26.01.1997 - 00:00 | Son Güncellenme:
SİVEREK'in büyük aşireti Bucaklar, DYP Şanlıurfa Milletvekili Sedat Bucak'ın Susurluk skandalına karışmasından rahatsız. Ailenin önde gelen üyesi Adnan Bucak, "Biz büyük bir aşiretiz, Sedat ancak kendisini temsil edebilir. Paris'te yaşayan 70 yaşındaki Necmi Ağabey (Gürmen), İhsan Bucak, Cudi Gürmen gibi büyüklerimiz dururken Sedat'ın bütün aşiretin lideri gibi gösterilmesi doğru değildir" dedi.
Adnan Bucak, aşiretin soyağacını çıkartıp önümüze koyduktan sonra ekledi:
"Sedat aşiretimizin kurallarına uygun davranmadı. Cudi Paşa'nın, Osman Paşa'nın, Hasan Oral'ın, Mehmet Celal Bucak'ın yönettiği gibi liderlik yapamadı. Bizim rahatsızlığımız buradan geliyor. Bugün Sedat'ın yanında bulunanların yüzde 70'i Bucak değildir, ama bizim ailemizin ismini kullanıyorlar. Oysa Bucaklar'ın yasadışı işlerle ve kişilerle hiçbir ilişkisi olamaz. Aşiretimizin tarihi bunun en büyük kanıtıdır."
Hacı Ali Efendi, aşiretiyle birlikte iki yüz yıl önce Diyarbakır'ın Hazro ilçesinden yola çıkıyor. Fırat kenarına yerleşiyor. Kendi kurduğu köye sıla özlemiyle yoğrulmuş bir isim veriyor: Hadro... Hacı Ali Efendi'nin Ömer, Mehmedi Haci, Ramazan, Eyüp, Fatime, Emine ve Aşhan isimlerinde yedi çocuğu oluyor. Bunlardan üçü çok önemli. Aşiretin tarihinde üçünçü reis olan Ömer Ağa ise Güneydoğu'nun ilk faili meçhul cinayetine kurban gidiyor. Bir gece jandarmalar tarafından Anazo köyündeki konağından alınan Ömer Ağa'nın, bir ay sonra Elazığ'ın Maden ilçesinde işkence yapılmış cesedi bulunuyor.
Mehmedi Haci'yle Ramazan Ağa'nın torunları arasında 1960'lı yıllarda başlayan "kan davası" iki taraftan 24 kişinin ölümüyle sonuçlanacaktır. Kan davasının son kahramanı Adnan Bucak, Mehmedi Haci Ağa'nın; Sedat Bucak ise Ramazan Ağa'nın torunları.
Bucak Aşireti'nin tarihinde her zaman devletin yanında yer almakla övünülür. Kurtuluş Savaşı'nda Bucaklar 500 kişilik süvari birliğiyle Kuvayı Milliye saflarındadır. Eyüp Ağa'nın oğlu Ali Efendi Birinci Meclis'te Siverek mebusu olarak yer alır. Cumhuriyet döneminde patlak veren Şeyh Sait isyanında ise Bucaklar, isyancı kuvvetleri Kaynak köyünde durdururlar.
Bucaklar'dan iki tane de paşa çıkar... Osman Paşa uzun yıllar mülki amirlik yaptıktan sonra İstanbul'a yerleşir. Cudi Paşa ise Sultan Reşat'ın huzuruna çıkıp memleket meselelerini tartışacak kadar önemli bir şahsiyet olmuştur.
Bucaklar'ın üçüncü kuşağından Hasan Oral, tek parti döneminde CHP'de, 1946'dan sonra Demokrat Parti'de politika yapar. 1960 sonrası ise Adalet Partisi (AP) Urfa Senatörü olarak TBMM'ye girer. Bir sonraki kuşaktan Mehmet Celal Bucak 1973'te AP'nin Urfa milletvekili seçilir. Yeğeni Sedat Bucak da 1991'de parlamentoya girer.
Böylesi bir geçmişe sahip Bucaklar'ın, adları uyuşturucu, kumar, faili meçhul cinayetlere karışmış kişilerle birlikte basında yer alması Adnan Bucak'ı çok üzüyor. Susurluk olayından sonra çevresinde bulunan mülki ve adli yöneticilerin kendisine "soğuk" baktıklarını hissettiğini söylüyor:
"Bu konudaki görüşlerimi içeren kısa bir haber çıktı. İnanın insanların tekrar sıcak baktıklarını gördüm. Bir ailenin tek ferdinin yaptıkları bütün aileyi bağlamaz. Aşiretin diğer büyüklerinden kutlama telefonları aldım. Özellikle ailemizin gençleri rahatsız."
Adnan Bucak, televizyonda Sedat Bucak'ı izlerken içinin daraldığını söylüyor:
"Kameralara silahlarla poz vermesi, havaya silah sıkması, HBB'deki konuşması hiç hoş şeyler değildi. İzlerken gözlerimi kapatıyordum. Zaten bunun hata olduğunu o da gördü. Ancak Sedat'ın uyuşturucu, kumar işlerine gireceğine inanmam. Yapmaz, ihtiyacı yoktur. Tecrübesizliğinin kurbanı oldu."
Bucaklar zor bir dönemden geçiyor. Bir yanda yeğenleri Sedat var, diğer yanda her zaman övündükleri Bucak soyadı... Fazla konuşmayı sevmedikleri için haklarında yapılan spekülasyonlara yanıt verememenin sıkıntısını yaşıyorlar.