Ligin henüz başındayız.
Kulüpler savaş baltalarını çıkardı.
Trabzonspor Yönetimi geçen haftaki Alanyaspor maçından sonra hakem Halis Özkahya ve Merkez Hakem Kurulu’nu hedef alan çok sert ifadeler kullandı.
Hüseyin Türkmen’in oyundan atılışına verilen tepkileri doğal karşılıyorum. Bence de haksız bir kırmızı kart oldu. Belki de maçın kaderi değişti.
Trabzonspor’un ortalığı toz duman eden açıklamasına gelmeden önce MHK Başkanı Serdar Tatlı’ya bir kaç sorum var;
Bir; madem uzun zamandır Trabzonspor maçlarına çıkamayan Özkahya’yı eninde sonunda atayacaktınız, niçin bir deplasman maçı ile başlatmadınız? Hakeme de, o takıma da yazık değil mi? Zamanlama ve maç yanlış idi.
İki; Medyada hoşunuza gitmeyen haberler çıktığında Federasyon sitesi üzerinden yanıt vermenize alıştık.
Peki, bir kulüp bu denli ağır bir açıklama yapmasına karşın niçin tek kelime etmediniz? Her satırında MHK’yi, üyelerini ve hakemi zan altında bırakacak cümleler vardı. Kabul mü ediyorsunuz hepsini?..
Üç; Son seminerde tüm hakemler ve kurul üyeleri önünde, “Süper lig hakemlerini, yardımcılarını, VAR’ı ve gerektiğinde kadın hakem görevlendirmelerini bizzat ben yapıyorum” dediniz mi?
Sizi paylaşımcı bir yönetici olarak bilirim. Başkanvekilinizin ve PMİK üyenizin bu atamaların dışında kalıyorsa, her şeyin sorumluluğunu üstlenmek sizi yormuyor mu?
Dernek ne iş yapar?
Yeri gelmişken; Faal Futbol Hakemleri ve Gözlemcileri Derneği ne iş yapar? Üyesi bir hakem ve MHK ile ilgili suçlamalara neden ses çıkarmaz?
Söyleyeyim; futbola siyaset sokar ve üzerinden yürümeye çalışırsanız, söz hakkınız da kalmaz. Sayın Abdurrahman Arıcı kusura bakmasın, derneğin ara sıra da olsa duruş göstermesi gerekir.
Ve Trabzonspor. Tüm kamuoyu Hüseyin Türkmen’in kırmızı kartı konusunda hemfikir iken, ne gerek vardı hakem camiasını karşınıza almaya?
Bu kadar ağır suçlamalarda bulunmak savunma hakkını kullanmanın ötesinde mesajlar içeriyor ki, gelecekte Trabzonspor’a yarardan çok zarar getirebileceği de düşünülmeli idi.
Savaş baltaları çok erken çıktı. Daha 7. hafta geride kaldı.
TFF ve MHK’yi son yılların en zor sezonu bekliyor. Federasyonun kalması veya gitmesi “malum” sebeplere bağlı.
Ya MHK? Serdar başkan bir bakmış “arkandayız” diye sırtını sıvazlayanlar, sıvışıp gitmiş! Bu kadar kolay...
Daha çok kadın hakem
Merkez Hakem Kurulu bu sezon göz önündeki maçlara kadın hakemler vererek yeni bir uygulama başlattı.
FİFA kokartlı kadın hakemleri Süper Lig’de zaman zaman saha kenarında, bazen de VAR odasında görmeye başladık.
Desteklenecek bir hamle. Özellikle kadınların dördüncü hakem olarak görevlendirilmesi görüşündeyim. Teknik direktörler ve kulübedekilerin itirazları ve oyuna müdahalelerini azaltmak açısından yarar sağlayabilir. Karşılarında bir kadın görünce belki frene basarlar.
Yetmez ama evet!
Futbol Federasyonu, Avrupa şampiyonu olan Ampute Milli Takımı oyuncularına 1.5 milyon lira prim verileceğini açıkladı. İlk bakışta önemli bir jest olarak görülebilir.
Lakin profesyonel futbol sektöründe bir maç primi kadar bile değil. Avrupa para birimine çevirirseniz, toplam 145 bin euro. Milli takım kamplarında yapılan pazarlıkları ve kavgalarını anımsayınca, analarının ak sütü gibi kazandıkları şampiyonluk sonrası Ampute Milli Takımı için daha fazlası olmalı idi. Kimse niye verdiniz diye sormazdı.
Alkışlar Eda kaptana!
Hafta içinde Gillette- Milliyet 67. Yılın Sporcusu ödül töreni yapıldı.
Bu denli uzun soluklu bir yarışmanın elbette çok özel konukları da olmalıydı.
Voleybol Kadın Milli Takımı kaptanı Eda Erdem de bunlardan biriydi. Takım arkadaşlarıyla birlikte elde ettiği başarılar bir yana, örnek bir Cumhuriyet kadını olması ve ilkelerini savunması sevgili Eda’nın gönlümüzdeki yerini daha da pekiştirdi.
Ne dedi Erdem konuşmasında?
“Bize mesaj atanları hatırlıyorum. O mesajlarda inanılmaz destek görüyoruz. Kızım voleybola başlamak istiyor, kızım sizin resimlerinizi çiziyor diyorlar. O kız çocuklarının gözlerinde nasıl bir yerimiz olduğunun farkındayız. Atatürkçü, ülkesini ve sporu seven, adil, çalışkan, azimli ve başarılı kadınlara dönüşerek, ülkemizi daha yukarıya taşıyacak günlere bir nebze katkımız oluyorsa ne mutlu bizlere...”
Olmaz mı kaptan, daha iyilerini yapacaksınız...
Alkışlarımız Eda ve tüm kadın voleybolcularımıza.