattığı canavarı dizginlemenin yolunu arıyor futbola hükmedenler.
Bizde de ligler başlarsa, anormal şeyler yaşanacağını düşünüyorum.
Hani her kulüp oyuncularına evden çalışma programı veriyor ya...
Yarısından fazlasının uymadığını biliyoruz. Son kontratını düşünenler hariç, gençlerin yeteri kadar hassas olmadığı ve durumun ciddiyetini anlamadığı bir süreçten geçiyoruz.
Top başı yapılacak, fazla kilolar atılacak, eski formlar yakalanacak, sezona yeni başlıyormuş gibi hazırlanılacak ve kafalar rahat olacak ki, kaldığınız yerden devam edebilesiniz! Bıraktığınız yerden başlamanız mümkün değil.
O yüzden kalan 8 haftanın büyük sürprizlere gebe olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle zirve mücadelesinde...
2019-20 sezonu ya tarihi ve unutulmaz bir final ile sonuçlanacak, ya da yarım kalmış buruk bir hikaye olarak anımsanacak!..

Kalan sağlar bizimdir

Sadece Süper Lig’de değil, tüm dünyada gündem aynı:
Futbolcu ücretleri düşecek, ödemeler ertelenecek, bütçeler kısıtlanacak falan filan.
Anlaşmazlıkların hukuki boyutu da kritik. Üç hafta önce dile getirmiştik. Aklın yolu bir. TFF de geçici olarak yargı kurullarının çalışmasıyla ilgili önlemini aldı.
Lakin açmazı hazırlayan kim?..
Kulüpler ve bazı basiretsiz yöneticiler.
İllaki yanlışların bir bedeli olacak. Transfer yasağı, Avrupa’dan men, puan silme, kadro kısıtlaması gibi.
Bazen “sil baştan başlamak gerek.”
Türkiye’de bugün 3 milyon euro kazanan oyuncuya yarın bir başka ülkede 500 bin euro verirlerse, dua etsin.
Öyleyse... Giden gider, kalan sağlar bizimdir.

Che ve satranç!..

Satranç oynayacak zekaya sahip olanlara, cennetten arsa satamazsınız! (Che Guevara)