Türkiye’ye karşı çifte standart var

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn, Fransız Senatosu’nun Dışişleri Komisyonu’nda parlamenterlerin sorularını yanıtlarken, müzakerelerde Türkiye’ye karşı uygulanan “çifte standart”a dikkat çekti.
Eski Fransa Dışişleri bakanlarından Senatör Jean-François Poncet’nin, “bazı başlıkların engellenmesi hakkında komisyonun değerlendirmesini” sorması üzerine Rehn, “2005’te çizilen çerçeveye saygılı olmak gerektiğini, AB’nin Kıbrıs sorunuyla ilgili 8, Fransa ve başka ülkelerin ise başka başlıkları dondurduğunu” açıkladı. “Her dönem ortalama 2 başlık açılabiliyor. Hazırlıklarımıza kıyasla teknik olarak bu sayı az” diyen Rehn, “müzakere süreciyle ilgili Türkiye’de adil olmayan bir çalışma izlenimi mevcut” dedi. Sürecin adil olması gereğine de değinen Rehn, “Oysa katılım sürecinde çifte standart tehlikesi mevcut” diye konuştu.
Sosyalist Senatör Catherine Tasca’nin, “Türkiye reformları sürdürmeye nasıl teşvik edilmeli?” sorusuna cevaben, “dış politikada pozitif rol oynayan Türkiye’nin iç politikada sıkıntı yaşandığına” işaret eden Rehn, “reformların hız kestiğine” dikkat çekti.
Rehn, ülkede her yıl politik ya da anayasal yeni krizler doğduğunu, Anayasa Mahkemesi’nin anayasa değişikliğini reddettiğini belirtti. Cevabını “Türk toplumunun kendi içinde bir uzlaşma (modus vivendi) bulması gerekiyor” diye sürdüren Rehn, bu uzlaşmanın toplumun değişik kesimlerince kabul edilebilir olması ve toplumun isleyiş kuralları üzerinde bir diyalog tesis edilmesi gereğine işaret etti.
Yetkililerden enerjilerini, yurttaşlar için önemli reformlara seferber etmesi gerektiğine de vurgu yapan Rehn, “Katılım süreci bu ülke için bir tür çıpa rolü oynuyor, Anayasa Mahkemesi de AKP’yle ilgili yasaklama talebi konusundaki kararında bunu hesaba kattı” şeklinde konuştu.