12.01.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
ANKARA Milliyet
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün yılın ilk Kabine Toplantısı’na başkanlık etti. Beştepe’de gerçekleşen toplantının ardından açıklamalarda bulunan Erdoğan, özetle şunları kaydetti:
2020’Yİ BEDELLER ÖDEYEREK KAPATTIK: İnsanlık olarak 2020 yılını maalesef iyi hatıralarla kapatmadık. Ülkemizde dünyayı etkileyen sıkıntılar ve yaşadığı afetler sebebiyle geçtiğimiz yılı oldukça büyük bedeller ödeyerek geride bıraktık. Halbuki Türkiye olarak 2020’yi güzel bir başlangıçla karşılamıştık. Koronavirüsün ülkemize de sıçramasıyla birlikte kendimizi hızla bu yeni duruma hazırladık. Zaten güçlü olan sağlık altyapı ve sistemimizi açtığımız yeni hastanelerle tahkim ettik. Tüm kesimlere yönelik nakdi hibe ve destek programları başlattık.
SANAYİ ÜRETİMİMİZ YÜZDE 30 ARTTI: Ekonomide aldığımız tedbirlerle salgının gelişini geciktirerek yılın ilk çeyreğinde yüzde 4,5 büyüme oranına ulaştık. Yılın ikinci çeyreğinde ise salgın tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de derinden hissedildi. Bu dönemde Türkiye, diğer ülkelere nazaran oldukça düşük bir seviye olan yüzde 9,9 oranında daraldı. Salgının etkilerini azaltmak için hayata geçirdiğimiz önlem ve teşvikler sayesinde ekonomimizin direncini korumayı başardık. Haziran ayında hızlı bir toparlanma sürecine girdik. Üçüncü çeyrekte bir önceki çeyreğe göre, sanayi üretimimiz yüzde 30, perakende satış hacmimiz yüzde 25 arttı. Aynı dönemde imalat sanayi kapasite kullanım oranı yüzde 63’ten yüzde 73’e yükseldi. Sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamında üçüncü çeyrekte ciro endeksi artışı bir önceki çeyreğe göre yüzde 36 oldu.
VESAYET GÜNLERİ GERİDE KALDI: Türkiye uğradığı tüm saldırılara rağmen kararlılıkla yolunda devam ettikçe önümüzde yeni tuzaklar kurulmaya çalışıldığını görüyoruz. Bir süredir hiçbir rasyonel temeli olmadan başlatılan siyasi ve sosyal kaos çıkarma denemeleridir. Bu gayretler vesayetin etkisinin kırılıp, milli iradenin güçlendirilmesi konusunda kat ettiğimiz mesafeye verilen cevaptır. Türkiye, bu ülkede kimin cumhurbaşkanı seçileceği konusunda milletin temsilcileri yerine vesayetinin dayatmasının belirleyici olduğu günleri geride bırakmıştır. Artık cumhurbaşkanı, milletin yarısından fazlasının doğrudan iradesiyle belirleniyor. Böylesine büyük devrimi hala içlerine sindiremeyenler sancılarını farklı görüntüler, bahaneler altında dışa vuruyor.
PARTİ İÇİ SKANDAL: Bizzat kendisi bir kaset komplosu ile işbaşına gelen, partisi içinde taciz, tecavüz, hırsızlık hadiselerini görmezden gelen, orada kalmayı başaran bir siyasi partinin sözde genel başkanının sancısının sebebi budur. Bunların derdi millet, milli iradedir, milletin tercihleriyledir. Bunlara oy vermeyen öğretmen, sözde öğretmen, muhtar, sözde muhtar, çiftçi, sözde çiftçi, hakim sözde hakimdir. Her hafta toplumumuzun bir kesimini hedefe koyarak, kendi çapsızlıklarını parti içi skandallarını örtmeye çalışıyorlar. Türk demokrasisi millete ve onun temsilcilerine hakareti, siyaset zanneden bu çukur zihniyeti hak etmiyor. Teröriste terörist demekten bile aciz bu sözde genel başkanını öncelikle CHP’li seçmenin sağduyusuna sonra da aziz milletimizin irfanına havale ediyoruz.
BEŞİNCİ KOL: Siyasi ve sosyal kaos denemeleri, salgının iyice ortaya çıkardığı küresel düzendeki çarpıklıkların rol modellerinde yol açtığı derin sarsıntı karşısında, paniğe kapılanların çırpınışlarının ifadesidir. Varlık sebepleri olan sivil toplum görünümlü beşinci kol organizasyonlarının da, medya görünümlü operasyon aygıtlarının da maskeleri birer birer düşenler, paniğe kapılmışlardır. Uzunca bir süre demokrasi kılıfı altında en ilkel faşizmi, özgürlük kılıfı altında en vahşi diktatörlüğü mazlumlara dayatanların sırça köşkleri başlarına yıkılıyor.
SU TASARRUFU İÇİN ÇAĞRI: Bu yıl yağışların mevsim normallerinin çok altına düşmesi nedeniyle ülkemiz ciddi bir kuraklık tehdidiyle yüz yüze kalmıştır. Halihazırda barajların bir kısmının neredeyse tamamen boşaldığı, diğerlerinin de su seviyesinin çok ciddi düştüğü dönemden geçiyoruz. Hep birlikte tedbir almamız gerekiyor. Günlük kullanımdan tarımsal sulamaya kadar her alanda tasarrufu esas alan bir anlayışla hareket etmek mecburiyetindeyiz. Ülkemizdeki suyun üçte ikisinden fazlası tarımda kullanılıyor. Bu yıl içinde depolama alanlarımızın hacmini 180 milyar metreküpe, sulanan alanların büyüklüğünü 6.9 milyar hektara çıkarmayı hedefliyoruz. Toplam içme suyu kapasitemizi 4.8 milyar metreküpe ulaştıracağız. Bu kapsamda DSİ’nin bütçesini 2.5 kat artırdık.
‘PERŞEMBE VEYA CUMA AŞILAMA BAŞLAYACAK’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, salgının artış hızının gözle görülür bir şekilde gerilediğini belirterek şunları kaydetti: “Azalan vaka, ağır hasta sayısına paralel şekilde salgının sağlık sistemimiz üzerinde yükü de önemli ölçüde hafifledi. Bu kazanımları korumak için 83 milyon hep birlikte gayret göstermemiz gerekiyor. Salgın tedbirlerinin faaliyetlerine ara verilen esnaf, öğrenci, çalışanlarımız başta olmak üzere vatandaşlarımızın üzerinde yol açtığı sıkıntıları yakınen biliyoruz. Bu soruna kalıcı çare bulana kadar hayatımızı kendimizi salgından koruyacak tedbirlerle sürdürmeye mecburuz. Vaka sayısının belirli bir rakamın altına düşmesiyle birlikte daha önce yaptığımız gibi elbette kısıtlamaları kademeli olarak azaltacağız. Her bireyin kendi tedbirlerini sıkı bir şekilde uygulamaya devam etmesi şarttır.
Salgınla mücadelede önemli bir husus da aşı çalışmalarıdır. Türkiye dünyadaki aşı geliştirme ve üretim faaliyetlerini yakınen takip etmektedir, uygulama aşamasına gelen her ürünle ilgilenmektedir. Halihazırda Çin menşeili bir aşıyı, ülkemize getirmeye başladık. İlk etapta 3 milyon doz aşı şu anda ülkemize geldi. Alman menşeili bir aşı ile ilgili anlaşmamızı yaptık ama görüşmeler devam ediyor. Nihai kararı henüz karşılıklı olarak vermiş değiliz. Rus ve İngiliz menşeili aşıları da takip etmeye devam ediyoruz. Ülkemize gelen aşıların kullanıma sunulabilmesi için gereken test süreçleri tamamlanır tamamlanmaz belirlenen öncelik sırasına göre uygulamasına geçilecektir. Belirlenen sıraya göre perşembe veya cuma inşallah bu kampanyamız başlamış olacak. En önemlisi kendi aşımızı geliştirme çalışmalarımızdır.”
Kılıçdaroğlu’na 1 milyon liralık tazminat davası
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “sözde Cumhurbaşkanı” ifadesi nedeniyle CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında 1 milyon liralık manevi tazminat davası açtı. Erdoğan’ın avukatı Hüseyin Aydın, “Sayın Cumhurbaşkanımızı hedef alan haksız ve mesnetsiz iddia ve ithamları nedeniyle Sayın Cumhurbaşkanımızın onur, şeref ve saygınlığının ihlal edildiği ve kişilik haklarının ağır bir şekilde zedelendiği gerekçeleriyle Kemal Kılıçdaroğlu aleyhine Ankara Asliye Hukuk Mahkemesinde 1 milyon liralık manevi tazminat davası açılmıştır” sözlerini kullandı. Kılıçdaroğlu’nun ifadelerinin TCK’nın 299. maddesinde düzenlenen “Cumhurbaşkanı’na hakaret” suçunun unsurlarını da içerdiği bildirildiği açıklamada, Kılıçdaroğlu hakkında ayrıca, “Cumhurbaşkanı’na hakaret” suçundan da Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğu kaydedildi.