Gruptan çıktıktan sonra en zor kuralardan birini çekmişti Trabzonspor. Tıpkı geçen yıl Juventus ile eşleşmesi gibi. Bu kez de rakip İtalyan ekolünün güçlü temsilcisi Napoli oldu. Tur Trabzonspor’a her ne kadar uzak görünse de, kendi sahasında gol yemeden alacağı sonuçlar, kağıt üzerindeki dengeleri değiştirebilirdi.
Öncelikle şunu söyleyelim. Bakmayın Ersun Yanal’ın esame listesine 15 futbolcu yazdığına. Cezalı Mehmet Ekici ve Costant dışında sahaya sürebileceği en iyi kadro bu idi! Sezon başından bu yana yapılan 30’u aşkın transfere rağmen hem de!..
Buna karşın Napoli teknik direktörü Rafael Benitez’in şişkin egosunun yanı sıra, yıldızlardan kurulu bir takımı, makine gibi işleyen sistemi vardı. Dolayısıyla Trabzonspor açısından evdeki hesabın çarşıya uyması için önce savunma güvenliği şarttı.
Lakin iki takım arasındaki dağlar kadar farkı görebilmek için fazla beklemeye gerek kalmadı. Trabzonspor’un savunmadaki kronik arızası çok erken sayılabilecek bir dakikada Napoli’ye golü getirince, bordo-mavili ekibin sadece soyunma odasındaki planlarını değil, tüm konsantrasyonu bozuldu. Sonrası mı? Hani derler ya, sonrası çorap söküğü gibi geldi diye, işte öyle oldu. Trabzonspor en uçtaki hücumcusu Cardozo’yu topla buluşturabilmek için umutsuzca yırtınırken, Napoli elini kolunu sallayarak girdiği hemen her pozisyonda tehlike yarattı. Henrique, Higuain ve Gabbiadini çok basit gollerle daha ilk yarıda “umut fakirin ekmeğidir” söylemini Avni Aker’in çimlerine gömdü. Nasıl gömmesin ki? Karşısında ne direnç gösteren, ne mücadele eden, ne de ne yaptığını bilen bir takım vardı çünkü. Kocaman bir yazık.
Liverpool’u çalıştırırken, Beşiktaş’ı ağır bir yenilgiye uğratarak kariyerine cila atan Benitez, bu kez de Napoli’nin başında futbolcularını gol arsızı yapmayı kafasına koymuştu belli ki. Üç farklı skora karşın saha kenarında hop oturup hop kalkan, kaçan her pozisyondan sonra oyuncularına fırça atan Benitez, rakibin düştüğü aciz durumdan vazife çıkarmak isterken, Yanal’ın son düdüğün hemen öncesinde yaptığı oyuncu değişiklikleri tribünleri çıldırtmaktan başka bir işe yaramadı.
Sonuç? Kupadan sonra Avrupa da bitti. Öyleyse hadi Napoli’ye, ama sadece pizza yemeye!