Kartal’ın gerçekleri
Beşiktaş için gece kötü başladı. Önce Mert’in beklenmeyen sakatlığı… Ersin’in beklemediği kaleci piyangosu(!)… Sonrasında iki gaflet anında üç dakikada peş peşe yenen Eintracht golleri.
Beşiktaş resmen şoka girmişti. Donup kalmıştı adeta… Sonra ortalık ısını verdi. Rafa Silva’yı durdurmaya çalışan Robin Koch bir penaltı armağan etti bizimkilere…
Topun başında doğal olarak penaltıcı Immobile vardı. Doğal olarak sağıyla vurdu topa.
Yine de doğal olmayan, alışılmamış bir vuruştu bu… Ligdeki bütün penaltıları kalecilerin soluna, topu orta yüksekliğe atarak gole çeviren, çoğunda da rakibini ters köşeye yatıran Immobile, bu defa Santos’un sağına gönderdi meşin yuvarlağı. Çok rahat bir uzanışla kurtardı Brezilyalı file bekçisi…
Olayı anlamaya çalıştım. İlk aklıma gelen, Santos’un Immobile’nin ligdeki bütün atışlarını videodan izleyip, kendine göre bir yön seçmesiydi. Peki, Immobile neden sağına attı Santos’un? Sanırım ikisi de aynı şeyi düşündüler. Immobile sürpriz niyetiyle sağına attı… O da kendisine sürpriz hazırlandığını tahmin ederek sağa uzandı.
Önlenemeyen iki gol… Kaçan penaltı. Gidiyorum diyen maç.
Yine de akışı değişti maçın. O durağan, etkisiz ve verimsiz Beşiktaş inanılmaz bir tepkiyle oyunu yeniden kurmaya, maçı sahiplenmeye, pozisyonlarını çoğaltmaya çalıştı. Aralarında yardımlaşmayı çoğalttılar. Ortadan, kanatlardan yüklendiler. En azından taraftarlarının gönlünü aldılar.. Devre arasında gelen tribün desteği bunun işaretiydi. Şu üçüncü golü yemeseler daha umutlu olabilirlerdi. Hele kullandıkları en az dokuz kornerden bir gol çıkaramamaları...
Yine de Rafa Silva, Gedson, Immobile, Rashica, sonradan giren Semih ve Onur’un çabalarına saygı duymak, tek golün sahibi Masuaku’yu takdir etmek gerekir. Golü son dakikalarda, maç biterken atmaları yine de teselliye yetmedi.. Kanımca Semih ve Onur’u alırken, Salih’i oyuna sürerken, hele Mustafa Hekimoğlu’na 85’te görev verirken geç kaldı Bronchorst.
Dikkatlerden kaçmasın: Galatasaray ve Fenerbahçe üçer santrforla oynarken, Beşiktaş iki santrforu gönderip yerine tecrübeli tek santrfor getirdi. Bence bu bir eksiklik. Immobile yoruldukça sıkıntı yaratır. Dahası, bu ortamda Semih’e de forvet olarak şans vermiyor. Günün özeti: Üst üste iki yenilgi, iki maçta 7 gol, UEFA Avrupa Ligi’nde Beşiktaş’ın yolunu karartmış oldu. Belki sadece ligi düşünecekler artık. Ara transfere de hazırlansalar iyi olur bence.