Siyaset‘Sevakin Adası’nı turizme açalım’

‘Sevakin Adası’nı turizme açalım’

26.12.2017 - 01:30 | Son Güncellenme:

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sudan Cumhurbaşkanı Ömer El-Beşir’e Osmanlı dönemi yapılarının bulunduğu Sevakin Adası’nda tamamen restorasyon yapmak için özellikle ricada bulundu. BM’deki Kudüs oylamasına da değinen Erdoğan, kararı kırılma noktası olarak değerlendirdi

‘Sevakin Adası’nı turizme açalım’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sevakin Adası’nı gezerek Osmanlı eserlerini inceledi, TİKA tarafından yürütülen restorasyon çalışmaları hakkında bilgi aldı. Ardından valilik olarak kullanılan Osmanlı dönemine ait eski gümrük binasında Erdoğan ve El Beşir’in katılımıyla iki ülke arasında yatırım anlaşması imzalandı. Anlaşmaya Fenerbahçe Spor Kulubü Başkanı ve işadamı Aziz Yıldırım imza koydu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sudan Cumhurbaşkanı Ömer El-Beşir’e Osmanlı dönemi yapılarının bulunduğu Sevakin Adası’nda tamamen restorasyon yapmak için özellikle ricada bulunduğunu söyledi. Erdoğan’a Sudan ziyaretinin ikinci gününde Dostlar Meclisi’nde gerçekleşen törenle, Hartum Üniversitesi tarafından hukuk alanında fahri doktora takdim edildi. Burada konuşan Erdoğan,“Bugün Sayın Cumhurbaşkanına özellikle rica ettim. Port Sudan’a, oradan adaya geçtik. Orada TİKA’nın yaptığı malum Hanefi ve Şafii Camilerinin restorasyonu var. ‘Bu adayı bize tahsis etseniz de bu adayı tamamıyla şöyle bir restore etsek ve bu adayı tekrar tarihi şanına layık bir hale getirsek’ dedim. Çünkü Sevakin Adası’nı bu halde görmek bizleri üzdü. Yer ile yeksan etmişler. Kim? Batı. Batı’nın karakterinde bu var. Hamd olsun, şimdi yeniden restore etmek, ayağa kalkmak, kaldırmak bizlere nasip olduğu için ayrı bir memnuniyet içerisindeyim” dedi.
‘Tek meseleleri menfaat’
Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Müslümanlar olarak son yıllarda büyük bir türbülansın içinden geçtiğimizi görüyoruz. Suriye’den Irak’a, Libya’dan Mısır’a, Yemen’den Körfez bölgesine kadar birçok ülke sancılı ve sıkıntılı günler yaşıyor. Asırlar boyunca ilim, irfan ve hikmet merkezi olan şehirlerimiz maalesef bugün ancak çatışmalarla gündeme geliyor. Şimdi İsrail devlet terörü uygulamıyor mu? Onunla beraber hareket edenler devlet terörü uygulamıyor mu? 29 yaşındaki down sendromlu Muhammed’i duvar yaslayıp onu taciz edenler devlet terörü uygulamıyor mu? 15 yaşındaki Cüneydi’nin gözlerini bağlayarak adeta kuşatan 20 kadar İsrail askeri devlet terörü uygulamıyor mu? Bunu biz görüyoruz da Batı dünyası bunları görmüyor mu? Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.
İrlandalı bir yazar şöyle bir tespitte bulunuyor: ‘Kan kokusu almış bir köpek balığından daha tehlikelisi petrol kokusu almış emperyalistlerdir’ Yerinde bir tespit. Modern sömürgeciler için günümüzün emperyalistleri için tek değer elmastır, altındır, petrolüdür. Onlar için tek mesele paradır, çıkardır, menfaattir. Bunun anlamını en iyi Afrika kıtası bilir.Gelecek, Allah’ın izniyle, bu asrın sonunu bulmayacak ama, Afrika kıtasının olacaktır. Yeter ki dik duralım, yeter ki gayret edelim, yeter ki eğilmeyelim. İşte aynen Kudüs meselesinde eğilmediğimiz gibi.
‘Kırılma noktası oldu’
Amerika’nın yönetiminin açıkladığı provokatif Kudüs kararı karşısında tüm Müslümanların, tüm insanlığın sergilediği uhuvvet bu anlamda gerçekten bir kırılma noktası olmuştur. Sadece Müslümanlar değil, aklı selim sahibi Hristiyanlar da Amerika’nın Kudüs’ü İsrail’e peşkeş çeken kararına direnmişlerdir.BM Genel Kurul sürecinde 128 ülke ise yapılan şantaj ve tehditlere rağmen karar tasarısı lehine oy kullandı. Fakat Amerika yanında sadece 8 ülke buldu. Onlar da nüfusu, 15 bin, 20 bin, 25 bin, 30 bin olan ülkecikler. Böylece Amerika’nın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma kararını hukuksuzluğu tüm dünya tarafından kabul edilmiş oldu. Amerika’nın kararını açıklamasından sonraki 15 gün içinde elde edilen bu sonuç şüphesiz hepimizin ortak zaferidir. Bu tablo bir ve beraber hareket edince neleri başarabileceğimizin en güzel ifadesidir. İnşallah bundan sonra Müslümanlar olarak birbirimize daha çok kenetleneceğimize inanıyorum.”

‘Kardeşim ‘tamam’ dedi

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Sudan Cumhurbaşkanı El Beşir, dün akşam DEİK tarafından düzenlenen Türkiye-Sudan İş Forumu’na katıldı. Açılış konuşmasını yapan El Beşir, iki ülke arasında ticaret hacminin 450-550 milyon dolar civarında olduğuna dikkati çekerek “Bize göre bu meblağ kapasitelerimizin ve arzularımızın çok çok altında. Sudan Türk yatırımlarının en az yaklaşık 10 milyar dolar olmasın arzulamaktadır” dedi. Daha sonra kürsüye gelen Erdoğan özetle şunları kaydetti:
22 anlaşma yapıldı
“Ülkelerimiz arasında Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’ni bu ziyaret vesilesiyle tesis ettik, hayırlı olsun. İnşallah bu mekanizma sayesinde ekonomik ve ticari ilişkilerimiz tüm alanlarda büyük bir atılım yaşayacaktır. Dün 13, bugün de 9 anlaşma, toplamda 22 anlaşmayı iki günde gerçekleştirmiş olduk. Geçen yıl itibariyle yaklaşık 500 milyon dolar olan ikili ticaret hacmimizin yeterli olmadığı açıktır. Artık bizim hedefimizi 1-2 yıl içinde belki 1-2 milyar dolar olabilir ama biz 10 milyar doları hedeflemeliyiz.” Erdoğan şöyle devam etti: “Burada Hanefi Camisi yapıldı, Şafi Camisi de yapıldı, gümrük ile ilgili bölüm yapıldı. Bugün (dün)Sevakin Adası’nın dolaşırken bir şeyi ben değerli kardeşim Ömer Beşir’e ifade ettim. Burada Haneif, Şafi camileri, gümrük ile ilgili bölüm yapıldı. Sevakin Adası’nın bize belli bir süre tahsis etseniz de biz bu adayı aslına uygun olarak yeniden inşa ve ihya etsek. Ömer Beşir kardeşim ‘tamam’ dedi. Burayı inşa ve ihya ne demek biliyor musunuz? Burayı yerle bir edenlere şu cevabı vermiş olacağız. Siz geldiniz buraları yerle bir ettiniz. Sizin o buraları yerle bir etmeniz bizim sakalımızı tıraş etmeye benzer. Ama unutmayın ki şimdi biz burayı öyle bir inşa ve ihya edeceğiz ki kesilen sakal çok daha gür biter, siz bunu göreceksiniz. Gerisi var gerisini söylemiyorum. Türkiye’den umreye gitmek isteyenler gelecekler Sevakin Adası’ndaki tarihi yerleri gezecekler. Oradan da gemiyle Cidde’ye geçecekler. İşte buna aynı zamanda turizmde paket turizm deniyor. Bu da halklarımızın da kaynaşmasını getirir ve tarih yeniden dirilir.”

Haberin Devamı
‘Sevakin Adası’nı turizme açalım’


Osmanlı’nın liman kenti

Sevakin, geçmişte Nubye bölgesinin en önemli limanı olarak biliniyordu. Osmanlı döneminde ise denizden gelecek tehlikelere karşı Kızıldeniz ve Hicaz’ın güvenliği Sevakin Adası üzerinden sağlanmaktaydı. Afrika’nın dünyaya açılan kapısı konumundaki adada, tarihi Osmanlı limanı ile gümrük binası, Hanefi ve Şafi camileri, muhafaza binası gibi önemli eserler bulunuyor. Sudan’ın turizm sektörünün gelişmesine katkı sağlanması amacıyla 2011’de başlayan çalışmalarla Osmanlı dönemine ait Hanefi ve Şafi camileri ile gümrük binası TİKA tarafından restore edildi. Öte yandan, 2016’da başlayan muhafaza binasının restorasyon konusundaki çalışmaları devam ediyor.

‘Sevakin Adası’nı turizme açalım’


Ürdün Kralı ile Kudüs’ü konuştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ürdün Kralı 2. Abdullah ile dün akşam telefonda görüştü. Erdoğan’ın Hartum ziyareti sırasında gerçekleşen görüşmede Kudüs konusu ele alındı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ürdün Kralı 2. Abdullah, Kudüs’le ilgili olarak BM Genel Kurulu’nda yapılan oylama sonucundan memnuniyetlerini dile getirdiler. Kudüs’ün statüsüne sahip çıkmak için ortak çaba harcamanın önemine değinen iki lider, ABD yönetiminin hatalı adımdan dönmesi için yapıcı uyarılarda bulunmanın faydalı olacağını belirttiler.

İkili anlaşmalara imza

‘Sevakin Adası’nı turizme açalım’


Erdoğan’ın Sudan gezisi sırasında iki ülke arasında ikili anlaşmalar da imzalandı. Türkiye adına imzalanan anlaşmalardan birine Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, bir diğerine de Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Aslan imza koydu.