SiyasetYalçın Topçu: Derebeyi medeniyeti merhamet medeniyetine karşı

Yalçın Topçu: Derebeyi medeniyeti merhamet medeniyetine karşı

04.09.2017 - 10:37 | Son Güncellenme:

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, derebeyi medeniyetinin merhamet medeniyetine karşı olduğunu ifade ederek, “Arakan’daki Müslüman sivillere, çocuk ve kadınlara uygulanan katliam ve vahşeti seyreden derebeyi medeniyetinin temsilcilerini ve bunların kulübü olan BM’yi kınıyorum” dedi.

Yalçın Topçu: Derebeyi medeniyeti merhamet medeniyetine karşı

Sakarya’nın Kocaali ilçesini ziyaret eden Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, vatandaşlarla bir araya geldi. Topçu’ya Kocaali Kaymakamı Alper Balcı da eşlik etti. Ziraat Odası Başkanı Tamer Tunca’nın hazırladığı “fındık dosyasını” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a iletmek üzere alan Yalçın Topçu, Bal Ormanı Projesi hakkında da bilgi aldı.
Caferiye Köyü Muhtarı Selami Sakin ve köy sakinleriyle buluşan Yalçın Topçu, köy sakinlerinin sorunları ve taleplerini dinledi. Topçu Abhaz misafirperverliğini ve Abhaz kültürünü tanıtan muhtar Selami Sakin’e teşekkür etti.

Haberin Devamı

BAĞLANTILI ADALET

Sakarya’da Kocaalililer ile bir araya gelen Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, “Merhamet medeniyetinin hakim olduğu dünya düzeninde hakkı esas alan hukuka dayalı salt adalet geçerliydi. İnsan ve bütün canlılarla birlikte çevreye dahi Salt Adalet uygulanırdı. Derebeyi medeniyetinin hakim olduğu günümüzde bağıntılı geçerlidir. Bağıntılı adalet, görecelidir, nispidir. Irka, çıkara, zümreye, ideolojiye bağlı olarak işler. Günümüzde bağıntılı adaleti uygulayan derebeyi medeniyetinin temsilcileri kendi toplumlarında bile adaleti hakim kılamamışlardır. Milletlere, insanlara bu adalet anlayışını uygulayan derebeyi medeniyetinin temsilcileri dünyada iki kesim oluşturmuştur. Bu iki kesimin ‘zulmedenler’ adlı taraf derebeyi medeniyetinin temsilcileri olup ‘zulme uğrayanlar’ adlı taraf ise merhamet medeniyetinin temsilcileri ve gayrimüslim bir kısım etnikte farkı olan toplumlar ile batıl dinlere (İlahi olmayan)mensup milyarlarla ifade edilen Asya ve Afrika da kıtalarında yaşayan milyarlarca insan dünyaya 1918’den bu yana derebeyi medeniyetinin temsilcileri hakimdir. Birinci ve İkinci dünya savaşları bunların eseridir” dedi.
“Arakan’daki Müslüman sivillere, çocuk ve kadınlara uygulanan katliam ve vahşeti seyreden derebeyi medeniyetinin temsilcilerini ve bunların kulübü olan BM’yi kınıyorum” diyen Topçu, “Türkiye’nin ve Sayın Cumhurbaşkanımızın çabalarına yeterince katkı sunmayan başta İslam ülkeleri temsilcileri olmak üzere sağır ve kör kalan sahte "Demokrasi" tellalı ülkeleri kınıyorum. Bu bayramı Müslümanlara cehennem yapan vahşi kafir Budist katilleri Rabbim masumlar hürmetine kahretsin” diye konuştu.

Haberin Devamı

MERHAMET MEDENİYETİNİN SON KALESİ TÜRKİYE

Yalçın Topçu sözlerine şöyle devam etti: “Soykırım ve katliamlar ile medeniyet temsili şehirler bunlar tarafından yok edilmiş çevre bunların nükleer silahları ile kirletilip ekolojik denge bozulmuş yine bunların attığı bombalarla yüzbinlerce insan buhar olup katledilmiş ve dünya Hiroşima ve Nagazaki’den sonra ‘Mezarsız İnsanlar’ gerçeğiyle tanışmıştır. Günümüzde Arakan, Suriye ve Irak’a seyirci kalan bu medeniyet temsilcileri dünyanın sonunu getirmek için her türlü zulmü uygulamaktadırlar. Çözüm tekdir ve yakındır doğum sancılar başlamıştır, düşülen yerden kalkacak. Merhamet medeniyetinin hakimiyeti ile bütün insanlık ve canlı cansız alemi yeniden salt adalet ile buluşacak insanlık ve dünya kurtulacak. 1 milyar 700 milyonun gözü kulağı yüreği ve duası medeniyet coğrafyamızın Medine'si olan ve ‘Düşülen Yer’ olup ‘Kalkılacak Yer’ olan Anadolu’da. Kısaca Ankara’dadır. Biz acilen Kürdü, Türkmeni, Arabı, Alevisi, Sünnisi, yeniden ‘Milleti Vahide’ olmalıyız. Bunu sağlarsak Arakan'ın, Suriye'nin, Irak'ın Afrika'nın Asya'nın Balkanlar'ın yüzü gülsün. Bu Anadolu'nun ve Kürdü Türkmen'i Arabı, Arnavut'u, Boşnağı, Çerkez'i, Abhaz'ı, Zazası, Alevi'si, Sünnisi Ayyıldızlı Albayrak altında binlerce yıl bir beraber yaşamış, tasada sevinçte bir olmuş büyük Türk milletinin ilahi kaderidir. Derebeyi medeniyetinin temsilcileri, merhamet medeniyetinin son kalesi Türkiye'yi parçalamak diz çökertmek istiyor bunu artık gizlemiyor terör örgütleri açıkça partnerlik yapılıyor ve Türkiye’nin yüzde 52 ile seçilen cumhurbaşkanı yok edilmek isteniyor. Bu oyunu daha önce 1909 -1918 arası uyguladılar. Şimdi bizler o günde dedelerimizin düştüğü hataya düşmeyeceğiz. Parti meselesi olarak bakmayacağız, yedi düvele karşı tek vatan, tek devlet, tek bayrak, tek millet diyen seçilmiş Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın yanında, dedelerimizin Sakarya'da Dumlupınar'da saf tuttuğu gibi Kadınımız erkeğimiz yaşlımız gencimizle saf tutacağız ve ‘ya olacağız ya olacağız’. Öleceksek de adam gibi öleceğiz.”